Isyan Olaylar zinciri Mamaktaki Muhabere Okulunda ku- rulu bulunan Ankara Il numara- lı Sıkı Yönetim Mahkemesinde Çar- şamba günü de tanık dinlenilmesi- ne devam edildi. 20-21 Mayıs gecesi 2. Zırhlı Tugayda nöbetçi obulunan Binbaşı Hayri Süral tanık olarak dinlendi. Sonra günün ilginç tanığı Genel Kurmay İkinci Başkanı Kor- general Memduh Tagmaç dinlenildi. Tagmaç 20-21 Mayıs hareketinin başlaması üzerine Genel Kurmay Başkanlığına gidip gerekli tedbirle- ri aldığını söyledikten sonra o gece karşılaştığı Harpokulu (o öğrencileri- nin durumunu anlattı. Bu arada da alınan tedbirlerle önlendiğini etti. O sırada salonda derin bir ses- sizlik oldu. Bir kaç saniye sonra da sanık avukatlarından birinin söz is- tediği görüldü. oSanık avukatı 31 Mart gecesi hakkında tanığın bilgi- si olduğuna göre son isyan hareketi hakkında da bilgisi olup olmadığını sordu. Korgeneral Tagmaç buna son derece sakin bir şekilde cevap vere- rek; — 31 Martta haber almış ve bu- nu önlemiştik. Daha sonraki günler nu önlemiştik. Daha sonraki günlerde de kıtalarımız müteyakkızdı. Hiç bir tedbirin olaylara mani olamadı- ğını unutmamak lâzım" dedi. Bu sırada 20-21 Mayıs sanıklarının | numaralı adamı bir sual sorulması- nı istedi. Aydemirin suali, 31 Mar- tı hazırlayanlar ve kendileri hakkın- da.. Genel Kurmayca ve Hükümetçe ne. yapıldığına, Hükümet bildirilip bildirilmediğine dairdi. maç bu suale de cevap verdi. Genel Kurmayın vazifesi içde ve dışta gü- venliği sağlamaktı. Olayların müseb- bipleri hakkında gerekli işlemler ilgi- li mercilerce yapılırdı. Tagmaç sözlerini şöyle bağladı: "— 31 Marttan bütün devlet er- kânı haberdar edilmiştir. Başbakan dahil diğer bütün erkânının bundan haberi vardı." Tağmacın dinlenilmesinden son- ra 2. Zırhlı Tugaydan Onbaşı Bay- ram Bayraktar ve ea e dinlenilmesine devam e Öğleden sonra tos Emekli Albay Fuat Uluç dinlenildi. Uluç ise mese- leye bir başka noktadan girdi ve Al- paslan Türkeşin isyan hareketini kendi vasıtasıyla Hasan Dinçer ve dolayısıyla hükümete bildirdiğini i- fade etti. Türkeş de söz alarak Ulu- -un sözlerini doğruladı. Vakit hayli Alışılmamış usuller İnönü çivilemesini yapıyor Soğuk su serinletir e tatlı, değil mi? 19 yaşında bir Başbakan, yanına eşini alda, hafta Netilinde parasını cebinden ödediği biletlerle trene bindi, İstanbula, oğlunun evine gitti. Orada çocuklarıyla, torunlarıyla birlikte denize girdi, güneşlendi, dinlendi. Hafta tatilinin bittiği gün yeniden trende y rini aldı ve pazartesi sabahı Başkentteki işinin basında oldu. enüz bu çeşit "tatil yapma"lara alışık olmadığımız için ve Baş- bakan uzunca bir süredir ilk defa İstanbula gittiğinden Ankarada ve Bostancıda kendisini uğurlayanlar oldu, karşılayanlar olda. Ama onlar da, hiç şüphe yok, seyahatin tamamile hususi bulunduğunu ve hafta tatiline isabet ettiğini görerek bundan vazgeçeceklerdir. Başbakan da böylece, her basit vatandaş gibi, kimsenin dikkatini çekmeden, kimse- ye rahatsızlık vermeden gidecektir, gelecektir Alışık olmamak, başka bir mahzur daha taşımaktadır. Bir takım kimseler, tatil gününde Başbakanı rahatsız etmeği akıllılık saymak- tadırlar. İllâ kendisini göreceklerdir, bazı şeyleri p cumartesi veya pa- zar günü anlatacaklardır! Halbuki Başbakan, eğer biriyle görüşmek istiyorsa, kendisini çağırır, konuşur. Bu, bizde tatil ve dinlenme mefhu- unun bulunmadığının en parlak delilidir. İngilterede bir Başbakan günü öğle vaktinden pazartesi günü öğle vaktine kadar adeta e kaddestir: Rahatsız edilmez! Zaten, doğrusu istenilirse, Başbakan da kendisini rahatsız ettirmez. Nitekim İnönü de, hiç bir ziyaret kabul etmeyeceğini, hiç bir politik demeç vermeyeceğini,hiç bir politika dav- ranışında bulunmayacağım, sadece denize çivileme dalıp, dinleneceğini peşinen söylemiştir. Devlet adamlarımızın alışmak ve başkalarını alıştırmak zorunda ol- dukları usuller böyle usullerdir. Haftada herkes gibi dinlenen 79 yaşın- da bir Başbakan sadece saygı ve sevgi toplar. Böyle seyahatlere "va- zife seyahati" etiketi vurmaya çalışmaktır ki insanı gülünç, hatta ke- eder. a bu milletin "kül yutan" bir millet olduğu hesabına politikala- rını aymmriai en sonda, hep, aldananın kendilerinden ibaret bulundu- gunu şaşırarak görmüşlerdir. geciktiğinden duruşmaya ertesi gün ne karar alındı. de vam edilmek üzere ara verildi. Bu sırada da Savcının talebiyle Avni Do- gan, Kenan Esengil, Celâl Sungur ve Mucip Ataklının da dinlenilmesi- Bu satırların yazıldığı sıralarda ise, tanıklardan Avni Doğan ve Ke- nan Esengil dinlenmiştir. Tanık din- lenilmesine devam edilecektir. AKİS/17