eçimler yapıldı ya.. Şimdi herkes, müstakbel koalisyo- nun kimlerle, nasıl yapılacağım konuşmakla meşgul- dür. Ama bunu konuşanlar, çok zaman bir küçük husu- su unutmaktadırlar: Rakkamlar. Acaba, rakkamlar ne diyorlar? Önce, Parlâmentoda kuvvetlere bir bakalım: M. enato Toplam G.H.P 175 3) 210 A.P. 145 39 204 Y.T.P. 51 29 80 u M.P. 25 9 84 16 6 22 — 2 2 Bağımsız 29 41 10 9 4 13 450 185 635 Mahalli seçimler, bir iktidarın o teşkilini sağlamaz. İktidarlar, Parlâmentodaki kuvvetler tarafından kuru- lur. Bizde, Hükümetin Millet Meclisinde çoğunluk vay sı lâzımdır. Bu çoğunluk, 226'dır. Yani, hukuken, 226 o Biraz rakkam çıkarılmalıdır. m , ciddiyetle hiç bir alâkası yoktur. Kabineyi ya CELP. li, ya A.P. li bir Başbakan kurar. C.H.P. Mecliste ini kurma şansım A.P. ye verdiği takdirde A.P. yanında kimleri bulacaklar? Bir defa, kendi 145 adamı vardır. Bunlara en hayali ihtimal- Y.T.P. nin 51 adamı, C.K.M.P. nin 25 adamı, MP nin 16 adamı ve 29 bağımsızın tamamı katılırsa ortaya 266 kişilik pırıl pırıl bir ekseriyet çıkar! Ama, hayâl konuşmayalım. Memlekette tükenmiş Bölükbaşi, bir siyasi kan tazelenmesine "hayat memat meselesi" olarak muhtaç bulunduğundan kuvvetinin ta- amını Gümüşpalanın emrine verebilecek tek liderdir. Bu, “145t16-161" eder. Bu koalisyona, Alicanla veya Alicansız, Y.T.P. den taş çatlasa 30 kişi girer. Hele Y.T.P. e çoğunun geldiği oODoğu bölgesinde C m Y.T.P. yi, hem A.P. yi hezimete uğrattıktan sonra bu a) atılacak Y.T.P. milletvekillerinin bun- dan fazla olacağını sanmak tamamile hayâldir. Bu mli- letvekilleri, haklı olarak, CH.P. ile daha iyiniyetli bir it- tifakı tercih edeceklerdir. Bir diğer kısmı ise belki T.I.P. e geçecektir. Ama Y.T.P. den 30 kişi gitse, yeni Koalis- toplamayan bir kabine güven oyuna s Bir defa, Genel Merkezinin telefonu (uzunca müddet çaldi. CHP. Genel Merkezin- Telefonu Gençlik Kolları üyelerinden biri açtı. Ses, yabancı değildi, sanki burunlarının dibinden (konuşuyormuş hissini veriyordu. Halbuki karşı taraf- tan gelen ses Başbakan Oo Yardımcısı Turhan Feyzioğluna aitti. (Feyzioğlu e konuşuyordu. Sordu : — Kemal Satır orada ibi? "Yok dim. "— İbrahim bey.,, öktem?" "— Yok beyefendi..." "— Emin Paksüt veya Kırca da mı ok?" Burada bizden başka kimse yok efendim Telefonda uzunca bir sessizlik ol- Sa Bundan sonra gene Feyzioğlu ko- nuştu , telefon numaraları yok, Siz biliyorsanız, i e nde sorduklarımın.. verir Gerdi Kollarındaki genç C.H.P. iller Feyzioğlunun isteğini yerine ge- tirmek için koşuştular. Bu arada Baş- bakan Yardımcısı seçimler (o hakkında bilgi istedi. Gençler durumu O kısaca izah ettiler ve henüz kesin sonuçların alınmadığını belirttiler. Feyzioğlu An- karayı ve İstanbulu sordu. Kendisine gerekli olan söylendi. Karşılıklı teşek- kürden sonra telefon kapandı Feyzioğlunun, sorduğu telefon nu- AKİS/ 10 ahip si bir "CH.P.*A.P. Koalisyonu" kafalardan ayılmaz. maralarından arkadaşlarını arayıp a- ramadığı meçhuldür. Meselâ Coşkun Kırcaya bu sual sorulduğunda şöyle demiştir: "— Ben ilk defa sizden duyuyo- rum. Zaten o gece evde değildim". Gerçekten o gece Kırca evinde de- ğildi. Evinde olan sadece Emin Pâk- süttü. Paksüt feci bir grip geçiriyor- du Konuşmaktan yoruluyordu ama, gene de konuşmadan yapamıyordu. Belki de bundan dolayıdır ki, C.H.P. nin "Feyzioğlu Grupu" diye bilinen takımından bir grup haftanın o ba- şında, seçim neticeleri kısmen belli olduğunda Paksütün evinde toplandı. Ancak, nedense, bu toplantı konusun- da alâkalılar hem pek ketum, hem de Pek sinirli konuştular. Daha ziyade sakin olmakla şöhret yapan Paksüt, bu görüşmeler hakkında kendisinden bilgi soran AKİS mensubunu tersledi. —AKİS anal da, pek üzüldü!— Paksü "— mde yapılan toplantılar hakkında bir şey söylemeye (o mecbur değilim. Benim arkadaşlarım (evime gelirler, giderler. Bunda kimseyi İlgi- lendirecek bir husus görmüyorum!..." diyordu ama. üzerine fazla varılınca da, diğerleri kadar rahat inkâr. ede- miyecek tabda olduğu için "Hayır" da diyemiyordu. Ama meselâ Kırca, bunu pervasız- ca inkâr edebiliyordu: — Böyle bir toplantının yapıldığı külliyen yalandır. Bu konularda her- yonun çekirdeği 191'e çıkar. Bugünkü Koalisyonda C.H.P. nin en güvenilir mütte- kes herkesle bir şeyler konuşuyor. Satır da İçişleri Bakanlığında buna benzer ko nuşmalar yaptım. Paksütle telefonla konuştum. Ama özel bir toplantı ya- pıldığı yolundaki haberleri kesin ola- rak yalanlıyabilirim,." Kırca "Peki, özel olmayan bir top- lantıdan ne haber?" denildiğinde, bur nunu havaya kaldırıp yürümeyi ter- cih etmektedir. Her halde C.H.P. içinde bir A.P. il koalisyonu isteyenden çok istemeyen vardır ve bunlar zayıf değildir. A. P. de böyle bir koalisyonu o hazırlıklarının yapıldığı duyulduğunda, Çarşamba gü- nü, çok C.H.P. li bu lâfı ağızına bile almıyor, başkasına da aldırmıyordu. Grupun Başkan Vekillerinden Rüştü Özal bunların biriydi, Öteki Başkan Vekili Lebit Yurdoğlu ise şöyle de- di: "— A.P. İle le gitmek ka- bildir. Ancak bu ortaklık, bizim ta- rafımızdan katiyyen olmalı- dır. Anlaşmada taraflar (o birbirinden fazla şeyler istememelidir." Ancak Yurdoğlu, zafer (o kazanmış havası içindeki bir partiyle oturulup konuşulduğunda o yandan "hiç obir talep gelmemesi" nin muhtemel ola- mayacağını bilecek kadar akıllı ve tec- rübeli bir particidir. YTP. ve ötesi... gön sonuçlanma bir kısmının bel- li olmasıyla en fazla sarsıntı ogeçi- ren YTP. oldu. Zaten, işleri de onun kompleks küpü lideri karıştırdı. Pa-