28 Aralık 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

bir desteği olarak belirdi. Ama Başbakan Yardımcısınla yapacak bir ikinci isi var- dı: Hükümetin C.H.P. Grupu ile münase- betlerini düzenlemek. O sahada. kan Yardımcısının aldığı not bir sıfırdan ibaret kaldı. Hiç kulise in- memesi ve parti içi meselelerde karar tut- maması, aksine, karıştırıcı değil, düzenle- yici çime gerekirken Turhan Feyzioğlu, hele bir de sevimsiz ekibin içine düşerek mi ii rol oynadı. Bu ekip Hükümet Buhranının başından itibaren, bir manas ve maksatlı C.H.P. — A.P. Koalisyonunun şampiyonluğunu yaptığı için son zaman- larda büsbütün itibardan düştü ve Grup içinde tesirsiz kaldı. Buna rağmen İsmet İnönü, şahsen Turhan Feyzioğlunun ne kadar faydalı, jiyi bir yardımcı olduğunu hatırdan çıkarmış değildi. Başbakan, Feyzioğlu ile görüşmesinde kendisine Tarım Bakanlığını teklif etti. Toprak Reformu, yeni hükümetin temel taşını teşkil edecekti. İnönü, daha kabi- nesini kurmadan bu hususu açıkça belirt- miş, bir nevi imza vermişti. Onun için eki. bin en önemli unsuru Tarım Bakanlığını işgal edecek zat olacaktı. Turhan Feyziğ- lunun böyle hayati bir görevi kabul etme- yeceğini sanmıyordu. Gerçi, bir de Dışişle- ri Bakanlığı meselesi vardı ama (Kıbrıs İşinin aldığı şekil karşısında bu esnada bir Dışişleri Bakanı değişikliği imkânsız- dı görev urhan Feyzioğlu Başbakana, i gi Buruk kabul etmek istemediğini bildirdi. olduğu her halinden anlaşılıyordu. Klâsik <bir nefer gibi partinin hizmetindeyim» sözü söylendi ve İnönünün hiç bir ısrar göstermemesi üzerine mülakat bitti. Fey- zioğluda «kıymetinin takdir edilmemesin- den dolayı müteessir» biri hava vardı. Fa- at bu, Koalisyon Krizinde oynamiş lunduğu kötü rolün gazetelerde açıklan- mış olmasıyla daha yakından ilgiliydi. C.H.P. Kabinesi İ smet İnönü bir C.H.P. Kabinesi kur- ma yoluna, -zira kurulan kabine, fii- len bir C.H.P. Kabinesidir- Y.T.P. Gru- pu son manasızlığı yapıp kabul edilmeye- ceğini bile bile bir takım şartları koştuğu zaman saptı. Aslına bakılırsa menfi Ek- rem Alican buhranın başından sonuna ka- dar kendi Y.T.P. Grupu ile, alay ederce- oynamıştır. Alican, daha baştan kafasına Koalis- Bunun çeşitli se- Mayıs Hadiseleri- bu ve bunda, mantıki olmaktan fazla hissiy- di. İkinci Koalisyonun son zamanların- da, bilhassa meşhur Muhtıra Meselesinde tükürdüğünü yalamış olmak Alicanda u- utulmaz duygular a Nitekim o- koalisyonun bozulmasında da baş rolü Âli- canın oynadığı bilinmektedi ir, Kulağa Küpe Alet işler, el övünür! M illiyet Gazetesinin "Düşü- yazı.. imkanı yok. - Ekrem (Alican neymiş? Bir hârika! Allah bü- tün işini bırakıp onu yaratmış, sonra da am yaratmaktan her e vazgeçmiş. Yalnız, Raift Aybar yazının bir (Oo yerinde odalgınlığa (gelmiş. Şöyle, diyor: ”- Ben, 1950'lerden beri Ekrem Alicanla yanyana ve bütün politik kanaatleri ve ha- reketlerinin. esaslarında kendi- siyle omufabakat halinde o bulu- nanlardan biriyim," Aaaa!Ozaman RaifAybar Alicanı övmüyor ül endini: : övüyor; endini övmek için de üç sü- iunluk yazı çok o doğrusu. Ancak Y.T.P. Genel Başkanı, A.P. li koalisyon yürümeyinxe C.HP. li koalis- yona da Y.T.P nin hayır demesi halinde partinin ikiye ayrılacağını hemen sezdi. O Lebit Yurdoğlu Köyden bir Bakan YURTTA OLUP BİTENLER halde öyle bir durum yaratılmalıydı ki hem Y.T.P. koalisyona sokulmasın, yan; Alicanın dediği osun. hem de parti par. çalanmasın. O z , Alican ile arkadaş- ları bir taktik İmre dilar, Y.T.P. önce evet diyecekti. (o Böylece bir C.H.P.li koalisyonun desteklenmesi ta- raftarı elan iki grup, «Gökay Grupu» ile «Apaydınlar Grupu» oyululmaş olacaktı. Sonra C.H.P. ile bir masanın başına o- turulacaktı. O zaman C.H.P, ye öyle şart- lar koşulacaktı ki iş kendiliğinden: bo- zulacak, ayrılmak istiyen gruplar da bir söz söyleyemeyeceklerdi. Y.T.P. Gruplarının muhtelif tılarında bu komedi başarıyla (o sahneye konuldu. Rejisörlerin bilmedikleri İsmet İnönünün bunu mükemmelen gördüğü ve tebessümle takip ettiğiydi. Fakat Alican toplan- r nan fikirli, reformların lüz kiyenin ihtiyaçları konusunda İsmet İnö- nü ile aşağı yukarı aynı fikirde olan bu takım derhal vaziyet aldı. İnönü madem ki böyle bir Reform Kabinesi kuracaktı, o 'halde mutlaka, desteklenmeliydi. Y.T.P- nin Grup m le A.P. muhalefet- teyken Y.T.P. nin de alargada durmasının hiç bir fayda mmm en sonda A.P. taraftarlarının A.P. ye, reform taraf- tarlarının Hükümet tarafına gidecekleri ve ortada kala e Ekrem Alican ile yar-i vefakârı Raif Aybarın kalacakları (o belir- tildi. Alican dünyanın en acaip «Lider Ko- nuşmaları»> nı yaptı. Şahsen fikri o söyle, şöyle, şöyleydi. -İnönü koalisyonu iste - miyordu-. Ama, Grup neye karar verir- se onu tatbik etmeye hasırdı! Bu tu- tumu Alican "Çok demokratik bir tu- tum" olarak reklam etti. İlk adım ve ötesi A dnan Aral ve arkadaşları ilk adımı attılar. Y.T.P. koalisyona katılma ka- rarı aldı. Bun sız adım atıldı. dan sonra ikinci ve mana- Daha İnönü ve C.H.P, ile konuşulmada» sert ve kesin bir takım şartlar ileri sürmesi istendi. Alican bun- ları iki noktada düğümledi: İnönünün sa- dece Y.T.P. li Başbakan Yardımcısı bulu- nacak, C.H.P. li Yardımcısı olmayacaktı ve Plânlama Dairesi bu Başbakan Yardım- cısına verilecekti. Halbuki Alican İ Başkanı İnönünün ağızını Alican İnönüye sormuştu: - « CH.P. li bir Başbakan Yardımcısı bulunacak mı? İnönü «Evet» demişti. Alican sormuştu : «— Plânlama e bağlı İnönü demişti ki: « (o Plânlama fikri, benim hayatımın AKİS/11 aramıştı. olacaktır?»