istemekte; kadın ise, gerçekle hayâl arasında, yeniyle eski arasında boca- lamakta, suçluluk duygusuna kapılıp, ikili ödev yerine getirme çabası için- de, hem hamla yapmak, hem dünü mak gibi İkili ödev, kadını haftada 90 saat ça- lışmaya mahküm etmiştir. haftada 40 saat çalışmaktadır. 0 00 İkili Ödev Yalnız ev kadını olma durumunda kalan kadınları tembellikle ve parazit olmakla suçlayanların, Üniversiteli Kadınlar Derneğinim davetlisi olarak Ankaraya gelen ve çağımız ınının meselelerini dile getiren Madame Me- nie Gregoire'ı dinlemelerini çok isterdim. alame Menie Gregoire bir düşünürdür. Kendisini üç yıldır bu konuya asretmiş ve ça; ınını tanımak için anketler tertiplemiştir. Bu konuda hazırladığı kitap yakında Fransada yayımlanacaktır. Ankarada din- lediğimiz konferans, bugün, dünyanın her yerinde kadınların aynı mesele- lerle başbaşa olduklarını göstermektedir. Kadınlar bugün her sahada er- kekle eşitlik istemekte, bunun da ancak ekonomik bağımsızlık kapısından geçtiğini bilmektedirler. Bunun için hepsi, haftada bir erkek gibi, 40 saat çalışmaya razıdırlar. Razı olmak deyimi, kadınların bu sahadaki susamış- lığını, isteğini anlatmaya yeterli değildir. Ama erkekler, ama toplum, ama gelenekler ve görenekler 40 saat dışarda çalışan kadını kırk saat da evde ça- lışmaya, tatil yapmamaya, uykusuz, kalmaya mahküm etmektedir. Kadın buna da razıdır, çi hürriyetini yeni bulmuş ve sarhoşluk içinde, akıllara durgunluk verecek kadar güçlenmiştir. Ama ufak çocuklarını bırakacak ye- ri yoksa, toplum ona bu müesseseleri sağlıyamamışsa, doğum kontrolü me- todları henüz onu tabiatın esiri olmaktan kurtaramamışsa, eli kolu bağlıy- sa, ne yapsın? Madame Menie Gregoire'ın yaptığı anketler, kadının artık yalnız eviyle yetinmek istemediğini; yalnız aile kurarak mutlu olma lığını göstermiştir. Bu memleketimiz için de bir gerçektir. Köy kadını zaten, karşı- lığında hiçbir hak almadan, her zaman erkeği kadar ve ondan çok fazla ça- lışmaktadır. Şehir kadınını ise, evdeki ağır işçi ödevi artık tatmin etmemek- te ve imkân buldukça o, dış hayata atılmaktadır. Zaten bu bir ekonomik zorunluktur. Kadınların büyük çoğunluğu, dışarda çalışmayı içerde çalış- maya kıyasla çok daha zevkli, kolay bulurlar. Para kazanmanın Verdiği tat- min hissi ise işin çabasıdır. Ama hem dışarda, hem içerde çalışmak gerçek- ten kolay değildir. En konforlu evde, kadın bütün işlerini yapmak için, bir ağır işçi gücü sarfederek, en aşağı altı saat çalışır. Bunlar evin yemek, bu- laşık, ütü, kaba temizlik ve çocuk bakımı gibi tabii işleridir. Konforsuz ev- lerde bu sanatlar alabildiğine uzar. Zaten Amerikada, İngiltere. Fransa ve İsveçte yapılan ilmi testler ev kadınının bir ağır işçi olduğunu çoktan ispat etmiştir. Bunun içindir ki meselâ İsveçte ev kadınları birçok haklara sahip- tirler. Gelirleri yoksa, devlet, yazın tatile salar nil sağlayacak parayı ken- ilerine öder. Ayrıca, eşlerinin kazançlarına kısmın, kanunen sahip tirler. ul kalırlarsa, 50 yaşından itibaren aylığa "başlanır dar, ihtiyarlıkta sigo eği fi lan vardır. Üstelik çocuklarını büyütmek için çeşitli kolaylıklardan fayda- lanır, çocuklarını çok ucuz ücret karşılığında kreşlere, kamp yerlerine, yu- valara gönderirler. Kadının dışarda ve içerde yerine getirmeye çalıştığı ikili ödevin toplu- mun ve erkeğin yardımıyla hafifletilmesi şarttır. Erkek, kadının evdeki ağır işini paylaşırsa ve bunu küçümsemezse, toplum, ev kadınının işini kolaylaş- tıracak müesseseleri kurarsa, bir yeni sistem, bir yeni ahenk meydana gele- cek kadın hür ve eşit haklarından faydalanacak, ekonomik bağımsızlık yo- lundan aradığı mutluluğu bulacaktır. Jale CANDAN AKİS/26 kısmen yaşatmak ve bugünü kurtar- üç bir iş başarmaktadır. Erkek ise SOSYAL HAYAT Ağız Tadıyla LİMONLU BİSKÜVİ Malzeme: 1 çay kaşığı vanilya — 1 çay kaşığı limon, 3 yumurta sarısı — 120 gr. toz şeker, 12 çay kaşığı baking powder — 200-250 gr. badem veya find. Üzerine sürmek için: 150 gr, pudra şekeri, 1 1/2 çorba kaşığı limon suyu. e sarıları, şeker ve vanilya krem haline gelinceye kadar çarpı- lır. Arkasından limon suyu ve çekilmiş bademlerin bir kısmı ilâve edilerek ka- rıştırılıp bulamaç haline getirilir. Son- ra, hamur tahtasına çekilmiş badem- lerin geri kalanı serpilerek bu yumu- şak hamur tahtaya alınır ve yavaş ya- vaş yarım bademler yedirilerek ele ve tahtaya yapışmâyıncaya kadar yuğru- lur. Tahtanın üzerine pudra şekeri ser- pilip hamur yarım cm. kalınlığında açılarak muhtelif şekillere kesilir ve 10-15 dakika kadar sıcak fırında pişiri- lir. Bu arada pudra şekeri bir icaba elenip, üzerine yavaş yavaş limon su- yu dökülerek karıştırılır ve fırından çı- kan bisküvilerin üzerine sürülerek so- gumaya bırakılır. TARÇINLI BİSKÜVİ Malzeme: 3 yumurta akı — 250 gr. pudra şe- keri, I çay kaşığı vanilya — 1/2 çay ka- şığı acı badem özü, 1 tatlı kaşığı tarçın — 275-300 gr. badem veya fındık. yumurta akları çok sert kar haline gelinceye kadar çarpılır, o elenmiş pudra şekeri yavaş yavaş bu kara' ka- rıştırılır. Kar, yumurta çırpacağından düşmiyecek kadar sıkı olmalıdır. Ha- zırlanan karın bir kısmı, yani üç çor- ba kaşığı kadarı bir kenara ayrılır, ka- lan kısmına tarçın, vanilya, acı badem özü ve çekilmiş badem veya fındık ilâ- ve edilerek elden ayrılıncaya kadar yuğrulur ve üzerine pudra şekeri ser- pilmiş tahtaya alınarak yarım cm. ka- lınlığında açılıp, muhtelif şekillere ke- silerek bir kenara ayrılmış yumurta akı ile kaplanır ve yağlanmış tepside, hafif, fırında 30-45 dakika pişirilir. Semra CONKER