YURTTA OLUP BİTENLER cı içinde telefon başına gittiler. Ba- kan, bir bomba gibi patlayan haberi konuşmasının sonunda verdi. Kö- kü dışarda cereyanlar" derken nenin anlaşılması gerektiğinin bir o kısmını da "s e sol cereyanlar" diyerek anlattı. Fakat bunun yanında bir kürtçülük faaliyetinin bulunduğu bi- linmektedir. Tahkikat konuları ara- sında, kökünün içerde mi yoksa dı- bilinmeyen kısa zamanda herşeyden haberdar o- lacağını söylemekten kaçınmadı. Heyecan dalgası p "bir iki gün içinde" tâbirini kullandığına göre açıklamanın en geç önümüzdeki haftanın başına ka- dar yapılacağını belirtmek Ortaya çıkan bir başka gerçek, tah- kikat safhasının bitip gerekli "el al- tna alma muamelelerinin tamam- landığıdır. Açıklanacak Oo cereyanlar kadar bunlarla alâkalı isimlerin de bir heyecan dalgası yaratmasını bek- lemek lâzımdır. İlhamı Sancarın verdiği o bilgiye göre Hükümet uzun süredir, memle- ketimizde at oynatabileceklerini sa- nan bu çeşit cereyanların ve onların kabildir. liderlerinin, mensuplarının opeşinde- dir. Milli Emniyet ve siyasi polis gi- bi teşekküller kendi imkânları daire- sinde bunların tesbiti faaliyetine çok tan girişmişlerdir. Bütün ipuçları bu a, sırasında ele geçirilmiş- . Milli Savunma Bakanının dediği gibi "suçluyu “Suçüstü yakalamak i- çin" bazı alınması gerek- ip görülmüştü Bunların arasında, Hükümetin “alâkasızlık” tenkitleri- ne karşı bir sfenks sessizliği omuha- kip edildiklerinin, hareketlerinin bi- lindiğinin farkına ovarmamışlar, ce- saret ve cüretlerini arttırmışlardır. İlhami Sancar, durum bu nokta- dayken gelen Sıkı Yönetimin tahkika- tı yapanlar için bir nimet teşkil ettiği- ni belirtti. Gerçekten, Sıkı Yöneti- min kanuni imkânları daha önce pe- şine düşülmüş olan zararlı faaliyetin delil ve mensuplarının süratle der- lenip toparlanmasını sağlamıştır. Milli Savunma Bakanının Meclis kürsüsünden verdiği haberin delâlet ettiği mâna, memleket ve milletin huzurunu uzun süredir tehdit eden, bir nevi Damokles kılıcı gibi herkesin başı üzerinde sallanan tertiplerin her çeşidinin ortaya çıkmış olan fırsat- tan faydalanılarak tasfiye (o edileceği ve topunun köküne kibrit suyunun e- kileceğidir. Bu cereyanların bir kıs- mı birbiriyle ilgili, ama bir kısmı fa birbirine karşıttır. Hepsinin müşte- rek hedefi demokratik düzeni ve o- nun temsilcisi olan müesseseleri ön- ce temizlemektir. Cereyanların ida- recileri bir defa bu yapıldıktan son- ra, kendi aralarındaki omücadelede galebenin kendilerinde kalacağı inan- cındadırlar. O bakımdan, açıklanacak hususlar ayrıca alâka çekici olacak ve tabii bunların içinde "kökü dışar- da olanları"m besleyen kaynaklar da bu suretle ortaya çıkacak, herkesin gözü önüne serilecektir. Milli Savunma Bakam İlhamı San- carın bu haberi, bir uçundan ötekine -Meclisin bütün kanatlarında bir ekse- riyet tarafından hararetle ve can-ı gönülden alkışlandı. Gazeteciler, al- kışa katılmayan simaları, dudakları- nın ucunda bir tebessümle seyrettiler. Sıkı yönetim Kulağa kar suyu Türkiye Büyük Millet Meclisinin se- natörlert Milietvekilleri- bu hafta- nın ortasındaki toplantısının yıldızı, Milli Savunma Bakanı İlhami Sancar oldu. Sancar, bir hitabet örneği ver- medi. Hatta sesini hiç yükseltmedi ve kendisine teatral pozlar yakıştırmadı. Ne, sevimsiz bir bilgiçlik taslayan ve bu yüzden çok haklı sözlerinin bütün tesirini az daha yok edecek olan "ho- rozlanan hatip" Coşkun Kurcanın du- rumuna girdi -Yarabbi, bu C.H.P. Gru- pu deli. midir ki düşünülebilecek bü- tün sözcülerin en yüksek gradoda çı- "menfi tesirli"si Kırcayı kürsüye çı- karır?-, ne de Menderesi taklit eden İlhami Sancar ve Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri General Refet Ülgenalp... AKİS/8 Su uyur, düşman uyumaz