29 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

29 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN İÇİNDEN “Ben yokum! 0 var..” Hâdiseler birbirini takip ettiği için bunlar, duvardaki afişlere dönüyor, Bir tanesi ötekini örtüyor, sonra bir başkası getirilip onun üzerine yapıştırılıyor, Bunun iyi yanı da var, kötü yanı da.. İncir çekirdeğini doldur- madığı halde şişirilmek suretiyle sansasyonel hale ge- tirilen meseleler, umumi efkârın alâkasını bu sayede pek kısa zaman işgal edip kayboluyor, tesirleri getçek ölçüsünden fazla olmuyor. Buna mukabil temel konular da, aynı sebepten dolayı gözden ve dikkatten çabuk-ka- çıyor, Bunlardan biri, Ankarada “Komünizmi ve De- mokrasiye karşı bütün cereyanları tel'in” etiketi altın- da yapılan işçi mitingidir. Bu mitingin ortaya çıkardığı bazı gerçekler üzerinde, memleketin iyiliğini düşünen herkesin serinkanlılıkla ve peşin hükümlerden sıyrılmak suretiyle durması lâzımdır. Irkçı çevreleri ve eli bayraklı komünistleri bir ke- nara bırakalım. Fakat bugün Türkiyede, aklı başında çok kimse fikri temayülüne veya zümresinin menfaa- tine göre, tam bir samimiyetle, hakikaten memlekette bir tehlikeli akım görüyor. Bu akım bazısı nazarında aşırı sağdır, bazısı nazarında aşırı soldur. Aşırı sağdan şikâyetçi olan nice aydın vardır ki aşırı solun bir ciddi La teşkil etmediğini sanmaktadır, bu yüzden ona hıdır, sosyalizm ile komünizm arasın- PRŞ deslinöüm iyi çizilmesine dikkat etmemektedir. Bun- ların hep söyledikleri, sosyal eğilimli her cereyana bu memlekette yıllar yılı komünistlik damgasının vurul- duğu, bugün gene aynı şeyin yapılmakta olduğudur. Bunun doğru tarafı vardır. Zaten doğru taraf, olmasa, bu kadar samimi aydının buna inanması bahis konusu olmaz. Bütün istismarcılar, elbette ki istismar aley- hindeki davranışları kötüleyeceklerdir. Buna mukabil soldan şikâyetçi nice iş adamı, var- Uklı, çalışkan, müstahsil sınıf mensubu vardır ki onla" rın nazarında tehlike sadece azmış olan komünistlerin gayTetidir, Onların faaliyetleri bu çevrelerde dikkatle, endişeyle izlenmektedir. Basında kurmaya muvaffak oldukları köprübaşları bu hisleri haklı gösteren deliller olarak değerlendirilmektedir, Hiç bir şeyin müstahsili olmayan lâf ebesi aydınların, basın mesleğinde ciddi- yeti temsil etmesi gereken bazı şahsiyetlerin umursa- mazlığı veya gafleti neticesi bu köp'übaşlarından haki- kf bir bolşevik propagandasını fütursuzca yapmaları çok kimseye “Nereye gidiyoruz?” sualini sordurmak- tadır, Komünistlerin faşizm tehlikesine karşı kendilerini topluma tek paratoner diye göstermeleri de, faşistlerin ancak kendilerinin toplumu komünistlikten koruyabile- cekleri zehabını vermeleri de bu iki aşırı cereyanın klâ- sik metodlarıdır, Bu fanatik zümrelerin gayretlerine rağmen ortada bulunan büyük ekseriyet derlenip te- Metin TOKER parlanmazsa, ciddi vaziyet haddini bildirip onlara âlet olmayı reddetmezse, tarih şahittir ki memleketler günün birinde kendilerini fa- yok, komünizm var!” naraları çok kimsenin ve bu ara da Hükümetin gözlerini açmalıdır. İhtilâl sonrası Tür- kiye, komünis'iler xi. faşistlerin de, gayeleri için pek elverişli sandıkları bir ortamdır ve ikisinin de faaliye- ti tehlikeli hudutları çöresmeni Hükümetin, şiddetle karşı koyması gereken ilk te- şebbüs bir takım sokak kabadayılarından müteşekkil çetelerin teşekkülüdür. Bunlar caddelerde, meydanlar- da, miting yerlerinde birbirleriyle vuruşma istidadı gös- termektedirler, Hükümet Emniyet Kuvvetlerini, Emni- yet Kuvvetleri İhtilâlin yıkıntısından kurtarılamadıysa Silâhlı Kuvvetleri böyle hallerde eli sopalı mütecaviz- lere karşı mutlaka sevketmelidir, Bu satırların yazarı" nı hiç kimse “o çeşit sol”a, hele Türkiye İşçi Partisi gibi bir teşekküle sevgi, yakınlık veya şefkat beslemek- le itham edemez. Ama bir hukuk devleti nizamı içinde, sağ el havaya kaldırılıp yumruk yaptırılarak yemin et- tirilmeye kalkışılan kütlelerin tahrikçileri kime saldı. rıri tecavüze maTuz yanlarında Devleti görmelidirler. Devlet kendini orada göstermedi mi, az- gın sürüler cesaretlerini mutlaka arttırırlar ve İstanbul veya Ankara sokakları kısa zamanda *'30 ların Münih veya Berlin sokaklarına döner. Irkçıların Orduyu ve memleketin diğer sağlam kuvvetlerini nötralize etmek yolundaki açık gayretlerinin -bu Meclis kür süsüne kadar getirilmiş, fakat Meclis herkese örnek ola- cak bir olgunluk göstererek böyle oyunlara âlet edil- meyi reddetmiştir Orduyu ve memleketin sağlam kuv- vetlerini flericdilik adı altında demokratik rejime kas- a çalışan komünistlerin gayretlerinden daha li sayılması mümkün değildir, Kaldı ki, Tür- kiyede komünizme ilelebet yapışık kalacak moskofluk lekesinin sağladığı kısmi muafiyet, dini ve milli hisleri kendilerine paravana yapan faşistler Obahis konusu olunca ortadan kalkmaktadır. ve komünizmin, bu iki tehlikenin ikisinin birden mevcut olduğu gerçeği memleket umumi efküâ- rında idareci durumunda olanlar tarafından salim bir şekilde görülürse, onların ikisine de âlet olmaktan ka çınılırsa, Hükümete ve onun basına koTsı duyulabile- eek azı mantıki, çoğu hissi allerji faşistlerin ve komi nistlerin müşterek yıkım gayretlerinin emrine verilme: se mücadele başarılı olur, Weimar Cumhuriyeti, iyiniyetlilerin yardımından mahrum bırakıldığı için kötüniyetlilerin tasalludundan canını kurtaramamıştır, AKİS/7

Bu sayıdan diğer sayfalar: