nülüyordu. Camiler üzerine kurulmuş kompozisyonlar da- ha da âlemdi. Camiler yıkılmak üzereydi. Duvarlarına bi- rer dilenci yerleştirilmişti. Çıplak ayaklı çocuklar sahne- lerin fonunu teşkil ediyordu. Hele fesli adamlarla yaş- maklı ve çarşaflı kadınlar, televizyon ekranında en fazla görülen şeylerdi. Doğrusu istenirse televizyon ekranında görülenlerin tamamı hayal mahsulü değildir. Ancak İstanbuldan çe- kilen filmi yaratmak için gerçekten büyük bir gayret sar- fetmek ve İstanbulun kenar mahallelerinde bile binde bir rastlanacak manzaraları tesbit etmek maharet işidir. Türk işçilerini gösterilenlerden ziyade, gösterilmiyen- ler üzdü. İstanbulun bunca güzel yerlerinden tek kelime bahis yoktu. Programa, alay eder gibi bir de Başbakan İnönünün beyanatı oturtulmuştu! İlgililerin sesi sedası çıkmayınca işin üzerinde Esslin- gen'deki türk işçileri durmayı denediler. Kurdukları bir dernek vasıtasıyla bu yayını ilgili mercilere oduyurma- yı istediler ve durumu açık açık anlatan bir Yönetim Ku- rulu kararıyla muhtelif yerlere birer mektup yolladılar. Şimdi beklenen, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ilgilile- rinin uykularından uyanmaları ve kendilerince hazırladıkla rı Teşkilat Kanunuyla memleketin parasını har vurup har- man savuran kişilerin biraz silkinmesidir. Ancak bu zat- ları, değil böylesine bir fiske, kulaklarının dibinde pat- layan top bile uykularından uyandıramıyacaktır. Türk turizmi için söylenecek tek kelime böylece "Allahın dediği olur" dan başka bir şey değildir. Dünyadan Akisler Lâtin Amerika — Bir süredir, askeri hükümet dar- beleri Lâtin Amerikada moda haline gelmiş bulunuyor. Bu yıl ihtilâllerin kapısını temmuz, ayında Ecuador or- dusu açmış ve Başkan Carlos Julio Arosemena'yı kapı dışarı etmişti Bunu, geride bıraktığımız haftalar içinde, Dominik ordusunun halk oyuyla işbaşına gelen Bosch'a karşı düzenlediği darbe izlemiştir. Bu hafta ise Ecuador ve Dominik örneklerine uyan Honduras ordusunun, baş- kent Tegucigalpa'nın göbeğinde. yapılan o birkaç saatlik bir çarpışmadan sonra, Villeda Morales'in idaresine son Verdiği haberi alınmıştır. Bir yıl içinde birbiri peşinden gelen bu üç askeri darbenin Amerikayı son derece tedir- gin ettiği anlaşılıyor. Çünkü böyle giderse, Washington'- un bütün Lâtin Amerikada kurulmasını istediği demokra- tik idareler teker teker tarihe karışacak. Bu bakımdan, yeni darbeleri önlemek için Kennedy, Dominik Cumhuriye- tinden sonra Honduras'a yapılan Amerikan yardımının da şimdilik kesildiğini açıkladı. Moskova - Vatikan Moskova ile Vatikan arasın- da bir süredir başlayan gevşemenin geçen hafta yeni bir olayla daha da çoğaldığı görülüyor. Geçen Şubatta Lwow Başpiskoposu Josyf Slipyi'nin 18 yıldır tutulduğu nezaret- ten bırakıldığı hatırlardadır. Bu hafda da, Çekoslovak hükümeti, 12 yıldır nezaret altında tutulan Prag Başpis- koposu Josef Beran'ı ve dört arkadaşım serbest bırakma- yı kararlaştırmıştır. Diğer yandan, 1956 yılındanberi Bu- dapeştedeki Amerikan sefaretine sığınmış bulunan Car- dinal Mindszenty'nin durumu konusunda da Vatikanla Macar idarecileri arasında gizli görüşmeler yapıldığı bil- diriliyor. Anlaşılan, Moskovadaki idareciler, "barış içinde birlikte yaşamak" ilkesini Vatikana bile uygulayacak ka- dar ileri gitmek niyetindeler. AKİS/5