YURTTA OLUP BİTENLER dalet Divanının infisah etmesinden sonra da Anayasa Mahkemesine in- tikal etmişti. "Sanıklar getirildi" yy uşinanan yapılacağı Salı günü, sabahın daha erken o saatlerinde Biralarında davetliler içeriye (o kabul edilmeğe başlandı.. Zaten küçük o- lan duruşma salonunun dinleyicilere ayrılan kısma kısa bir süre o sonra tıklım tıklım doldu. Bu arada içeri" ye Samet Ağaoğlunun eşi Neriman Ağaoğlu ile büyük oğlu (o Tektaşın girdiği görüldü. oOBiraz sıkışılarak: kendilerine üçüncü sırada yer açıldı. luğunun başlıca organizatörü eski D. P. Edirne Milletvekili Mükerrem, Sa- rol ve Saanet Ağaoğlu (getirildiler. Mükerrem Sarolun hayli dinç ve -sıh- hatli görünüşüne rağmen Ağaoğlu çökmüş, lâcivert gabardin kostümü ve geniş yakalı krem renkli ipek göm leğinin içinde âdeta kaybolmuştu. A- ma Ağaoğlunun görünüşündeki een bariz değişikliği kısa kestirilmiş saç- ları teşkil ediyordu. Onun ensesinde toplanan uzun kıvırcık saçlarım ha- tırlayan bir gazeteci arkadaşına dö- nerek; "— Yahu Ağaoğlunun bütün hey- beti saçlarındaymış. Yelesi traş edi- lince ne hale gelmiş" demekten ken- dini alamadı. Diğer sanıkların da yerlerini al- masından bir kaç dakika sonra, sa- at 9.30 da duruşma başladı. Bir bu- çuk saat kadar devam eden karar- name okunurken Ağaoğlu ve Sarol sık sık göz göze geliyor, o rahatsız bir şekilde kıpırdanıyor ve kısa not- lar alıyorlardı. Sıra istenen cezaların okunmasına gelince salonu derin bir sessizlik kapladı. Sanıkların suça iş- tirak nispetlerine göre 6, ay ile 5 yıl arasında değişen ceza taleplerinin okunması bittikten sonra başta Sarol olmak üzere bütün sanıkların yüzle- rine geniş bir tebessüm yayıldı. Kararnamenin okunmasından son. ra günün sürprizini Ziraat Bankası eski Genel Müdürü Mithat Dülgenin avukatı Ercüment Berkerin bir a- çıklaması teşkil etti. Berker Soruş- turma Kurulunca hazırlanan karar- namede 7 üyenin imzasının eksik ol- duğunu ileri sürerek dâvanın usulü- ne uygun olarak tekrar açılabilmesi için dosyanın savcılığa teslimini ta- lep etti. Bu hiç bekleramiyen açıkla- ma salonda gerçekten bir şok tesiri yaratmış, hemen herkesin zihninde bir "Acaba?" istifhamı o belirmişti. Meselenin aslı ancak Mahkeme Di- vanının duruşmaya ara vererek me- seleyi incelemesinden sonra anlaşıla- bildi. Gerçi kararnamede 7 üyenin imzacı eksikti ama bu, üyelerin hep- sinin çalışmalarda hazır bulunmama- sından doğan bir eksiklik değildi. T san imzaların duruşmanın 4 Temmuz 1963 Perşem- be gününe bırakıldığını bildirdi. Du- ruşmaya o gün devam edildi. Görülmemiş skandal 10, yüzde ygokanlara verilen yüzde 25 hisseler ve sırf bir şirketi mül- timilyoner yapmak için girişilen si- yasi baskılar ve nüfuz ticaretleriyle, kararnamenin açıkladığı Kromit ola- yı kelimenin tam anlamıyla bir re- zalettir. Olaya 4 Bakan, | milletveki- li, 1. Genel Müdür, I Şube Müdürü ve 7 İdare Meclisi üyesinin adı Kana- mıştır. Bunlardan iki Bakan rüşvet almak ve diğer iki Bakan görevini kötüye kullanmak suçlarıyla itham edilmektedirler. D.P. nin kilit nok- talarını işgal eden bu şahıslar 6 yıl akla gelebilecek her yolu deneyerek Oğuz Akal adında bir krom tücca- rını sıfırın altında bir durumdan a- larak milyonların üstüne oturtmuş- lardır. Meselenin aslı 1953 yılına uzan- maktadır. Bu tarihte Yapı ve Kredi Bankası Beyoğlu Şubesi Müdürü o- lan Rifat Ozan, Oğuz Akala açtığı Yüce Divanda Kromit Dâvası sanıkları Vur baba, vuralım! AKİS/8