milyon liralık kredi tahsisinin 1 milyar 500 milyon lirası bankanın doğrudan doğruya çiftçiye açtığı kredilere, 1 milyar 100 milyon lirası ise Tarım Kredi ve satış koo- peratifleri kredilerine ayrılmış bulunmaktadır. e Ziraat Bankası doğrudan doğruya çiftçiye açtığı kredilerle çift- -inin yıllık istihsal masraflarını, zirai alet, makine ve hayvan, arazi alımı, iyileştirme ve verimlendirme ihtiyaç- larını karşılamakta ve toprakla uğraşanların iyi pazar şartlarını bekleyebilme imkânını sağlamak üzere gerek- --, kredileri temin etmektedir. Uzun vadeli krediler 20 yıla kadar vade ve yüzde 5 faizli, orta vadeli krediler yüz- de 7 faizli, kısa vadeli krediler ise bir yıla kadar vadeli ve yüzde 9 faizlidir." Akü Kitapçı basın toplantısından sonra Ankara Pa- las salonlarında akşam saat 18 den den bir kokteyl verdi. T.C. Ziraat Bankasının kuruluşun, 100. yıldönümün- de en ilgi çekici olayı Banka Genel Müdürü ile Ankara Radyosu yetkilileri arasında geçen bir tartışma teşkil etti. Kitapçı haftanın ortalarında Çarşamba akşamı rad- yoda bir konuşma yapmak istemiş, ancak radyo ilgilileri bu konuşmanın bir propaganda veya reklâm olarak ka- bul edilebileceğini ileri sürerek (teklifi reddetmişlerdi. Ama bir nevi kuvvet gösterisi niteliği taşıyan bu çekişme- den Kitapçı galip çıktı. Zira Turizm ve Tanıtma Bakanlığı müsteşarı Sedat Tolga - Tolga bir süre evvel İçişleri Ba- kanlığından transfer edilmiştir- imzasını taşıyan bir kâ- ğıt Ankara Radyosu yetkililerinin iradelerini bağlamağa kafi gelmişti. 20 ye kadar devam, Zabıta. — Haftanın ortalarında Çarşamba günü beş saat kadar süren duruşmadan sonra, bundan bir süre önce iki alman gencini öldürmüş bulunan Cafer Güler ve Zeki Özalp idam mahküm edildiler. Böylece haftalardan beri gerektürk umumi efkârı- nı ve gerekse alman basınım meşgul eden esef verici bir cinayet mümkün olan en kısa saman içinde müspet so- nuca bağlandı. Sabahın erken saatlerinden İtibaren duruşmanın ya- pılacağı salonu dolduran Başkenttiler kaatilleri dakika- larca protesto ettiler. Kaatiller cinayeti nasıl işlediklerini oanlatırken sa- onda çıt çıkmıyordu. Cafer Güler ve Zeki Özalpın İfa- delerinden sonra şahitlerin dinlenmesine geçildi. Daha sonra kendilerine söyliyecekleri birşey olup olmadığı so- e kaatiller son derece sakin bir şekilde: — Adaletinize inanıyoruz" diye cevap verdiler. u arada ırzına geçilerek öldürülen Renata'nın ba- bası, nukatlari Kemal Gökçerin aracılığıyla türk mil- letine bir mesaj göndermişti. Mesajda kısaca: "Biz bu dâvada müdahil dâvam olmakla asla türk milletine karşı bir kin Ve hisle hareket etmiş değiliz. Türkiyeden aldığımız başsağlığı dileyen pek çok mektup e telgrafla türk basınının yakın ilgisi bizi son. derece mütehassis etmiştir. Mükemmelliğine sonsuz (derecede inandığımız Türk mahkemesi huzurunda adalete yar- dımcı ve ölüleri rimize Karşı son bir vazifemizin ifası ola- rak kabul etmekte: Türk mi line hayranlığım ve onun misafirperver- liğine inancımız uzdur." Adalet yerini aibette bulacaktı Dünyadan Akisler Yunanistan — 3 Kasımda yapılan yunan seçimle- rinde ancak 136 sandalyalık yer kazanan Papandreu, aşı- rı solcu Demokratik Cephe ile İşbirliği yapmadıkça Yu- nan Meclisinde güven oyu alamıyacağını anlayınca, cid- di olarak yeni seçimlere gitmeyi düşünmektedir. Papand- , ütün ümidi, yeni seçimlere gidildiği takdirde, liderliğini yaptığı Merkez Partiler Birliğinin mutlak ço- gunluğu (o sağlamasıdır. Bu ümit gerçekleşmediği otak- dirde, Yunanistan, ikinci Dünya Savaşı sonrasının en ciddi siyasi buhranıyla karşı karşıya kalacak demektir. İngiltere — Bir yandan Sir Alec Douglas Hume'un başkanlığındaki yeni İngiliz hükümeti İşçi Partisinin mu- halefeti karşısında ilk. meydan savaşını Verirken, diğer yandan Londranın meşhur Trafalgar meydanında top- lanan eski mahkümlar da, acı acı, İngiliz hapishaneleri- nin durumundan yanıp yakıldılar. o Yağışlı bir havada yapılan "Hapishane Reform Konseyi" o toplantısında, e başkanı Lord Stonham'ın söylediğine göre, ban İngiliz evlerinde kedi ve köpekler, majestelerinin hapis- hanelerindeki tutuklulardan daha iyi muamele görüyor- lar. Toplantının, ömrünün 14 yılını ingiliz, fransız ve amerikan hapishanelerinde geçirdiğini söyleyen. silindir şapkalı, gümüş saplı bastonlu yıldızı Stanley Lowe'e göre de İngiliz hapishane sistemi dünyanın en barbarca, aşa- &ılık ve olumsuz sistemli AKİS/5