YURTTA OLUP BİTENLER "Bu gayret niye?" ertesi gün tekrar Başhekime temas E cdilerek Bayarın sıhhi burumunda hayati tehlike olduğu ni A- e naatte isen onu yaparsın dedi". Bundan sonra cereyan eden mua- mele malüm olduğu veçhile Azizoğlu tarafından da bir kere daha T.B.M.M. kürsüsünden izah edildi. Fakat izah tana Bekatanın suallerini ve ithamla- rını cevaplandırmıyordu. Herkes O sı- rada hep ayni suali soruyordu: "Peki bu gayret niye?" Azizoğlu konuşmasında Bekatayı za- man zaman art niyet taşımakla, başka arzular beslemekle suçladı. , Sağlık Bakanının bundan sonrası İzahatı kendi Bakanlığında yaptığı Sosyal Yardımla ilgili işlere inhisar PTİ o etti. Azizoğlu Sosyal Yardım nunu kanun ve nizamlara göre kullandığını açıkladı ve buna dair rakamlar sıra- ladı. 50 sayfalık konuşma sona erdiğin- de salonda bir "Ooh" çekildi. o Aziz- oğlu Y. T. P. lilerin alkışları arasın- da yerine giderken Bekata söz istedi. Başkan Nurettin Ok evvelâ C.K.M.P. li Sadrettin Tosbiye, sonra da Bekataya »öz verdi. Salon gene sessizleşti. Tırmıkçı ke- dilerden en mahiri son derece sakin ve Koltuğunun altı dosyalarla dolu olarak istenirse bir âl. Konuşmasına Azizoğlu gibi (mehil istemeden o başlayacağını (o bildirerek başladı. Sonra Bekatanın nevi şahsı na münhasır kürsü canbazlıkları boy gösterdi. Bekata evvelâ, Azizoğlunun, hiç değilse, KE düzelttiğini ve kendi- sinden bahsederken "Sayın" kelimesini kullanmağa başladığım söyledi ve ağ- ayla birlikte yüreğini de düzeltmesini temenni etti. Bu sözler salonda eğlen- celi bir hava yarattı. Bekata, ardından hücuma geçti, vesika üstüne vesika çı- karttı ve bir celse evvel olduğu gibi Azizoğlunun pestilini bir kere daha or- taya serdi. O kadar ki Y.T.P. Genel Başkanı Alican bile Y.T.P. sıralarında- ki yerinden müdahale etmek İhtiyacını hissetti. Ö sırada Başbakan İnönü Ba- kanlar Kuruluna ait koltuklarda sakin sakin dinliyordu.. Bekata Azizoğlunun koltuğuna bağlı kalmasını tenkid edi- yor ve kendisi gibi onun da istifasını istiyordu. Alican yerinden : — Biz koltuğa yapışık değiliz, ama şantajla Bakan harcanmaz" diye ba " Kulağa Küpe.. Adam olacak çocuk... Nesil sevmezsiniz, o şu güzel 27 Mayısı ? Nasıl bayılmaz- sınız, ona? usuf Ziya OOrtaçın mek- tupları çıkmıştı: o Menderesten ralıyor, nasıl cilveler yapıyordu! Yusuf Siya Ortaç şimdi ya- alar yazıyor. | Başlığı: İnayet ola! Gözünü sevdiğim 27 Mayıs.. Kurban olayım ben sana.. gırdı. Başkan Ok, müdahele etti ve Başbakan Yardımcısını susturdu. Bekata, iddialarının hiç bizinin, çürü tülmek şöyle dursun, bilâkis Azizoğlu nun itiraflarıyla daha da kuvvetlendiği ni misâllerle izah ettikten sonra vesika lar çıkarmağa koyuldu. Bekata her o- lay için bir dosya tutmuştu ve bu penbe renkli dosyalarda Azizoğlunu sap sarı bir hale sokan bir takım Kağıt- lar vardı. Bekata her zamanki gibi sa- kin ve kendinden emin konuşarak, Par lâmentoya tesir etti ama, bir hâdise ol masa daha çok tebrik edilecekti. Hâ- dise, Azizoğlunun Bekataya atfen Azizoğlu konuşuyor Müdafaa... naklettiği bir va husustur. Bekata, Ne riman Ağaoğlunu ziyarete (gitmiştir. Bekata Namık Gedikin eşi (Melahat Gedike Meclis koridorlarında : " Melâhat hanım, şimdiye kadar size söylememiştim. Başınız sağ olsun. Şimdi rahmetli Namık Gedikin kıyme- tini daha iyi anlıyoruz. Pırlanta gibi adammış" demiştir. Bekata bunlara ce- vap verdi ama pek tatmin edici olmadı. İşte Bekatayı mücadelesin- de zayıflatan da bu oldu. o Bekatayı tutanlar bile "İşte adam geveze O- lursa böyle olur" demekten kendile- rini alamadılar. Yoksa kürsüye çıktığı andan itibaren galibiyeti kendi isti- kametine rahatlıkla çekmişt Bekata bilhassa ilâç ithali aman da ve Sosyal Yardımlar (oMeselesinde elle tutulur deliller verdikten sonra güzel bir finişe girdi ve alkışlar ara- sında kürsüden indi. Bundan sonra söz sırası Recai İskenderoğlununken — İs- kenderoğlu, Azizoğlunun en yakın ada- mıdır ve Azizoğlunu savunacaktı — A- zizoğluna söz verildi. Azizoğlu (oOkür- süye çıktı ama, imdada Meclisin sık, sık arıza yapan elektrik tesisatı yetiş- ti. Işıklar birden söndü ve Başkan, bir müddet bekledikten sonra celseyi er- tesi gün saat 10'a talik etti. Perşembe günü yapılan T.B.M.M. toplantısında Azizoğlu—Bekata çekiş- mesi Başbakan Yardımcısı Alicanı kür süye yürüyecek kadar sinirlendirdi. Me- sele, müzakereyi bir baştan ötekine sa- bırla takip eden İnönünün konuşmasın dan sonra vuzuha kavuştu ve Soruş- turma Önergeleri kabul edildi. Ama bu ağız odalaşının koyduğu bir gerçek vardır: 27 Mayıs ve onun koruyucuları dimdik ayakta- dırlar. Koalisyon Körün değneği yır Genel Yönetim Kurulu Turhan Kapanlı bir ie şöyle dedi: u koalisyonun devamı lâzım. Hizm ama, buna da bir çare bulmak gerekli. Aksi halde. Mahalli Seçimler arefesinde bir hükümet, buhranı Ge- nel Seçimleri icabettirir.." Arkadaşı, Kapanlıyı başıyla tasdik etti. Bu sözler, Koalisyonun ikinci or- tağı içinde bir grupun fikri sayılabi- lirdi. Gerçekten YTP içinde bir kısım politikacılar, Koalisyon partileri ara- sındaki sızıltıları bir yana bırakacak çareler aramaktaydılar. Genel Sek- reter 0 Evliyaoğlu, Orhan Ömer Faruk Sanaç gibi kem fikri bu merkez- üyesi arkadaşıyla