mak için kurulmuş olan bu servis de bir zaman radyolara (gereken şekilde faydalı olamıyacaktır. Bütün bu karışıklıklar, radyola- rımızın bir düşene girmesi için ça- lışan, yenilikler yapmak isteyen baş sorumluları müşkül durumda bırak- maktadır. Tenkitler, şikâyetler, kız- gınlıklar baştaki (o yöneticilere yıldı- rımları çekmektedir. o Radyoların i- daresini Basın-Yayın ve Turizm Ba- kanlığından ayarlayanları, radyoev- lerinin idaresinden, hele programlar- dan sorumlu tutmak büyük hata olur. Programların o kalitesi, yayın hataları ve radyoevlerinin idaresin- deki ilgisizlik ve disiplinsizlik (ouzun yıllardanberi halleddlemeyen dertler arasındadır. Lokman hekim gelse... B' aksaklıkları düzeltmek için hiç bir tedbir alan, bir çare düşünen yok mudur? Elbette ki vardır. Yal- nız, alman tedbirler ve düşünülen çareler bazan gösterişten ileri gide- memekte, bazen son derece geçici o” larak kalmakta, bazen de, işten an- lamayanlar tarafından yapıldığı i- çin, aksi. tesir yaratmaktadır. Bütün bu beceriksizliklerin meydana geti- receği durumlar ise, teferruattan So- rumlu olmayan yöneticileri yıprat- . Bu yöneticilerin bir çilesi daha vardır: Radyo idaresi tarafın- dan haklı veya haksız, cezalandırı- lan herkes soluğu Basın-Yayım ve Tu rizm Bakanlığında almaktadır. Ba- kanlıkla Radyo arasında bu konu- larda yapılan tartışmalar daha baş- birine daha çok dolaşmasına sebep olmaktadır. Radyo idarecileri İİ veri- len cezalar ise bam ome- dinin oynanmasını ” lamakındın Bir defa, ceza verenlerin radyoculuk konusuyla gerçekten âşinâ olup ol- madıkları tartışılacak bir husustur. İkincisi, çeşitli sebeplerden (o ötürü radyolar içinde sıkı bir disiplin kur- maya imkân olmadığı için, cezalar pek keyfi şekilde-verilmektedir. Bir- çok durumlarda Radyo idareleri, per- sonele söz geçirememektedir. Netice itibariyle de, verilen cezalar, o haklı dahi olsa, hiç bir işe yaramamakta- dır. İşin tuhaf tarafı, bazı cezalar son derece yerinde olduğu halde, ta- mamen aksi tesir yapmaktadır. Çün- kü ceza vermeden önce, Radyo idare- sinin, personelin bazı o ihtiyaçlarını karşılaması, çeşitli eksiklikleri yok etmesi gerekir. (Bunlar tamamlan- madan verilen cezalar hem yanlış tefsirlere, oO(hem de huzursuzluklara yok açmaktadır. Bir çalışma sisteminin (o kurula- maması, cezaların bir takım karışık- lıklara sebep olması, ortaya en önem- li eksikliği çıkarmaktadır. Bu eksik- lik, bütün personelin görev, yetki ve sorumluluğunu en küçük teferruatı i- le belirten bir yönetmeliktir. Radyo yönetmeliğinin en küçük teferruatı belirtmesi şarttır. Çünkü en iptidai düşüncelerle çalışan, bir takım kap- rislerin elinde oyuncak olan ve rast- gele yapılan görev dağıtımı ile-isle- RADYO yen radyolarımızı dinleyiciye (o ger- çekten yararlı bir duruma getirmek ancak bu şekilde mümkündür. İşin en acıklı tarafı da, bu iptidai düşün- celerin, kaprislerin ve görev dağıtı- mının kötü tesirleri bilindiği halde, istisnasız hiç kimsenin bir tedbir al- maya gitmemesidir. o Bazaları, bu mesleğe bir kaza eseri girdikleri i- çin, bilgisizlikten; bazıları, menfa- atlerini bu karmakarışık durumun devam etmesinde gördüklerinden; bazıları da çaresizlikten en küçük bir müdahalede (obulunmamaktadır- lar. Ama, bütün bunların cezasını dinleyici çekmektedir. iii Mü MERKEZİ OSMANBEY ANKARA BEYAZIT EDİRNE Mi a KREDİ BANKASI AŞ. İSTANBUL ANAFARTALAR | kaldlakelele ni SAMSUN) İ HASKÖY, ÇAPA KONYA. YENİŞEHİR | İSKENDERUN 8 MERSİN BAKIRKOY A Pei yk İortürlü böankacılık muamelâh zari hesaplar” | (AKİS - 797) | AKİS/27