DÜNYADA OLUP BİTENLER Batı-Doğu Yeni bir adım gide bıraktığımız hafta içinde, şim- diye kadar soğuk harbin her türlü patlamalarına tanık olmuş Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yeni yeni iyimserlik havaları esiyordu. O kadar ki, zaşta İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Home olmak üzere, söz alan birçok temsilci, artık soğuk harbin sonunun gelmiş olduğunu söyleyecek kadar ile- ri gittiler. Gerçekten, hafta içinde bu iyimserliği haklı çıkaran bir gelişme olmuş, Birleşik Amerika ile Sovyetler Birliği nükleer silâhları uzay dışı tut- yazının aracılığıyla, gelecekte (o böyle bir yolculuğun pekâlâ düşünülebilece- ğini açıklamıştı ki blok arasındaki yakınlaşma böylece devam edip giderken, bundan önce olduğu gibi geçen halta da etraf- ta başka hava çalanlar olmadı değil Meselâ Birleşmiş Milletler Genel Ku- rulunda konuşan Küba temsilcisi .Car- los Lechuga, Amerika Kübaya karşı düşmanca davranışını değiştirmedikçe, ne nükleer denemeleri durdurma an- laşmasının, one de diğer tedbirlerin dünya barışını kurtarabileceğini ileri sürdü. Diğer yandan Pekin hükümeti de, Washington ile Moskova arasında Dean Rusk ve Groymko sohbet ediyorlar Tatlı yiyelim mak konusunda fikir birliğine vardık- larını açıklamışlardı. Nükleer (o denemeleri (o yasaklayan Moskova anlaşmasının ardından gelen bu ikinci gevşeme adımı, hiç şüphe yok, bütün dünyâda bunu yenilerinin izleyeceği konusunda tatlı ümitler ya- rattı. Meselâ, Kehnedy'hin geçen haf- talarda Birleşmiş Milletler Genel Ku- rulunda yaptığı bir konuşmada orta- ya attığı "Aya ortak yolculuk" fikri neden, soğuk harbi sona o erdirmeye doğru üçüncü adım olmasındı? Mos- kova bu fikri bir süre yorumlamaktan, hattâ rus halkına duyurmaktan kaçın- mış. fakat sonra Pravdada çıkan bir AKİS/22 tatlı söyleşelim varılan yeni fikir birliğini fırsat bi- lerek, oSovyet idarecilerini marksçı - leninci doktrinden ayrılmakla (o suç- landırmaya devam etti. Buna karşı- lık Ruslar da, bir kere daha, dünyayı barış. yoluyla komünistleştirmenin de mümkün olduğunu savunarak asıl amaçlarını belirtmekten geri kalma- dılar. Geçen hafta iki blok arasındaki ya- kınlaşmaya karşı yükselen seslerin Di- ri de Batıdan, Fransadan geldi. Was- hington'a bir Ziyaret yaparak Başkan Kennedy ile 90 dakika, Amerikan Dış- işleri Bakanı Dean Rusk'la da iki bu- çuk saat görüşen Fransız Dışişleri Ba- kanı Couve Murville, gazetecilere ver- müna- görü- şünde hiçbir derişiklik olmadığını a- çıkladı. Bilindiği gibi, General de Ga- ulle, ortada kuvwvetli bir (o Fransanın liderliğinde kuvvetli bir Avrupa be- lirmeden Doğu ile Batı o arasındaki gerginliğin (o giderilemiyeceği (o kanısın- dadır. Asıl güçlükler jin aslına bakılırsa, iki blok arasın- daki yakınlaşma sağdan, ya da sol- dan gelen sesler yüzünden büyük bir zarara uğrayacak türden değildir. Bu yakınlaşmaya karşı yönelmiş (gerçek tehlike, bir yılan gibi Avrupanın orta- sında oçöreklenmiş duran Almanya meselesidir. Birleşik Amerikanın Ba- Sovyetler Birliğinin de Doğu Almanyaya karşı yüklendikleri yüklemeler birbiriyle tam çatışma ha- lindedir ve iki Almanyanın ya her iki bloku da tatmin edecek bir yoldan birleştirilmesi, ya da gürültü o çıkar- madan yanyana yaşamaları sağlan- madıkça, gerçek bir gevşeme olmasını beklemek fazla iyimser bir (o hayaldir. Başka bir deyişle, gerçek bir gevşemeye gitmek istiyorlarsa, her iki taraf da Almanya meselesine hiç değilse görünü şü kurtaran bir çözüm yolu bulmak zorundadır. Şimdiki duruma göre, ortada böy- le bir çözüm yolu görünmüyor. Hem Adenauer başkanlığındaki oOBonn hü- kümeti, hem de Ulbricht ve arkadaşla- rı, var olan durumdan en ufak bir tâviz vermeye bile istekli görünmüyor- lar. Washington ile Moskova da bunu , Şimdilik nükleer de- nemeleri durdurmak, uzaya nükleer silahlar taşıyan yapma uydular at- mamak, barışçı amaçlara çalışan a- tom reaktörlerini milletlerarası denet altına koymak gibi, Üzerinde anlaşıl- ması yalnız kendilerine bağlı mesele- ler üzerinde duruyorlar, iki Almanya- nın başına da yeni kuşaktan idareci- ler geçince, İki blok arasındaki ger- çek yaklaşmayı önleyen en önemli me- seleye de belki bir çözüm yolu bulmak mümkün olacaktır. Güney Vietnam İki ucu kirli değnek Gi bıraktığımız o hafta (içinde, ney Vietnamdaki budist keşiş- İren bir tanesi daha Saygonun en işlek köşebaşlarından birine oturdu,