DÜNYADA OLUP BİTENLER genç, idealist, milliyetçi. | Vietnamlı müşterek mücadelelerine daha fazla ateşle devam ettiler. Hedefleri, mem- leketin başına lider olarak ailenin bi- rinci sınıf şahsiyeti Diem'i getirmekti. Burada, Vietnamlı aileler hakkında bir noktayı daha bilmek lazımdır. Vi- birbirlerine sımsıkı raberce düşmektedirler. Nhu'ların Di- em için çalışmalarında garipsenecek bir şey yoktur. Nitekim Nhu ile Diem ölüme de beraberce gitmişlerdir. Diem, maneviyata fazla ehemmiyet Veren, bir başka kardeşi papaz olan Kaplumbağanın yolunda iem'in bu tutumunda sadece ba- ney Vietnamdan daha kalabalıktı ve Vietnamlılar komünizmin ne olduğunu, ne getirdiğini bilmiyorlardı. Eğer 1956- da bir seçim yapılsaydı mutlaka ko- münistler kazanacaklardı ve bütün Vi- etnam için kaybolacaktı. Diem başka bir hesap yaptı: Eğer se- çimleri geciktirirse, Amerikanın yardı- mıyla güneyde kuvvetli, işleri yolunda, zengin, müstakar bir Vietnam yaratır- sa bir süre sonra Kuzey Vietnam şan- sım . kaybedecek ve kuzeyliler bile memleketin Diem idaresi altında bir- Tarihe karışan aile: Ngo Dinh'ler Yel üfürdü su götürdü ve kendisi de harp yıllarını kısmen, Dalat civarındaki bir manastırda ge- çirmiş bulunan bir adamdır. Memle- ketinde iyi bir şöhret yapıma, geniş prestij toplamıştır. Diem 1954te Say- mparator Bao-Dai'nin Hükümet Başkam olarak (o 1964 Temmuzunda döndü, o ayın 20sinde. Vietnamı 17. paralelden itibaren ikiye ayıran ve gü- neyi Vietnam, kuzeyi Vietminh yapan Cenevre Andlaşması imzalandı. Viet- nam da, Vietminh de istiklallerini ka- zandılar. Hesapça iki sene sonra bü- tün memlekete şamil seçimler, yapı- lacak ve alınacak neticeye göre birleş- me olacaktı. Diem, bu seçime asla yanaşmadı. AKİS/10 leşmesi için oy kullanacaktı. urada, kullanılan terimler itiba- riyle bir parantez açmak lazımdır. As: lında "nam" kelimesi vietçe "güney" demektir. Vietnam, zaten Güney Viet mânasına gelmektedir. Onun için Gü- ney Vietnam "Güney-Güney" karşılı- ğıdır. Ama şimdi kelimelerin gerçek manası unutulmuştur ve Vietnam di- ye bütün bölgeye denmekte. Kuzey Vietminh yahut Vietminh 17. parale- lin üstündeki. Güney Vietnam da al- tındaki kısmin adı olmaktadır. Ancak Diem, memleketinin mutlak hakimi olmak için önünde iki büyük mani gördü. Birincisi, oransızların a- damı olarak odamgalanmış bulunan İmparator Bao-Dai idi. Bao-Dai, za- ten ömrünün büyük kısmını kadın ve kızlarla Fransanın Güney sahilindeki muhteşem şatosunda geçirmekteydi. Diem'in onu "Halk böyle istiyor" diye uzaklaştırması ve kendisini hem Dev- let, hem Hükümet Başkanı olarak seç- tirmesi zor olmadı. Buna mukabil Ge- nel Kurmay Başkanı Hihn ile Milli Emniyet Başkanı Bay-Vien daha diş- il çıktılar. Bir defa ellerinde kuvvet vardı, ondan sonra Diem kadar İhti- ras sahibiydiler. Başkanın otoritesini tanımak o istemiyorlar, (o hakimiyetin kendilerinde olduğu tezini savunuyor- lardı. Vietnamda askerlerin daima sivil vaziyete soktu. u bir dev gösteri tertipledi. Fi- kir, kocasınındı. Ama. ön plânda Ba- . O gün onbinlerce in- san, Vietnamın tarihinde ilk defa ola- rak sokakta toplandı. Kalabalığın en önünde Bayan Nhu yürüyordu. Hinh'- in tankları ile Bay-Vienk'in polisleri ateş etmekten sakınmadılar. Ölenler ve yaralananlar oldu. akat maksat elde edilmiş, Genel Kurmay Başkanıy- la Polis Şefine karşı umumi efkârda bir hareket başlamıştı. - Memleketin aydınları, iyi niyet sahipleri Diem'in ve Nhu'ların yanındaydı. Silâhsız hal- ka silâhlılar tarafından ateş açılma- sı geniş Eer ymm yol açtı. Diem'in ve Nhü'nun iyi kanalize ettiği bu ce- reyan Hinh ile Bay-Vien'i sürükleyip götürdü. Bayan Nhu'nun kayınbira- deri artık Vietnamın mutlak hakimiy- di. Ancak kaderin cilvesi, dokuz sene sonra Diem ve Nhu da tıpkı iktidara geldikleri gibi, polisin bu sefer Saygon- da değil de Hue'de halka ateş açma- sıyla başlayacak bir kampanya neti- cesinde yalnız iktidarı değil, hayatla- rını da kaybedeceklerdir. Dokuz uzun yıl yim Diem ekibinin elinde do- kuz yıl geçirdi. Bu dokuz yılın so- nunda çok sahada çok terakkinin elde edilmiş olduğunda şüphe yoktur. Vi- etminh. Diem'in seçim yapmak niye- tinde olmadığını anlar anlamaz 17. Paralelden aşağı sarkmakta tereddüt etmedi. O günden bu yana devam eden, bir klasik harp değildir. | Bir gerilla Kuzeyliler çeteler kurmak- ta, onları silâhlandırmakta, sonra hu- dudu geçirip Güneye salmaktadırlar. Bunlar Güney köylerini haraca kes- mekte, yiyecek ve giyeceklerini ora- lardan sağlamakta, türlü vahşet yap- makta, hattâ zaman zaman Saygon yakınlarına gelerek ona buna kurşun sıkmaktadırlar. Maksat dünyaya, Di-