DÜNYADA OLUP BİTENLER, tın zamanını çok isabetle tesbit et- mek lâzımdı. hükümetin kürtlere karşı davranışında bir değişmenin -daha doğrucu Kasım zamanındaki politika- Önce kürt temsilcileriyle yürütülen müzakereler aksadı, sonra da kürtler hiç bir gelişme o sağlanamadığından şikâyete başladılar. Bu arada daha önce tahliye edilmesi kararlaştırılan kürt mahpusların bir kısmının bir türlü serbest bırakılmayışı da dikka- ti çekiyordu. Iraklıların gerçek ni- yetleri üzerinde bir takım şüphelerin belirmeye başladığı bir sırada hükü- met komünistlere karşı açtığı kam- panyayı şiddetle yürütüyordu. Bu. ye- ni rejimin hakimiyetini sağlamlaştır- mak yolunda attığı önemli bir adım- dı. İhtilâlciler komünistlere karşı aç- tıkları kampanyayı kısa bir süre için- de başarıya ulaştırmışlardı. e Artık hükümet kendisini kürtlerle bir mü- cadeleye girmeye hazır hissedebilirdi. Bununla beraber araya alıp birliği i- le ilgili müzakerelerin karışması koz- ların paylaşılmasını bir müddet daha geriye bıraktırdı. Abdüsselâm Arif, Birliğin gerçekleşmesi halinde kürt meselesinin önemini ve Irak için teh- likesini birden bire okaybedeceğim zı sonuçlar da doğuruyordu. Iraklıla- rın kendilerine karşı pek cömert dav- ranmayacağını sezen kürtler, birleş- me dolayısıyla Mısırla Irakın arası- nın açıldığını anlayınca hemen Nâsı- rın yanına giderek, ondan yardım is- tediler. Nâsır da başkasının cebinden -hele bu başkası birleşme işinde ken- disine güçlük çıkaran Baasçıların 1- rakı olursa- cömertlik yapmaktan ge- ri kalmadı. Kürtlerin muhtar bir ülke halinde yaşamaları gerektiğini, bunun arap halkının da menfaatine olduğu- nu söyledi. Kürtlerin barışçılığını ve sadakatini övdü. Ya teslim ya ölüm! Nihayet geçen hafta ıraklılar "yara- nın deşilmesi" zamanının geldiği- ne karar vererek kürtlere bir ültima- tom gönderdiler. Bu ültimatomda kürtlerden ya ellerindeki bütün silâh- ları teslim ederek hükümete sadaka- larını bildirmeleri, ya da bir harbi kabul etmeleri isteniyordu. (Kürtler kendilerine tanınması kabul o edilen imtiyazları az bulmuşlar, taleplerinin ölçüsünü kaçırmışlardı. Irak hüküme- ti de kızmıştı, kendilerine hiç bir şey vermiyecekti. Silâh kuvvetiyle ( ala- bilirlere alsınlardı. Tercihlerini yapa- bilmeleri için kendilerine 24 saatlik bir müddet verilmişti. Bu müddet için- de kürtler hiç bir harekette bulunma- dılar. Silâhlarını da teslim etmediler. Bunun üzerine Irak ordusu Kuzey I- raka doğru bir defa daha harekete geçti. Harekâtı tanzim edenler ara- sında Başkan Abdüsselâm Arif de vardı. İlk hedef olarak Kerkük ve Ir- gil civarı seçilmişti. Bağdat radyo- sunun yayınlarına bakılırsa, bu bölge- de yapılan temizlik hareketi oldukça başarılı geçmişti. Ordu civardaki a- rap ve bazı kürt kabilelerinden de yardım görmüştü, Ravanduzda silâh- lı çatışmaya lüzum kalmadan dört kürt köyü beyaz bayrak çekerek tes- lim olmuşlardı. Savunma Bakanının açıklamasına göre mücadeleye uçak- larla birlikte tank Kuvvetleri de ka- tılmıştı. Hiç bir yerde ciddi bir mu- kavemet hareketi ortaya çıkmamıştı. Petrol tesislerinin etrafı herhangi bir süpriz taarruza karşı dikkatle hazır- lanmış birliklerle çevrilmişti. (Petrol tesislerinin civarında dolaşacak her sivilin vurulması emredilmişti. Kuzey Irakın askeri valisi bu bölgedeki sivil- ler için 13 günlük bir ültimatom ya- yınladı. Barzaninin yanında yer alan bütün siviller, 25 Hazirana kadar resmi makamlara teslim olmadıkları ve yakalandıkları takdirde âsi mua- melesi görecekler ve kurşuna dizile- ceklerdi. Molla Barzaninin başına da 100 bin dinar ikramiye ovadedilmiş- ti. Çarpışmalarda yaralananlar ve ö- lenler hakkında hiç bir resmi açıkla- ma yapılmıyordu. Yalnız bir ara Bar- zaniye bağlı 300 savaşçının öldürül- düğü bildirildi. £ Söylendiğine (göre bunlar arasında »azı komünistler de vardı; Gayrıresmi kaynaklardan gelen haberler, ırak ordusunun mücadeleyi çok kanlı bir şekilde yürüttüğünü göstermektedir. Bazı köyler kürtlere yataklık ettikleri iddiasıyla bombar- dımana tutulmuş, yakılıp yıkılmıştır. Köydeki bütün motorlu araçlara el konulmuştur. Kadınların mücevherle- ri toplanılmış, itiraz eden üç kadın da hemen öldürülmüştür. Kürtlerin şimdi lik sistemli ve ciddi bir mukavemet gösterdiklerine dair hiçbir işaret mev cut değildir. Fakat böyle bir muka- vemeti gösterebilmeleri için pek çok sebep vardır. Önce Sovyetler Birliği bu defa kürtleri tamamen destekleye- cektir. Rusyanın davranışındaki bu de gişmeye Irak hükümetinin komünist- lere karşı takip ettiği politika sebep olmuştur. Ayrıca son zamanlarda İ- ran olaylarına karıştığı söylenen Na- sırın da kürt dâvasını destekleyeceği- ni tahmin etmek mümkündür. Sırtını bu iki önemli dosta dayayan bir kürt ordusu kendisini Kasım zamanında olduğundan daha pahalıya satabilir. Sayısız dertleri olan orta-doğunun ö- nümüzdeki günlerde başını ağrıtacak en önemli mesele belki de bu olacak- tır.