M.B.K. Üniversiteler Kanununu baş- tan aşağıya değiştirerek, 115 sayı- lı kanunu hazırladı. Fakat, adalet- sizliği düzeltmek için kanun hazır- layan M.B.K. çok daha büyük bir adaletsizlik yapmak durumuna düş- tü. 147 öğretim üyesi Ünieriteden ihraç edildi!.. Bunun sonucu Tıp kültesinde boşalan kürsülere, kanundan yararlanarak profesör o- lan genç ilim adamları getirildiler. Bu durum, 147'lerin tekrar Üni- versiteye dönmesini sağlayan kanun 14Tler tesinde büyük kavga başladı. nik direktörü olan genç ilim adam- ları, kliniklerin ikiye ayrılmasını teklif ediyorlar ve yeniden Üniver- siteye dönen ordinaryüslerin bu i- kinci kliniklerin başına ( getirilme- sini istiyorlardı. Ancak Eskiler, bu- nu kabule asla yanaşmadılar. Eski- lerin niyeti, M.B.K. nın yıktığı dik- tatörlüklerini yeniden kurmaktı. Bu iş için kendilerine bir de yardımcı bulmuşlardı: D.P. devrinde Hukuk İmparatoru lâkabı verilen (Rektör Sıddık Sami Onar. Onar, Fakülte Dekanına bile danışmadan, Üniver- siteye dönen 147'leri klinik (o direk- törlüklerine tayin etti. (Bunlardan , yerlerini aldıkları kimsele- rin eşyalarını odalardan dışarıya a- tacak kadar haşinlik gösterdiler. Öte yandan, o zamanki Dekan Halit Ziya Konuralp ve klinik direk- Ö Hukuk tayin yaptığını ispat nıştaydan tehir-i icra kararı aldılar. Bu karar, 147'lerin ellerini kolları- nı bağladı. Böylece, ilim yuvası ol- ması icabeden İstanbul Üniversite- si Tıp Fakültesinde, bir siyasi par- tide görülmeyecek şekilde kulisler, entrikalar başladı. Dekanlık (omüd- deti dolan Konuralpin yerine Ekrem Şerif Egelinin getirilmesi de sağlan- dı. Egeli, dekan olur olmaz, klinik- leri ele geçirme yollarını oaramağa koyuldu. Önce, Klinik şefi olan genç- leri iki defa toplantıya çağırarak is- tifa etmelerini istedi. Gençler bunu kabul etmediler ve ilk tekliflerini, yâni kliniklerin ikiye ayrılmasını i- leri sürdüler. Bunun üzerine ( Egeli başka yollar aramağa koyuldu. İki yol vardı: Birincisi, ilmi liyakatsiz- likleri ileri sürülerek, halen klinik şefi olan profesörleri Üniversiteden ihraç etmek. Fakat buna yanaşıl- madı. Çünkü ilmi liyakatsizlik ko- nusu ortaya atılınca, herkesin duru- mu apaçık ortaya çıkacaktı. Bu da, diktatorya heveslisi 147'lerin hiç bi- rinin işine gelmezdi. İkinci yol, kli- nikleri lâğvetmek ve yeniden tayin- ler yapmaktı. Egeli ile akıl hocası Sulhi Dönmezer ikinci yolu tercih ettiler. Ekrem Şerif Egeli, 10 klini- ğin lâğvedilmesi kararının Tıp Fa- kültesi Profesörler Meclisinden, dün- yanın hiç bir üniversitesinde görül- meyecek “bir süratle, geçirtti. Açıkta kalanlar Geçen haftanın sonlarında, Cum tesi günü yapılan Tıp Fakültesi Profesörler Meclisi toplantısı hararetli ve münakaşalı geçti. Ege- li her şeyi önceden hazırlamıştı. Ra- porları, kendi adamları olan, 147'ler- den Doç. Ferhan Berker, Prof. Ni- hat Dorken ve Bülent Tar- cana istediği şekilde (o yazdırtmışştı. YURTTA OLUP BİTENLER ziyade his hâkim" demekten kendini alamadı. Tıp Fakültesi Profesörler Mecli- sinin aldığı karara göre, kliniklerin durumu şöyle olacaktır: o Cerrah şa Hastahanesindeki çüncü Cerrahi kaldırılacak, Cerrahpaşa Kliniği alacaktır. Cerrahpaşadaki Birinci Dahiliye ile Göğüs Hastalıkları Klinikleri, Cer- rahpaşa Dahiliye Kliniği adı altın- da birleşecektir. Çapadaki, araların- da iki kilometre mesafe bulunan İ- kinci ve Üçüncü Dahiliyeler de yer- lerini Çapa Dahiliyeye bırakacaklar- dır. Yine Çapadaki İkinci ve Dördün- cü Cerrahi Klinikleri de birleşerek, Çapa Cerrahi Kliniği adını alacak- tır. Ayrıca Asabiye ve Akliye Kli- 147'lerin temsilcileri birarada kazanı karıştıranlar Egeli, Profesörler Meclisinde yaptı- ğı konuşmada "Meclis ekseriyeti ne isterse, o olur" şeklinde sözler sar- fetti!. Egeliye cevap veren Abaoğ- lu, azınlığın da haklarının korunma- sı lâzımgeldiğini o belirtti ve "ekse- riyet ne isterse, o olur" kafasına gi- den Menderesin âkibetini hatırlattı. Son konuşmayı Halit Ziya Konu- ralp yaptı ve Kliniklerin lâğvedilme- sinin Anayasanın 120. omaddesiyle Üniversiteler Kanununa aykırı oldu- gunu belirtti. Fakat netice değişme- i, İki-üç saat gibi kısa bir zaman inde Tıp Fakültesinin on kliniği iâğvedilerek, yerlerine (o yenileri ku- ruldu. Toplantının sonunda Prof. İhsan Rifat Sabar, bir arkadaşına. "Aldı- ğımız karara da akıl ve mantıktan nikleri de Nöro-Psikiyatri Kliniği a- dı altında faaliyet gösterecektir. İ- simlerde yapılan bu (değişiklik ve birleşmeler sebebiyle Cihat Abaoğ- lu, Bedii Gorbon, Osman Barlas, Ha- lit Ziya Konuralp, Kâzım Dağyolu ve Sabahattin Kerimol açıkta kal- makta ve yerlerine eski ordinaryüs- ler getirilmektedir. Böylece, Dekan- lığı sırasında 147'lerin tekrar klinik şefi olması kararı aleyhine çalışan Halit Ziya Konuralpden de intikam alınmış olunmaktadır. Karar, Üniversite Senatosunun tasdikinden sonra -ki tasdik edecek- tir- uygulanacaktır. Fakat gençler de boş durmamakta ve haklarının korunması için Danıştaya müracaat etmeye hazırlanmaktadırlar. AKİS/17