teknikçilere verilmekte olan günde- likleri, devlet dairelerinin her kade- mesinde ve iktisadi devlet teşekkül- lerinde çalışanlar için eşit şartlarda olmak üzere donduruyor, tayin ve terfi işlemlerini de belirli birtakım e- saslara bağlıyordu. Aslında iyi gayelerle düzenlenen bu kararname kısa bir uygulanma süresinden sonra faydalılığını betti. Hatta bazı dairelerin, hele yatı- rımların en büyük bölümünü yapmak- la görevlendirilmiş bulunan Bayındır- lık Bakanlığının aleyhine çalışmağa başladı. Bunun birinci sebebi, "don- durulan" ve memleketin ekonomik konjonktürüne uygunluğu böylece kı- sıtlanan gündeliklerin, kararnamenin çıktığı günden hemen sonra -1958 A- gustosunda- birdenbire hızlanan ha- yat pahalılığıyla yarışmasına bu yüz- den imkân kalmamış olmasıydı. İkin- ci sebep ise memleket şartlarına, he- le memleketteki teknik eleman sayı- sının yetersizliğine hiç m veril- meksizin konulan "sıkı" tedbirlerin denetsiz ve daireler arasında herhan- gi bir koordinasyondan mahrum bi- rakılınasıydı. Taratılan huzursuzluk bepler ne olursa olsun, kararna- me, uygulama alanında birçok aksaklıklara, amacının tam tersine eşitsizliklere ve haksızlıklara yol aç- tı. Bir devlet dairesinin herhangi bir bölümünü yöneten bir genel müdürün anlayışıyla, teşkilâtın diğer bir oda- lının başındaki adamın anlayışı ara- sındaki büyük farklar yüzünden mü- hendislerin ve diğer fen adamlarının dükleri hergün görülen olaylardan- dı. Bu durumu önleyecek hükümler yürürlükteki kararnameye konulduğu hâlde, teknik personel sayısının azlı- ğı ve buna karşı teknik elemana olan ihtiyacın büyüklüğü yükünden, bü- Böylece 10195 sayılı kararname artık tamamen "dejenere" edilmiş, bütün faydasını kaybetmiş, hattâ bazı dairelerin başına bir dert olmağa bile başlamıştı. Bu arada, bil- hassa ödeme bordroları Sayıştayın vizesinden geçen "devlet dairesi" du- rumundakilerin hâlleri cidden peri- şandı. Sık sık, bordrolarda mahut kararnameye aykırı noktalar bulun- duğu ileri sürülerek, evrak Sayıştay- gulamıyorlardı. dan geri çevrilmekte, teknik eleman- lar, binbir güçlükle savaşıp hak ettik leri yevmiyelerini, kanunun bu husus takı açık hükmüne rağmen, her ayın sonunda değil, bir sonraki ayın ba- sında da değil, çok kere ortalarında almağa mecbur kalmaktaydılar. Bunun tam tersine, ödeme hesap- lan Sayıştaydan geçmeyen katma bütçeli dairelerle iktisadi devlet te- şekkülleri ise, kararnamenin tefsire müsait bazı hükümlerinden faydala- narak, teknik elemanlarına türlü şe- kil ve adlarda fazladan ödemeler yap- mağa imkân buluyorlardı. Bu "hile-i şer-'iye"lerden biri, merkezde ve büro islerinde çalıştırılan teknik elemanın, yevmiyesine bir zam apılmasıydı. Bu şekilde, baza iktisadi devlet teşek- YURTTA OLUP BİTENLER mi" gibi konular ciddiyetle karşılan- mıyordu. Durum, 1961'in sonlarına kadar böylece sürüp gitti. Ama, beş yılık kalkınma plânı konusu önem kazanmağa başlayınca işler (o değişi- verdi. Plânın gerektiği şekilde uygu- lanabilmesi için birinci derecede "pa- ra"ya olduğu kadar "teknik perso- nel"e de ihtiyaç bulunduğu anlaşıldı. Gerçi para, yardım şeklinde başka memleketlerden de alınabilir, iç fi- nansman ise yeni vergilerle veya zam- larla karşılanabilirdi ama, teknik personeli mutlaka memleketin kendi kaynaklarından karşılamakta zorun- luk vardı. Hiç değilse, devlet meka- nizmasının çarklarını (o döndürmeğe yetecek sayıda, tecrübeli ve kaliteli Bayındırlık Bakanlığı binası Dert çok hem dert de çoook... küllerinde devlet dairelerine göre 8 li- radan 15, hattâ 20 liraya kadar fark- lı yevmiyeler verilmesi kaabil olmuş, şahsi gelirini herşeyden önce düşün- mek zorunda olan personel de o "ka- pıları tercih etmişti. Yine bazı dairelerde, kararname - nin açık hükmüne rağmen, kodaman- ların adamı olanlara özel muamele yapılmakta, senesi dolmadığı hâlde, üst rütbelere tayin ve terfi ettirilen- ler görülmekteydi. Yeni kararname Jste bu durumda 27 Mayıs sabahı i- dareyi odevralanlar, yatırımları durdurmağı ilk iş olarak kararlaştır- dıklarından, o günlerde "teknik per- sonel sıkıntısı" veya "personel hare- teknik elemanı kadrolarda tutmak mutlaka gerekliydi. Oysa ki, eldeki kararname bu bakımdan yetersizdi. Ne teknik personelin tecrübe kazana- cak bir süre bir dairede kalmasını sağlıyacak, ne de yatırımlar başladı- gında serbest piyasanın o yaratacağı muazzam ve cazip imkânlar kargısın- da "memur mühendis"in dışarıya yö- nelmesini önleyecek güçte idi Bütün bu sebepler, beş yıllık kal- vasının üzerine esaslı bir şekilde e- ğilinmesini gerektirdi. İş, ilk bakış- ta 15-20 bin kişilik bir zümrenin da- vası gibi görünmekte idiyse de sade- ce bir yılda 9.5-10 milyar liralık ya- tırım yapabilmek için gerekli etüd, proje ve, kontrol hizmetlerini göre- AKİS/15