YURTTA OLUP BİTENLER belirtilerini küçümsemek başı okuma gömmek olur. Bu hafta, 1961 Seçimlerinin ikinci yılı idrak olunmaktadır. İki yıl millet- lerin hayatında hiç bir şey değildir, fakat dalgalı intikal devirlerinde uzun gelen bir süredir. Aklı başında insaf sahipleri bu iki yıl içinde inanılmaz mesafe aldığımızı ve devası bulunmaz hastalıkların yaralarının o sarıldığını, tamamile ve bir daha açılmamacasına kapatıldığını kabul etmemezlik etme- mektedirler. Ancak, asıl olan Hizmet Devrinin açıldığını söylemek lüzumsuz bir iyim- serliktir. Bugünden görünen şudur: 17 Kasımdaki mahalli seçimlerin © vere- ceği netice ya bu Hizmet Devrini aça- cak ve 1965'teki umumi seçimlere, ka- dar bir sağlam iktidar, her çeşit "Or- tak Şımarıklıkları" ndan uzak olarak bu hizmet idaresini vatandaşın ayağı- na götürecektir, yahut memleket siya- si çalkantılar ortasında çareyi derhal gidilecek bir umumi seçimde araya- caktır. 17 Ksm, milletin o açıdan da ka- nr vereceği gün olacakt Politikacılar Kıran kırana un boylu, ince yüzlü ve ince bıyıklı adam Meclis kürsüsüne çıktığında, salonun bütün sıralarında bu adamın aleyhinde bir hava esmekteydi. Nite- lim adamın hali de bunu belli ediyor- du. Sararmıştı ve şaşkın ogörünüyor- du. Kendinden emin bir edası yoktu. Çok ağır ithamlar altında kaldığını söyledi, savunmasını hazırlamak için arkadaşlarından mehil talep etti. Mec- lis, Yusuf Azizoğluna bu mehili ver- di dar... seldi. Geçen haftanın sonlarındaki o gün milletvekilleri Meclisi terkederler- ken çok ağızda, "Bekata, Azizoğlunun Pestilini " sözü dolaşıyordu. Gerçekten de, mükemmel bir kürsü adamı olduğunda herkesin ittifak et- tiği eski İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz Bekata o kadar güzel, iyi o hazırlan- mış bir konuşma yaptı ki, Önce gü- rültü eden muhalifleri bile en sonda hatibi derin bir sessizlik içinde dinle- mekten kendilerini alamadılar. Be- kata sonradan bu konuşmasının tam metnini gazetelere de gönderdi ve ba- zıları bunu tefrika ettiler. Piyesin ikinci perdesi, Azizoğlunun istediği mehilin bittiği bu (çarşamba günü, gene T.B.M.M. 'nde oynandı ruşturması isteyen vesile AKİS/8 önergeler teşkil etmektedir. Soruşturma isteyen terin arasında, Y.T.P. de vardır. Çar- şamba günü, Bekatanın suçlamaları- na karşı kendisini savunmak üzere kürsüye Yusuf Azizoğlu geldi. Meclis, adamakıllı kalabalıktı. Ho- roz döğüşü seyretmek, bizim toplumu- muzda hoşa giden bir eğlencedir. Cid- di bir çalışma yapılırken, kanunlar çıkarılırken oMeclise fazla iltifat et- meyen bir kalabalık Bekata—Azizoğlu çekişmesini takip için sıraları doldur- muştu. Meraklı dinleyiciler ise alışıl- mamış bir şekilde dinleyici localarını, balkonları tıklım tıklım (o doldurmuş- ardı. Hıfzı Oğuz Bekata müzakereleri Müdafaa A Zzoğlu işte bu hava içinde kürsü- de arz-ı endam ettiğinde salonda ses seda yoktu Sağlık ve Sosyal Yar- dım Bakam lacivert bir elbise giymiş- ti. Boynunda siyah bir kravat vardı. Ürkek, fakat zarif adımlarla kürsüye ilerledi ve kürsünün hemen yanın- daki bir masa üzerinde bulunan bir bardaktan su içerek konuşmasına baş- dı. Azizoğlu, konuşmasını bir kaç nok- ta üzerine bina etmişti. 60 daktilo say- fası tutan konuşmanın ilk kısmında bir giriş bulunmaktaydı. Fakat dikkat- li gözler Azizoğlunun bu konuşmasını hazırlarken Bekatadan ilham aldığını farkettiler. Zira Azizoğlu tıpkı Bekata gibi başladı ve Bekata gibi bitirdi. İkinci kısımda Erataman Olayı var- dı. Sonra sıra ile Halis öztürk Olayı, Bayarın Tahliyesi Meselesi ve ondan sonra da Sosyal Yardım fonundan da- ğılan paralar ve nihayet Azizoğlunun Bekata tarafından üstü kapalı olarak ifade edilen tehlikeli olması muhtemel derneklere yardımı meselesi ile Sağlık Bakanlığının ilaç ithali politikası ge- liyordu. Azizoğlu bütün konuşması boyun- ca bir müdafaa taktiğini zaman Zza- man Bekatanın şahsına hücumla ka- rıştırdı ve bunun içindir ki bir takım rakamların tesiri, uyku hapından ile- ri gitmedi. Nitekim C.H.P. Senato takip ediyor. iddia... Başkan vekili Sırrı Atalayın yanında oturmakta olan yaşlı senatör Basın Locasından deli olur o şekilde bir temiz uyku çe Doğru mu yanlış mı? A Zzoğlu ilk olarak Eratamanın ka- çışıyla ilgili olayı ele aldı. Fakat bu talihsiz bir başlangıç oldu. o Azizoğlu Bekatanın bir celse evvel söyledikleri- ni tekrarlamaktan başka bir şey yap- madı. Evet, Erataman, tıpkı Bekata- nın izah ettiği muamelelere tabi Ola- rak İstanbula, Haydarpaşa ONümune Hastahanesine onakledilmişti. (o Evet, orada kaçak olarak kendi kapısı önün- de nöbet bekleyenleri ameliyat etmiş- ti. Evet, Azizoğlu bizzat Eratamanı zi- aret etmiş ve "Geçmiş olsun" te- mennisinde bulunmuştu.