YURTTA OLUP BİTENLER kadın Yargıtay üyesi Melahat Rua- candı. Ruacan bundan bir yıl kadar ön- ce Danıştaya müracaat ederek kara- rın bozulmasını talep etmiş ve bu is- teği müspet karşılanmıştı. Ancak, ye- ni Anayasaya göre hakimlerin özlük işlerine bakmakla görevli Yüksek Ha- kimler Kurulu, Ruacanın eski işine ia- desi için gerekli kararı bir türlü ver- miyor ve bu konuda tereddüt göstere- rek olmadık engeller çıkarıyor, işi for- maliteye boğuyordu. Meselenin aslı 1956 yılına kadar u- zanmaktadır. Bu tarihte devrin Ada- let Bakam Hüseyin Avni Göktürk Yar- gıtay kararlarındaki obazı imzaların DP nin menfaatlerini haleldar edecek mahiyette olduğunu farkederek hem diğer üyelere gözdağı vermek, hem de bu sivri imzaları tasfiye etmek gaye- siyle 8434 sayılı kanunun değişen 39. maddesinin "b" fıkrasına göre 6 Üye- yi “görülen lüzum üzerine" gerekçe- siyle emekliye sevketmiş ve karar bü- tün Adalet camiasında büyük bir hay- retle karşılanmıştı. Zira daha iki yıl nce, Ruacanın Yargıtay üyeliğine ge- tirildiğini bildiren bir haberinde Za- fer-gazetesi,' "Bir-kadın hâkimimizin Temyiz hakimliğine tayin edilişi de Demokrat Parti iktidarının kadın hak- larına vermiş okluğu ehemmiyetin bir delili olarak telâkki' edilmektedir" di- yerek, karan âdete alkışlıyordu. Ancak, Ruacanın tebessümle hatır- layacağı hatıralar bundan ibaret de- ğildir. Meselâ, emekliliğe sevk kararın- da imzası bulunan Adalet Bakanı Profesör Hüseyin Avni Göktürkün An- kara Hukuk Fakültesinde hoca bulun- duğu sırada neşrettiği ve sitayişkâr sözler yakarak (oRuacana ithaf ettiği bir kitap da bunlardan biridir. Yargıtay seçildiğinin ilk gün- lerinde haftalarca bütün dünya ba- sınında kendisinden bahsettiren ve dünyanın en çok okunan gazetelerin- den biri olan New-York Times gaze- tesinde "ilk kadın yargıtay üyesi" di- ye bahsedilen Ruacan, zülfiyâre doku- nan birkaç yazısı yüzünden bir anda gözden düşmüş ye herhangi bir ge- rekçe göstermeğe lüzum hissedilmek - sizin, meslek hayatının en verimli olması gereken çağlarında - Ruacan o tarihte henüz 48 yaşındaydı: bir ke- nara itilmişti. AKİS/16 Yargıtay Binası "Bezme geç gelir ekabir...” 1956 yi takip, eden yıllar, Melahat Ruacan için bir intizar devresi oldu. Meslek hayatına eşi Asım Ruacan ile birlikte avukat olarak devam etti. Ni- hayet 27 Mayıs Devrimini müteakip, seçimlerden sonra kurulan (Anayasa Mahkemesinin 5434 sayılı kanunun 39. maddesinin "b" fıkrasını Anaya- saya aykırı bularak iptal etmesi üze- rine, kendi durumunda olan diğer mağdurlarla birlikte, 7 Mart 1963 ta- rihinde Danıştaya müracaat etti ve emeklilik (okararının o kaldırılmasını, tekrar eski görevine verilmesini iste- di. Ortada emsal teşkil eden başka olayların bulunması sebebiyle, Danış- tayda mesele uzun uzadıya incelenme- i cana bildirildi. yıldır ayrı bulunduğu mesleğine tek- rar dönebilecekti. Ancak kararın, gün içinde müracaat etti ve yıllardır özlemini çektiği görevine dönüş kara- rını sabırsızlıkla beklemeye koyuldu.