TU R istanbul Çene yarıştırma komitesi 0.: ei Vilâyetin emektar toplantı nda mevcut kırk kişiden bilkasa orta boylu, ince yapılı biri- nin yerinde sürekli olarak kıpırda- nıp durduğu, toplantıyı yöneten Va- li Muavini Fikret Arslana işaretler yağdırdığı görülüyordu. Toplantı, İstanbul Vilayet Turizm Komitesinin mütad toplantılarından biriydi. Söz almak için durmadan i" şaret çakan sabırsız zat ise, top- lantıya ilk defa katılan, Çınar Ote- linin meşhur ahçıbaşısı Necip Usta idi. Nihayet söz sırası kendisine gel- p Usta heye- şekilde konuşmağa Oo baş- ladı ve turizmin, içinde bulunduğu ürekler acısı durumu, bütün çıp- Komite Üyelerinin gözle- rdi İstanbul (o Vilâyeti Turizim Komi- tesi 97 üyeden müteşekkildir. cak, bu 97 üyenin tamamının lantılarda bir araya geldiğine şim- turistik meselelerini rizmin inkişafını sağlamak ve alınan kararları Ankaraya aksettirerek, ne- ticelendirmektir. o Komite Basın-Ya- yından, Belediyeden, gazetecilerden, Üniversiteden, PTT'den, Talebe Te- şekküllerinden, Milli Saraylar ve â- bidelerden, seyahat acentelerinden ve diğer turistik müesseselerden ge- len üyelerden müteşekkildir. üzerinde faydalı olacağına o inanıla- rak kurulan bu komitenin tatbikat- ta faydasından çok zararı görülmüş- Komiteyi teşkil eden üyelerin ekse- risi,-daha doğrusu, hepsi- turizmin na- sıl ve ne ile olacağından habersizdir- ler. Bu yüzden bugüne Oo kadarki toplantılar gereksiz konularda çene yormakla geçmiştir Turizm Komitesinin bu son top- lantısında, saat 14.30'dân 16.30'a ka- dar, "turistleri yerli rehberler gez- dirmeğe mecbur edilsin mi,. edilme- sin mi ?” meselesi görüşüldü. İki sa at süren bu gereksiz tartışma, Çı- nar Otelini temsilen toplantıya' katı- lan ahçıbaşı Necip Ertürkü çileden çıkarmaya kâfi geldi. Necip Usta. * Başkandan ısrarla söz istedi ve söz sırası kendisine geldiğinde, aylardan beri turizm toplantısı yapan üyelere, ne kadar bos şeylerle meşgul olduk- Z M e gayet açık bir dille sayıp dök- Necip Usta, ilginç ve gerçeğin ta kendisi olan okonuşmasına, o yılda memlekete gelen turist sayısının kaç olduğunu sormakla ( başladı. “150 bin" cevabını alınca, konuşmasına şöyle devam etti — Gönül arzu ederdi ki, burada, turisti gezdirecek rehber mevzuuna harcanan zaman, bu 150 bin rakamı- nın, İtalya ve Yunanistanda olduğu gibi, milyonların üstüne, , çıkarılması tedbirleri için harcansın- Bu sözlerden sonra Necip Usta, turizm konusunda ne kadar geri ol- duğumuzu ve bunun sebeplerinin ne- ler olduğunu birer birer ve gerçek- çi bir dille sıraladı. Bu arada turis- tik müesseselere de temas ederek, bunların Türkiyenin Turizm (dâva- sına ne kadar zararı dokunduğunu, buralarda yerli ve yabancı herkesin soyulduğunu, hele bar ve pavyonla- ra turistik belge verildiğine hiç bir memlekette rastlanmadığını belirtti. Son derece açık bir dille yapılan bu konuşma, Komite üyelerinin key- fini iyiden iyiye kaçırmıştı. Bu yüz- den Necip Ustaya hemen hucumlar başladı. Turistik müessese sahipleri, Necip Ustanın susmasını işaret edi- yorlardı. Hele meşhur bir lokanta sa hibi, bir ara, gerçekleri sakınmadan söyleyen Necip Ertürkün ağzını elle- riyle kapamaya bile yeltendi. lantıda (Basın-Yayın zat ise, işi şahsiyata dökt cip Ustaya kendisinin ihtar verdiği- ni böyle birinin karşısında konuşamı yacağını bildirdi. Fakat Necip Usta soğukkanlı idi. Toplantıdan bir gün sonra da Çı- nar Oteline telefonlar yağmaya baş- ladı. Basın-Yayın İl Temsilciliği ve diğer turistik müesseseler sahipleri, Çına? Otelinden bir ahçının nasıl o- lup da toplantıya gönderildiğini so- ruyorlardı. Necip Ertürk "Doğru söyleyeni dokuz köyden' kovarlar." AKİS/19