Şevki Aysan Tanıtan tanık geç olacaktır. 27 Mayıs ihtilalinin gerçekleşmesinde başlıca Oo müessir CHP, 27 Mayıs ihtilâline odüşman unsurlarla ayni. masaya oturup Ko- alisyon anlaşmaları yaptıkça, Ordu- daki itibar ve sevgisini kaybetmek- tedir. Bu sebeple itibarı azaltacak hareketlerden- kaçınmalıyız" demiş, sonra da, Kabineye güvensizlik o be- yan edilmesini salık vermişti. Bunun üzerine milletv Şeref Bak- şık main fırlayarak Doğana 'hi- taben şöyle dermişti: "Avni beye 'bir sualim var: Yüzbinde bir de olsa,as- keri müdahale olmıyacağlk ihti- mal vermez" misi niz? Avni Doğan ise, "İhtimi veri- p e cevap vermişti. Bak- im.." şeklini şık bundan sora e bir dahi olsa, bize yakışan, Da ln gerçekleştir- mektir. Zira CHP demokratik düze- ne bağlı kalmayı okendine o temel prensip edinmiştir. Bugünkü CHP milletvekilleri demokrasi ve yet uğrunda mücadeleler milletvekili olmuşlardır. B.M.M. kür- süsünden de demokratik bağlı kalacağımıza yemin ettik. Askeri müdahale olursa. çok par- tili hayat son bulacak demektir. Bu halde, Avni Doğanın söylediği, iti- barını muhafaza etmiş bir CHP'den bahsetmek ne kazandırır?" Bakşıkın bu sözlerinden sonra Avni Doğan bir kere daha söz almış ve "Arkadaşımın söyledikleri bir gö- rüştür, saygı gösteririm" diye (Ko- nuşmuştur. Doğan bundan son?a da konuşmak istemişse de, tamirin bir başka genç milletvekili söz alarak, toplantılarının Doğanın konuşmala- rıyla ilgili olmadığını (o bildirmiş ve sadede gelinmesini istemişti. Bunun üzerine, Avni Doğan, vaziyeti okur- tarmak için, toplantıya bilmeyerek geldiğini ifade etmiş ve izin isteye- rek toplantıdan ayrılmıştı Bakşıkın, "Dörtler (o Komisyonu." tarafından zaptedilen bu ifadesi ne göre, Doğanın, henüz bir oCHP'liy- ken bir takım fikirlere saplandığı anlaşılmaktadır. Nitekim, geçen haf- tanın başında CHP'li milletvekilleri arasındaki yaygın kanaat, paçayı güç kurtaracağı Maia deydi O gün dinlenilen ikinci tanık mil- letvekili, Mardinli 'Şevki Aysandı. Aysan daha ziyade Celâl Sungur ü- zerinde durdu ve 8 Haziran 1963 ta rihinde Parlâmento heyetinin Avru pa seyahatinden bahsetti., Celâl Sun- gurun oradaki temaslarını anlattı. Bu arada Sungurun ele de uğradığını bildirdi. (-Orhan Kabibay . Brüksel müşaviridir-. Daha sonra dinlenen Mehmet Sağlam da bildik- lerini anlattı edilenleri (Ode Komisyon, itham Şeref Bakşık "Açtırma kutuyu... YURTTA OLUP BİTENLER Muammer Ertem Jüriden biri dinlemek niyetindeydi. Fakat hiç bi- risi davete icabet etmedi. Kulisteki yankılar örtler" hakkında tahkikat deri tirilir ve ifadeler zapta eç verilirken kuliste de mesele üzerinde çeşitli yorumlar yapıldı Eski bir Gülekofil olarak tanın Oğuz Oran, bir gazeteciye: — Yahu, allahaşkına, şu Kası Gülekin de böyle cunta munta kâyeleriyle ilgisi varmı? Ben Kı sim Güleki tutarım ama, onun ha- ka tesir eden tarafını sevdiğim içi dır, bu. Eğer fikri başka ise benci yana paso" dedi. Muhatabı, bir şey bilmediğini sö- leyince'de: "— Yok canım, Avni Doğan selesinin inkâr götürür tarafı yok Yazdığı yazılar belli" di. Komisyon çalışmalarına devam ti. Çarşamba sabahı Komisyon lerinden Hürrem Müftügül, bir zeteciye, Komisyon çalışmaları kında şu açıklamayı yaptı: "— Çalışmalarımız son dere| gizlidir. Hafta sonuna kadar şal dinleyeceğiz. Fakat hafta sonun çalışmalarımızın biteceğim sanırım Komisyonun hafta sonuna kadar bitireceği çalışmaların özeti bi- por olacaktır. Rapor evvelâ Ma- Yönetim Kuruluna, sonra da a Meclisine verilecek, suçlu görüleri AKİS/11