daydı. Asal konuşmasını birkaç nok- taya dayadı. nadını teşkil eden Bakanlara itimad edilmemektedir. deta imza YIP Hükümet içindeki inisiyatifini kaybetmiştir. litika takip etmektedir. memurluklar»' Koalisyonun 99. Fazileti gün C.H.P. bir küçük işaret çaksa, eğer bir siyasi ni etekleri il çalarak Koalisyona koşup gelecekse, bu A.P. H e, gere- kirşe Genel Başkanından ırkçı takımına, bütün Tülireci ekibi değiştire- rek.. Mamafih, aslında buna da lüzum kalmaması daha muhtemeldir. Böyle bir ümit ufukta belirsin, o Genel Başkandan o ırkçı takıma, bü- tün idareci ekip Koalisyonun baş taraftarı olacaktır. Zira A.P. Koalis- yonun bir parti için ne nimet olduğunu, oradan kapı dışarı edildiğinde anlamıştır. Gerçek Gümüşpalanın partisinin kafasına dank etmiştir ama, biraz geç dank etmiştir. Şimdi, kaybedilen eşek dağın arkasında aran- maktadır. Ancak, C.H.P. den bu istikamette bir işaret neden gelsin? A.P. hiç bir zaman, C.H.P. ye de, memlekete de ciddi, özü sözü belli bir siyasi teşekkül intiba vermemiştir ki.. Bir işbirliğinin en basit icapları bu par- ti tarafından hiç bir gün yerine getirilmemiş, iktidar ortağı. Gümüşpala kendisini hep Muhalefet lideri pozunda göstermiştir. o Unutulmaz af yaygaralarının ise partiye ve memlekete ne kazandırdığı hep gözlerin önündedir. Nihayet bir gün partiden atılanın ertesi gün baş tacı edil- mesi, derken yeniden tu-kaka olması AP'lileri birbirleriyle yüz-göz et- mistir. Sonra, A.P. hüviyetini ve şahsiyetini belli etmiştir. Böyle bir parti- nin kuvvetlenmesine vesile verecek en ufak bir hareket basiretsizliğin ta kendisidir. A.P. nin istismar ettiği hisler, memleket için en zararlı hisler- dir ve bu gerçek bir gün çok geniş kütleler tarafından dahi anlaşıla- caktır. Türkiyede gidişin istikameti odur. Memleketin iyiliği, A.P. nin siyasi cereyanlar yelpazesinin sağ ucunda sıkışıp kalmasıdır ki, biraz uzak İstikbalde olacak olan odur. Peki, Koalisyon ortak partilerden birinin, acık vermesiyle bozulursa ne olacaktır? Şu anda her şey gösteriyor ki bu, uzak bir ihtimaldir. T. T.P. Grupundaki son iki oylama arasındaki sayı farkı kavganın daha zi- yade Bakanlık kavgası olduğunu, yoksa Koalisyondan ayrılmama lüzu- munun adeta ittifaka yakın taraftar bulduğunu göstermektedir. O ba- kımdan Y.T.P. nin veya C.K.M.P. nin çok sivri bir anlaşmazlık konusu çıkmadığı takdirde C.H.P. ile birilikte yeni seçimlere kadar orta yolda yürüyecekleri en kuvvetli ihtimâldir. Y.T.P, Toprak Reformu konusunda bazı ucuz hesapları bir kenara atıp hâdiselerin seviyesine çıkabildiği ve Hükümet memleketin her bakımdan ihtiyacını karşılayan bir tasarıyı Meclise getirebildiği takdirde son dönemeç te dönülmüş olacaktır. Buna rağmen bir çatlak husule gelirse, ne olacaktır? Mecliste, C.II. P. ye seçim devresini tamamlama fırsatını sağlayacak ve böylece re- jimin İlk imtihanını millete kusursuz verdirecek bir grup mutlaka beli" recektir. Buna Y.T.P. den, C.K.M.P. den, müstakillerden, hattâ A-P. den olacak iltihaklar belki de Mecliste bugünkünden de rahat bir ekseriyet sağlayacaktır. Zaten bu olmazsa yol, yeni seçimler yoludur- Her halde, A.P. etiketini bir daha iktidar sandalyesinin üzerinde gör- mek kolay olmayacaktır. kir mutabakatına vararak mücade- leye devam etmekti. Bu arada Asal, kendisine yöneltilen ithamların ta- mamen yersiz olduğunu da sözlerine ilâve etti. Asal, AP ile işbirliği yap- makla suçlanıyordu. Nitekim Asal ve Bodur, bu yüzden Haysiyet Diva- nına verilmişlerdir, Koalisyonun YTP ka- Mevcut Bakanlar a- makinesi halindedirler. CHP partizan bir po- En yüksek CHP'liler getirilmek- tedir. Bütün bunların dışında, konuş- manın temasını YIP'nin AP ile olan münasebetleri teşkil etti. Asala göre, ÂP ile münasebetler hiç de iyi değildi. Oysa ki, AP ile YTP 'ayni oyların sahipleriydiler. O halde, eğer bir kütleye sahip olmak isteniyorsa, yapılacak şey, CHP'nin dümen suyunu takip değil, AP ile fi- AKİS/14 Asaldan sonra YIP Genel Başka- nı Alican kürsüye doğru ilerledi. Her halinden son derece sinirli (o olduğu anlaşılıyordu. Nitekim Alican, Asa- la veryansına başladı. Alicanın ilk SÖZÜ: "— Ben de aktif politika taraf- tarıyım. Ama Asalın istediği aktif politika değil" oldu. Alican bundan sonra, aktif poli- tıkanın, vatandaşların hislerini istis- mar ederek reylerini toplamak de- mek olmadığını ifade etti. Ardından da genel konulara yöneldi, o Asalın sözlerini hedef alarak, meselelere girdi. Gerçi YIP Grupunda bir mo- ral bozukluğu vardı. Vardı ama, bu- nun izalesi de paniğe kapılmakla de- ğil, derlenip toplanmakla mümkün- du. Asalın dediği tarzda bir aktif politikanın, YTP'yi AP'nin kucağı- na atmak demek olduğu aşikârdı. AKİS mecmuasında yazılan yazılar Grupun keyfini kaçırsa bile, CHP ile medeni şartlar altında (mücadele et- mek için bunlara tahammül etmek gerekti. -AKİS: Dam üstünde saksa- gan!- Asal ve onun gibi düşünenle- rin YTP içinde oyunbozanlık oetme niyetleri açıktı. Üstelik, bu şartlar ag bir Genel Başkanın yapaca- kendisinin, Gupunun itimadına yk olup olmadığını tespit etmek- Alican konuşmasını bitirirken du- dakları titriyordu. oSakinliği ile ün yapmış ak saçlı politikacının sabrı- nın taştığı belli oluyordu. (Nitekim kürsüden, daha da sinirli olarak in- di. Alicanın, Asala hitaben söylediği son sözler şu oldu: "— İşte bizim fikirlerimiz bunla- dır! Eğer bunlara uyarsan, kalırsın Uymazsan, gidebilirsin. Zaten senin bir ayağın AP'de, bir ayağın YTP'- dedir." Durum yi? Grup toplantısı bittikten son- ra'oylamanın neticesi belli (oldu. Ekrem Alican Zafer o Madalyam