Kiralar Bağdattan geri dönen hesap Arayasa Mahkemesinin kuruluşun- danberi İncelemekte olduğu dosya ların 67 numaralısını teşkil eden ve 28/8/1963 tarihini yıs günündenberi, basında şu veya bu yönü tutan bir çok yankılara ve yo rumlara yol açmıştır. Aslında Ana- yasa Mahkemesi mer'i kanunlar hakkında söz sahibi son merci ola- rak 1981 Anayasasıyla kurulduğuna ve Türkiye Cumhuriyetinde bu Mah- faydalanarak “tikrini açıklaması da gayet tabiidir Kararın melon incelendiğinde görülmektedir ki 1955 te her türlü ticari faaliyete teşmil edilmiş bu- lunan Milli Korunma Kanununun İnkılâptan sonra yürürlükten kaldı- rılması, buna karşı kiraları dondu- dur ve kiralama işlerini belirli sınır- lat" içerisine sokan 6570 sayılı o ka- nunun hâlâ yürürlükte oluşu Anaya- sa Mahkemesinin 7'ye karşı 8 oyla aldığı ve ayrca 9 Üyenin imzasını taşıyan uzun üç tane de muhalefet şerhi bulunan kararda esas temayı teşkil etmektedir. Bu temanın konudaki isabet ve memleket realitelerine uygunluk 'de- recesini kestirebilmek için önce Tür- kiyedeki mesken dâvasının durumu- na bir göz atmak gerektir. Ticaret- hane ve dükkânların bugünkü yeter- sizliği meskenlere oranla daha kri- tik olduğundan meskenlerde bir dar- lık olduğu kabul edilirse ticaretha- neler bakamından durumun daha da sıkışık Ol kendiliğinden (o mey- dana çıkacaktır. , 1962 Mayısının sonlarında İmar ve İskân Bakanlığında açılan Tür- kiye II. İmar Kongresi tiyle yayınlanan vs ilgili uzmanlarının yıllardanberi de çalıştıkları raporlardan anlaşıl- dığına göre şehirlerimizde halen mesken sayılabilecek 1 milyon o 175 bin konut vardır. Bu rakam 1960 yılındaki oOnüfus sayımı sırasın- da yapılan "Mesken Şartları An- keti"nden elde edilmiştir. e Bunların A L E Gm ancak yüzde 41'i "iyi" yüzde 33'ü ise orta" durumda olup gerisi fenadır. Yürdümiüzda mevcut ün mes- kenler gözönünde tutulursa beher odaya 2.52 kişi düşmektedir. Halbu- ki bu değer İngilterede 0.78, Avus- turyada 0.93, Batı Almanyada 1.03, İtalyada 1.27, Macaristanda 1.61 ve komşu Yunanistanda bile (o 1.79'dur. Türkiyeden şehirlerinin tertibinin düzgünlüğü ve nüfusunun yerleşmesi yönlerinden çok daha rahat bir du- rumda bulunan Fransa -beher odaya sadece 1.01 kişi düşmektedir- bile kira ları belirli şekilde sınıflandırma yolu- na gittiği düşünülürse Anayasa Mah- kemesinin, bunca "antidemokratik" kanunun iptali için yapılan müraca- atlar arasında neden, bu konuya bü- yük bir "öncelik" tanımış olduğu so- rusu hemen akla gelmektedir.... Yaratılan çıkmaz Herseye rağmen yukarıda açıkla- nan kararın açtığı çığır dikkatle izlenmeğe değecek bir önem taşı- maktadır. Gerçekten teşrii organla- rın altı aylık sürenin sona erdiği Ey- lül ayına kadar yeni bir kira kanu- nu hazırlayarak bunu yürürlüğe ko- yacaklarına şüphe yoktur. Ancak bu yeni kanunun da eksik ve tatbikatta zorluklar yaratacak taraflarının bu- lunacağından da kimsenin zerrece şüphesi olmamalıdır. İşte bu takdir- de Anayasa Mahkemesine başvura- rak.bunu da caba yeniden denenmeyecek midir? Bu takdirde memleketin ekonomik hayatında "huzur" ve cemiyet- haya- M İ eser o kalır nekadar süre- tında "kararlılık" dan mı? Bu "fasit daire" cektir? Ana mahkemesinin karan münasebetiyle kiraların dondurul- masının aleyhinde bulunanlardan bir taşıdıkları slogan şudur: Kiralar dondurul ursa sermaye sahipleri paralarını "kira ya vermek üzere" mesken inşa et- tirmeğe (o yatırmayacaklar, o aksine başka alanlara kaydıracaklardır. As» unutmuş görünmektedirler. o Bugü Türkiyede sermaye "kiraya vermek ve gelir sağlamak" için değil, daha çok, en emniyetli ve sermayenin pa- raca karşılığını daima çoğaltan bir yatırım sekli olduğu için gayrimen- küllere doğru kaymaktadır. Bankaların ve İşçi Sigortaları gi- bi bazı Kurumların sağladığı kredi- ler de mesken inşaatını büyük ölçü" de teşvik etmekte ve hızlandırmak- tadır. Ayni istatistiklerden büyük belediyelerce verilen inşaat ruhsatla- rı sayısının 1954 ile 1981 yıllan a- rasında belirli bir eksilme ta olduğu görülmektedir. kiraların dondurulmasının inşaatını frenlediği yolundaki fara, ziye böylece, bizzat rakamlar tara- fından da çürütülmüş olmaktadır. Şurasını da önemle kaydetmek gerekir ki, kiralar 6570 sayılı Ti nundan ve i Korunma Kanun dan önceki gibi tamamiyle bsi bırakılsa bile özel sektörün sermaye yatırımlarıyla Türkiyenin gelecek- teki mesken problemini çözümleme- ğe imkân yoktur. İstatistiklere da- yanılarak yapılan tahminlerden ö- nümüzdeki 20 yıllık sürede her yıl ortalama 167.800 mesken inşaasının gerektiği hesaplanmaktadır. Oysa bugün yılda ancak 56-60 bin mes- ken yapıldığını da istatistikler gös- termektedir. Bunun olsa olsa yılda 70 bine kadar yükseleceği tahmin edilmiştir. Aradaki açığı teşkil eden 100 bin meskenin' kimler tarafından inşa edilmesi gerekeceği ise açıktır. Özetle denebilir ki "Sosyal Mes- kenler" inşaatı rasyonel bir şekilde ele alınıp devletçe bu sahaya büyük yatırımlar yapılmadıkça ne Anayasa Mahkemesinin mevcut kanunları ip- tal etmesiyle, ne de yeni baştan ka- nun çıkarılıp kiraları dondurmakla mesken ve kira dâvasını o çözümle- mek mümkün olmayacaktır. AKİS/23