DÜNYADA OLUP BİTENLER da çok sevilen ve sayılan bir general olan Van Minh, uzun bir süre komünist çetecilere karşı girişilen (o mücadeleyi başarı ile yönettikten sonra, Diem'in şüphesini çektiği 19in geri hizmete a- lınmıştı. Budist bir halk ailesinin ço- cuğuydu. Güney Vietnam halkına kar- şı yapılan muameleyi beğenmediğini her yerde açıklamaktan çekinmiyor- du. Zaten Diem'in şüphesini çeken de onun bu açık sözlülüğüydü. Radyodan ihtilâl komitesinin tebli- ğini işiten Saygonlular biraz ferahla- makla beraber silâh seslerinin bir tür- lü durup dinmediğini duyunca yeni- den endişelenmeye başladılar. o Acaba bu da bundan öncekiler gibi e lığa mahküm bir hareket miydi? lindiği gibi Güney Vietnam ei da bundan önce iki defa daha Diem'e karşı bir hareket olmuş, bir keresinde (1960 Kasımında) bazı paraşütçü bir- likleri, ikincisinde de '1963 Şubatında) hava kuvvetlerine (omensup iki uça Diem saltanatına son vermeye çalış- mışlardı. Fakat her iki deneme de ba- şarısızlıkla sonuçlanmış, Diem'e bağ- lı kalan kuwetler (o asileri kolaylıkla bastırmışlardı. İşte Güney Vietnamlı- lar bu seferki teşebbüsün de aynı şe- kilde sonuçlanmasından korkuyorlar- dı. Fakat değil mi ki işin başında Van Minh vardı, bu konuda fazla endişe- ye düşmemek gerekirdi. Ancak işin başında kim olursa ol- sun, Diem'in sarayı iyi korunuyordu. Akşam yaklaşıp hava kararmaya yüz tuttuğu zaman şehrin diğer bütün ö- nemli kilit noktaları Van Minh kuv- vetlerinin eline geçmişti, fakat Diem'in sarayı mukavemete devam ediyordu. Söylendiğine göre Diem'le kardeşi Nhu saraya çekilmişler, mukavemeti bizzat yönetiyorlardı. doğ kalan zırhlı birlikler ve hava kuvvet- leri de Van Minh'e yardıma başlayın- ca Diem'in sonu açıktan açığa belli oldu. Cumartesi sabahı güneş doğar- ken başkanlık sarayı yerle bir olmuş- tu, bir zamanlar saltanat kaprislerinin estiği yerlerde şimdi dumanlar yükse- liyordu. İhtilâl komitesinin radyoda ilân ettiğine göre, Diem'le kardeşi Nhu intihar etmişlerdi. Fakat tarafsız göz- lemcilere göre, intihar ettiklerine değil, öldürüldüklerine inanmak daha doğru olurdu. Söylenenlere bakılırsa, ihti- lâlciler bir ara Diem'le Nhu'ya teslim olmalarını söyleyerek ateş kesmişler, bundan faydalanan iki kardeş de bir cankurtaran içine saklanarak civar- daki bir kiliseye sığınmıştı. Bunun ü- zerine askerler (o kiliseye girerek her ikisini de öldürmüşlerdi AKİS/14 Yeni Güney Vietnam hükümeti re idareyi ele alır almaz ilk iş olarak geçici bir Anayasa hazırla- dılar. Bu anayasada devlet başkanlığı görevi ihtilâlin planlayıcısı Van Minh'e veriliyordu. Ülkede sükün ve güvenlik kurulur kurulmaz yeni ve demokratik seçimlere gidilecekti. İhti- lâl Konseyine omensup bir general, "bizim diktatörlük yapmaya hiç niye- timiz yok" diyordu, “çünki komünizm- ie mücadelenin en iyi demokrasi dü- zeni içinde yapılacağını biliyoruz." Ku- rulan geçici bir hükümete de seçimle- re kadar ülkeyi yönetmek görevi dü- şüyordu. Hükümetin başına Nguyen Ngoc Tho getirilmişti. Diem'in devrin- de başkan yardımcılığı yapan Tho, 55 yaşlarında, kendi halinde, güler yüzlü bir budistti ve Diem idaresi sırasında diktatörün daha aşırı davranışlarda bulunmasına alttan alta engel olmuş- tu. Başbakan yardımcılıkları, Güney Vietnamın dini merkezi sayılan Hue şehrinin belediye başkanı oTran Van Ly ile Diem devrinde hapis tutulan muhalefet liderlerin Pha y Ouat'a verilmişti. SavaMAİ İçişleri ve rmasyon Oo bakanlıkları askerlerin elinde kalıyordu. Gerek sivil, gerek as- ker, bütün yeni bakanlar Budisttiler. Yeni hükümeti bekleyen en önemli işlerden biri seçimleri (o hazırlamaksa, diğeri de, hiç şüphesiz, Kuzey Vietnam çetecilerine karşı açılan savaşı devam ettirmektir. Bu savaş, Diem'in budist- lere karşı giriştiği mücadele yüzünden çok aksamıştı. Yeni idareciler, halkın lin hemen ertesi günü boyunda hummalı bir çalışma başla- mıştır. Komünistlere karşı girişilen savaş başarıya yönelirse, en büyük memnun- luğu Birleşik Amerika Guys Gü- ney Vietnama yaptığı yardımların Di- em'in yanlış tutumu yüzünden heba olmasını, Washington, büyük bir endi- şe ile karşılıyordu. Bu bakımdan ba- zı gözlemciler, yapılan ihtilâlde A- merikanın parmağını arayacak kadar ileri gitmektedirler. Bilhassa şu sırada Amerikada bulunan (Bayan Nhu'ya göre bu olup bitenlerin tek sorumlusu, Amerikadır. Amerikan idarecileri, oVi- etnamdaki oajanları vasıtasıyla, bu darbenin yapılacağını çoktan öğren- mişlerdi, fakat buna karşı hiçbir ha- rekette bulunmamış, üstelik Diem'e ya- pılan yardımları kısarak onu daha da güç duruma sokmuşlardır. . Moskova radyosuna göre de, eğer bu iddia Ba- yan Nhu gibi işin her türlü girdisini çıktısını bilen biri tarafından ileri sü- rülüyorsa, buna inanmak lâzımdır. Budist kızlar bir ayin sırasında Son gülen iyi güler