İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Muammer Ertenle Süreyya Koça gelince iki yeni Üye vazifeye hemen başladılar ve soluğu İstanbulda aldı” lar Yönetim Kurulu yerinde oturma- ması gereken politikacıyı Kemal Sa- tır ola'ak vazifelendirmiştir, Satırın günlerinin büyük bir kısmı, C, H. P. teşkilâtının yanında geçecektir, C. H. P. Merkez Yönetim Kurulu bu kararları aldıktan sonra bir daha hiç toplanamadı! . Vergiler Hep yarın için (Orta boylu, gözlüklü adam karıştır- makta olduğu notlardan başını kaldırarak AKİS muhabirine: “. Vergi Reform Komisyonunda Büyük Meclis, 11 Subay Hâdisesi' nin görüşüldüğü gün hakikaten insana eza veren manzaralara sah- ne oldu. Kendisini iyi tanıyan bir “Sarhoştur. Meclisin doktoruna mu- ayene ettirin. Sarhoş gelmiştir” it- hamını itirazsız sineye çeken bir Osman Bölükbaşı politikada (iflâs eden şöhret muhterislerinin neler yapabileceğini pek hazin şekilde gözler önüne serdi. Ortaya dökülen kirli nr hiç kimseye hak kazandı! . Herkesi, sadece tik- sindirdi. in memleketin kafleriy- Te alâkalı olan ve bir ciddi lider ol- duğu kabul edilmek zaruTeti neti- cesi karıştırıldığı hayati müzakere- leri inanılmaz o hafiflikle ve işine gelir tarzda anlatmak, yokuşun z7a- ten ta dibine gelmiş olan Osman Bölükbaşıyı düzlüğe çıkarıp oraya bıraktı. Sanılmaz ki bundan sonra bu memlekette Bölükbaşı bir ciddi siyaset adamı muamelesi görsün. Ciddi siyaset adamları, bu sıfatla karıştıkları hâdiseleri her şey olup bittikten sonra kaleme aldıklar, ha tıralarda, yahut ölümlerinden son- ra yayınlanmasını vasiyet ettikleri kâğıtlarında bile açıklarlar mı, a- çıklamazlar mı, çok zaman meçhul- ©) dür. Her halde, her şeyi açıklama” | dıkları muhakkaktır. Kaldı ki bu- İ gün Türkiye, kritik tarafları azal- muş, fakat tamamen kalkmamış eski arkadaşının kürsüye getirdiği müzakere edilmekte olan kanun ta“ sarısı, belki ilk yıllar için vergi hac“ mini kısmaktadır, Ancak şunu unut- mamak geTekir ki, bu indirim ve mu” afiyetler yatırımların artması seb» biyle ileride vergi gelirlerini geniş çapta yükseltecektir” dedi. « Olay bitirdiğimiz haftanın ortala” rında, T, B. M. M, kütüphanesinde geçti. OTta boylu, gözlüklü adam heni Vergi Reform Komisyonu, hem de Bütçe Komisyonu üyesi, C. H, P. Ba” lıkesir Milletvekili Fenni İslimyeliydi. İslimyelinin bu şözleri son haftalar da sıkı bir çalışma devresine giren Vergi Reform Komisyonunun hazır“ ladığı vergi kanunu tasarılarının e sasını ifade etmektedir. Vergi Reform Komisyonu Parlâ- mento binasının üst katındaki 148 numaralı odada haftada üç gün top Rumbadan Cumbaya şartlar altında yaşıyor. Bu, politikacıların kaderlerini kendilerinin çizdikleri gerçeğinin bir taze delilidir. Aylar var ki Os man Bölükbaşı gazetelerde ne bir fikir söylediği, ne bir önemli vazi- yet aldığı, ne siyasi bir hareket yap tığı, ne bir tutum tavsiye ettiği için Osman Bölükbaşı Gül lanmakta ve gecenin geç saatlerine kadar çalışmalarına devam etmekte- dir. Y. T. P, Diyarbakır Milletvekili Recai İskenderoğlunun başkanlığında 32 üyeden müteşekkil komisyon ha: len Gelir Vergisi ile ilgili tasarıyı in” celemektedir, Müzakerelerin bir ay içinde tamamlanacağı sanılmaktadır, İhtilâlden sonra, 1960 yılı ortala” rında, 193 sayılı kanunun bazı sert hükümler taşıdığı görülerek obütün vergi sistemimizin yeniden gözden geçirilmesi için İstanbulda bir Vergi Reform Komitesi kuruldu, Başına Ali Alaybek getirildi. Öte yandan da, Zi" Tai Vergilendirme ve Esnaf Vergisi Kanunu hazırlanarak Meclise sunul" du. Ancak tatmin edici olmaması s6“ bebiyle, bu son kanunların tatbikatı, üzerlerinde bazı değişiklikler yapıl- mak Üzere sonraya bırakıldı. Maliye yer almaktadır. Bunlar, politikacı- ları gazete sü'tunlarına ©8 lükbaşı artık içkili bir alaturka lo- kaldeki resimleriyle süslü aşk ve meşk haberlerinin, ailevi dalgalan- maların, gönül şarkı ve güftelerinin kahramanıdır. Eğer Meclis zabıtla” rına geçen ve reddetmediği sarhoş- luk isnadı doğruysa, Bölükbaşı düş- tüğü bu hazin âkıbeti unutmak için öğle vakti bile kafasını dumanlama- ya kendin; mecbur hissetmektedir. Ama, kumaşı şüphesiz bu olan bir Bölükbaşının kaç senedir poli- tika alanında at oynatmasında bi- zim milletçe “babayiğit”lik ölçüle- rimizde çok şarklı olmamızın hiç mi rolü yoktur? Nitekim Bölükbaşı o gün Mecliste, Cumhurbaşkanına ve Başbakana saldırmak suretiyle bir kahramanlık gösterisine girişti. Eğer modası geçmiş taktik işleme- diyse bu, bizim “babayiğit”lik ölçü- lerimizi değiştirmiş olmamız netice- si değildir. Şimdi neler söylenmekte ve bir şey olmamaktadır ki, artık bu tarz, bir bumerang gibi atanı yaralamaktadır. Her halde bu hafta Bölükbaşı Mecliste, fakir politika hayatımı- zın hazin bir manzarasını ve bu a- Tada çok nedenin cevabını gözler önüne serdi, Politikacımız bu olun ca, politikamız ne olabilir ki?.