SİNEMA Filmcilik Vuyuklaki meselesi Evvelki haftanın ortalarında, Çar- şamba günü, haftalık bir sosya- list gazetenin kapağında yunanlı si- nema ve tiyatro oyuncusu Aliki Vu- yuklakinin resmini görenler, hayret ve meraklarını gizleyemediler. Çün- kü ortada, sosyalist bir (ogazete ile Vuyuklaki arasında herhangi bir münasebet kurulmasını gerektirecek bir sebep yoktu. Haftalık gazeteyi karıştıranlar, sonlara doğru, çeşitli kimselerle Vu- yuklaki üzerine yapılmış bir soruş- turma ile karşılaştılar. Hikâyeye gö- re, Vuyuklaki yurdumuzda bir film çevirmek üzere gelecek ve buna kar- şılık da 400 bin lira alacaktı. Soruş- turmaya cevap verenler, hem Vu- yuklakinin gelişi ve hem de kendisi- m ete yunanlı yıldızın gelişinin film- ciliğimizin ekonomik yapısı bakımın- dan ne gibi zararlar doğuracağını belirtmemişler, sadece, "Alikinin res- mini kapak yaparız bir de soruştur- ma düzenleriz?, olur biter.." diye dü- şünmüş olacaklardı. O yüzden de ya- pımcılarımız için yararlı ve uyarıcı olabilecek bir fırsat, böylece kaçırıl- mış ve beceriksizliğe kurban edilmiş- ti. Madalyonun öbür yüzü Aslında durum, türk çöküntüye doğru hızla (gidişinin en belirli örneklerinden biri olmak niteliğini taşımaktadır. İki yıldan beri konu darlığı çeken sinemamız, bu yıl gene ayni sıkıntıyla karşılaş- mıştır. Dilimize çevrilmiş, edebi de- ger taşıyan veya taşımayan her tür- lü yabancı ve yerli roman elden ge- çirilmiş, posası çıkarılmış, hatta ço- filmciliğinin cuk romanlarına kadar inilmiştir. Çocuk klasikleri arasında yer alan bir "Küçük Lord" romanı -temeli, zengin bir dedenin ille de erkek to- run istemesiyle, kız torunun erkek kılığına girmesi esprisine dayanmak- tadır- "Küçük Hanımın Kısmeti", yı "Belâlı Torun" cik (o Ateş- Parçası"ndan ısıtılıp ısıtılıp seyirci- ye sunulmuş ve konunun ayni olma- sı sebebiyle de adı geçen filmler bek- lenen işi yapmamıştır. salon komedile- rinin de seyirci tarafından gereken ilgiyi görmemesi -nasıl (oOgörsün ki? Bir yıl içinde çevrilen 170 filmin 165 tanesi bu duygusal salon kome- disi türündedir- yapımcıları yeniden melodrama itmektedir. Bu itişin ve ilgisizliğin yanı ağır V n darbeci yoldan çalışma- sına devam etmekte, bir film ( için görülmemiş rakamlar istenmektedir. Yapımcı, seyircinin ilgisini ayakta Bu ve duygusal Yönde Aliki Vuyuklaki Ni Bir su! Patlıcansız olsun! tutabilmek için en kolay yolu o seç- mektedir: Star sistemiyle savaşta ya yeni, adı hiç duyulmamış oyun- direktörünün ve ikinci sınıf oyuncu- ların da onlardan olması şartına- da peki denmiştir. Batı ülkelerinde ise, cularla çalışacak -ve sistemin çark- ları arasında onları da geliştirip, ge lecek yıl değilse bile öbür yıl birer (OoOrtak prodüksiyonlar bu çeşit ağır "monster" yapacaktır, ya da başka şartlarla yapılmamakta, sinema işçi- ülkelerin ün yapmış yıldızlarıyla an- leri sendikaları duruma gerektiği laşmalara gidecektir Yapımcılar şekilde okarışabilmektedirler. kurtuluşu (oObunda icin diken dei, , Gidiş, gerçekleştiği o takdirde, i- Vuyuklaki, hem alışveriş için yakın (oKinci bir Sammy Halfon olayı ya- bir ülkenin oyuncusudur, hem de bu ratacağa benzemektedir. Birinci de- sinema mevsiminde yurdumuzda oy- natılan filmleri önce azınlık, sonra, da büyük seyirci çoğunluğunca des- teklenmiş, ilgi görmüştür. y filmi olarak girmesiyle patlak veren Sine-İş - Halfon çatışması, bir mecburiyeti ortaya koydu: dan böyle yabancı yatırımlarla yur- dumuzda çevrilecek herhangi bir filmde mutlaka ve mutlaka türk si- Kazanç hırsı Yapımcı için kazanç herseyin üs- tünde tutulmaktadır. İyi film yapma veya iyi konu arama diye bir endişe sinemamızda henüz duyulma- maktadır, İyi konulu ve gerçekleri- mizi yansıtan bir türk filmiyle dış pazarlara çıkma imkânına sahip o- lunacağının hiç bir yapımcı farkın- da değildir. Oysa türk filmleri ken- di iç pazarında tıkanıp kalmış ve ü- retim fazlalığı gitgide artmıştır. Si- nema salonları sayısı ve seyirci gü- cü, çevrilen ters orantılı film sayısı- nı karşılamaktan çok uzaktır. Dış pazara çıkmaktansa, dış pazardan oyuncu ithaline giden yapımcı, üste- lik kendisini de ticari uçurumun e€- götürecek ödemelere giriş- mekten katiyen çekinmemektedir. karşı tarafın ağır şartlarına -senaryocunun, rejisörün, fotoğraf AKİS/29