11 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

11 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL HAYAT Kadın Ev kadınlarının defilesi ürk - Amerikan Kadınları Kültür Derneği, bu ay içindeki kongresin den önce, son yemekli toplantısını Bul var Palas Otelinde yaptı. Türk ve a- merikan üyelerin katıldıkları, toplantı da moda, dikiş ve sanat grupları elbir liğiyle bir defile, bir de satışlı sergi hazırlamışlardı. Defilenin o özelliğini, üyelerin, diktikleri elbiseleri kendile- rinin giyinerek teşhir etmeleri teşkil etti. Maksat yalnızca bir moda defi- lesi yapmak değil, maksat, ucuza mal olan, buluş ifade eden, kolay di- kilen ve kolay giyilen şık kıyafetler teşhir etmek ve aile bütçesini sars- madan giyinmek prensibine yardım etmekti. Üyeler bu amaçlarında başa" fiya ulaştılar. Üstelik, ev kadınları" mel, zarif birer manken olabileceklarini de ispat ettiler, çok çok alkışlandılar. Satışlı (o sergi ise, Ankara civarındaki Çerkezhöyük ve Yavrucak köylerinin el emeklerini Bulvar Palas salonlarına getirdi. Bu köylerde faaliyet gösteren köy gru- unun, mevsim başından beri köy toz- larına ve köy kadınlarına gösterdiği el işleri, sade, fakat çok şık masa örtüleri, amerikan servisleri, plâstik- ten ve kumaştan biblo ve oyuncak- lar satışa çıkarıldı. Köy kadınına bir iş sahası açma amacını taşıyan bu hareket de başarı kazandı. Hârika bir buluş Üs metreden kendisine redingot bi- çimi bir bahar mantosu ve içine küçük kollu, dümdüz bir elbise çıka- ran Zarif, sarışın mankenin ismi 11" tekin Birol idi. Moda Kolu Başkanı olan Birol, bütün mesvim boyunca ucuza şık olmak, giyimde türk mo tiflerinden faydalanmak o prensibini gütmüştü. Ama eğer floşla karışık beyaz yünlüden yapılmış manto-elbi- se takımı çok pahalıya mal olmuş bir büyük terzinin defilesinde teşhir edilmiş olsaydı, aynı ilgiyi çekeceği muhakkaktı. Kahverengi oşapka ve aksesuarları ile o kadar şıktı. Bir gazeteci, İltekin Birola sokul- du, üç metreden bir manto ve elbise- yi nasıl çıkardığını sordu. İltekin Bi- rol gülümsedi ve işin sırrını anlattı. Bu, zannedildiği kadar zor bir iş de- gildi, sadece ince bir hesap mesele- yiydi. Patron üzerine ve evvelden, he- saplıyarak biçiyordu. Bir parmak ku- maş dahi artmıyordu. AKİS/32 İltekin Birola göre şıklık, para- dan çok zevke ve giyim bilgisine da- yanan bir şeydi. Ev kadını, bütçesi- ni sarsmadan zarif ve şık olmasını başarabilirdi. Nitekim, kendisinin ev kıyafeti olarak hazırladığı siyah pan- talonla bluzun başka bir özelliği var- dı. Bluz, türk motifli iki oeşarptan meydana getirilmiş ve kol ağızların- da, etek uçlarında bu motiflerle us- talıkla oynanmıştı. Beş çocuklu üye, zarif Mrs. Tess Tumpane, İltekin Birol gibi, buluşa tinin üzerine, fis bir gece mantosu yapmış, sırma- lı el işlerini mantonun etek kısmına getirmişti. . Şâduman o Esemenlinin kahverengi tayyörü, emprimeden ya- pılmış şapka ve bluz takımı ile ger- çekten hoştu. Handan Aykentin tu- runcu renkteki gençkız tayyörü ve lâcivert dantelden çok sade kokteyl elbisesi, Betty Geismer'in arkası u- zun gece tuvaleti göze çarpıyordu Tahitili bir amerikalı, tahiti desenli kumaşı ile çok çekici bir yazlık el- bise hazırlamıştı. Kumaşın fonu be- yaz, çiçekleri türkuaz renginde idi. İnsana güneşi, yazı istetiyordu. Defi- le şık, pratik, çok ucuza mal olmuş etek-bluz takımları ile zenginleşti- rilmişti. Köy kadınlarının el emeklerini teşhir eden sergi, defile kadar ilgi çekti. Özellikle amerikan servisleri çak rağbet gördü ve bol bol sipariş kabul edildi. Köy grupunun faal üyesi Jale Tulga, serginin başında hayli ter döktü, fakat ardarda gelen siparişler, ona yorgunluğunu unutturdu. Gençlik Boş zamanı değerlendirme ÇGöğslerin boş zamanlarını değerlen- dirme, bugünün eğitim anlayışının en önemli bir safhasını teşkil etnik- tedir. Boş zamanlarını değerlendir- mesini öğrenen genç, bugünün gençli ğini tehdit eden bir takım tehlikelere karşı silâhlanmış demektir. Boş za- manlarını değerlendiren genç, aynı zamanda öğrenme zevkini geliştirmiş, eğlenerek, isteye isteye çalışma me- todunu kazanmış olur. Ancak, genç- lere, boş zamanlarını değerlendirme alışkanlığını çok erken Oo yaşlardan vermeye başlamak lâzımdır. Çocuk, üç-dört yaşından itibaren kendi ken- v Kl etmeyi öğrenmelidir. ok memleketlerde, bu amaç- la çeşitli teşekküller, dernekler, ço- cuk ve gençlik kulüpleri kurulmuş- tur. Uluslararası gençlik kulüpleri, bu konuda çok ilgi çekici (o çalışma- lar yapmaktadırlar. Ancak, tecrübe ile elde edilen netice şudur: Çocuk- ları ve gençleri bir araya toplayan gönüllü teşekküller yerine, Avrupa- nın birçok memleketlerinde (o bugün mm HM Saçlarınız | dökülüyor mu? Başınızda Kepek ve kaşınlı var mı ? O halde Pilo GüTGeceraasrsaz m amam Dilo (çura SAÇLARINIZIN SiGORTASIDIR. | (AKİS , 244)

Bu sayıdan diğer sayfalar: