29 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

“Sessiz ve Derinden” değil. “Sesli ve Yüksekten” izde idare kurulları seçilir, Seçilenler, seçilmek için ellerinden gelen gayreti gösterirler. Herkes birbirini yer, Kulis faaliyeti, kurtuluş gayretinde olan memleketlerdeki yeraltı faaliyetlerine parmak ısırtar cak dehşette olur. Seçim yapılır. Kazananlar kazanırlar, Sonra? Sonra o teşekkülün üzerine, yeniden, sanki ölü toprağı örtülür. C. H. P, bir Kurultay yaptı. Kopan gürültü ayyuka çıktı. Her te- mizlik ameliyesinde olduğu gibi bir takım kimseler yaralar aldılar. Buna rağmen C, H. P. nin sağlam kuvvetleri Kurultaya hâkim oldu- lar ve bir politikayı benimseyip bir başka politikayı, kurnazların ve ak- lrevvellerin, demagogların politikasını reddettiler, Genel Merkezden bü- tün şikâyetlere Tağmen Parti Meclisinde az değişiklik yaptılar. Buna mukabil Parti Meclisi, mükemmel bir görüşle Merkez İdare Kurulunu hemen baştanbaşa yeniledi. Yeniler ümit uyandırarak yerlerine otur- dular. O günden bu yana, C. H. P. yi gazete manşetlerinde arayınız! Ara- yınız bakalım, bulabilecek misiniz ? Halbukj gereken, yeni idarecilerin şöyle bir oturup bütün parti me- selelerini gözden geçirmeleri, işlerin nerede kaldığın, tesbit ettikten sonra nereye götürüleceğini tayin etmeleri, yeni prensipler, usuller koy- maları idi. C. H, P. nin meseleleri şöyle bir gözönüne getirilirse bunla- Tın görüşülmesinin ne kadar zaman alması gerektiği kolayca hesapla- nabilir, Bu çalışmalar yapılırken Basın gelişmelerden, kararlardan, Genel Merkeze gelen canlılık ve dinamizmden, yeni ruhtan alâka uyan- dıracak şekilde, günügününe haberdar edilmeliydi. Genel Sekreter ba- sınla hemen irtibat Basın l la vaziyet anlatıl- malıydı. Kurultay böyle mana kazanırdı. Kurultaydaki hâdiselerin ne- deni böyle haklı hal alırdı. Mucip sebep böyle ortaya konurdu. Zira, seçilenler bilinmez ama, seçenlerin ve ciddi vaziyet alanların nazarın- da gaye buydu. Ne Genel Sekreterden, ne Yardımcılarından, ne ötekilerden ne bir ses, ne bir nefes.. Basına kızılır: Hep, aleyhteki haberler veriliyor diye.. Ama Basın yazar. Yapmaz. İyi yapın ki, iyi yazsın. Bir gürültülü Kuru'taydan sonra, C. H, P. gene küllerine gömülmüş görünüyor". Sorarsanız, “Biz sessiz ve derinden çalışıyoruz..” derler. Birader, biraz da “Sesli ve yüksekten” çalsın yahu., Zira politika tevazu değildir, tabii palavra da değildir ama her holde yapılanın du- yurulduğu sahadır. C, H. P. spektakiiler olamad'kena, misyonunu verine getiremevecektir. Bu misvon, memleketin bugünki şart'arı att'nda hir canlı C, H. P. nin mevcadiyetiyle vwireği her gün karartıimak istenilen vatandaşa ümit, aydınlık getirmektir. kadar kırmızı renk âşığı zatın ifade sini kabul etti ve Hikmet Alkılıçı de gil, onu tevkif etti. bir tahkikatın ilk neticesi, nusu zatın bu taraklarda uzun süre dir bezi bulunduğu gerçeğini ortays çıkardı. itibarlı olduğu için tutulan gazeteyi yı eşi olan Hikmet Alkılıçın değil. osokulmustu? Su anda, bu sir çözü kendisinin yazdığını, kadının hiç bir oOmüş değildir. Alâkalı makamlat. işi haberi bulunmadığını bildirdi. Saver a tarafı zerinde daha da dikkat vw lık, soyadında kılıcını al yapacak o haşsasiyetle durmaktadırlar. Zira Sağlamerin bir günahının bulunma hğı açık şekilde anlaşılmış bulun: maktadır, Bu bakımdan, adaletin o vönden tecellisinin gecikmeyeceği İ- nancı umumidir, Zaten Sağlamerin tevkifinin hayTet uyandırmasının bi! Girişilen obasit bahis ko önce Vatan gazetesi sorumlu iniidi' rü Turhan Tükel hakkında da 147 maddedan ötürü dâva ikâme ediimi: Cumhuriyet gazetesi, bu ciddi ve sebebi daha vardır, Bundan bir süre kim oyuna getirmiş, hangi köprüba şınm marifetiyle üzerinde dahi yapılamayacak derecede açık komünizm propagandası ihtiva eder yazı kimse tarafından görülmeksizin fakat Tükelin tevkifine lüzum <örü! memiştir, Sevimli Sağlameri İstan bulda tanımayan yoktur. Oturduğu yer, herkesin malümudur. Yeni evli Sağlamerin bu yakınlarda yerinden kıpırdamaya ne niyeti, ne de vakti vardır. O halde? Şimdi, cevabı aranacak asıl sual bu kaba ve dört bir tarafından sı” rıtan kızıl beyannamenin Cumhuri* yet gibi bir gazetede yayınlanma im» kânını nasıl bulduğudur, ©. PR PE, Otomuobilsizler yandı! . H. P, Merkez Yönetim Kurulu ilk toplantısını yaptığı sırada Genel Sekreter yardımcılarından Emin Pak sütün sözlerine en fazla canı sıkılan” lar, otomobili olmayan politikacılar oldu. Emin Paksüt Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin, yapmaları gerek» li olan seyahatları için parti merke zinden para almamalarının bir te&- mül olduğunu belirtti ve şimdiye ka” dar bunun böylece yapıldığını &öyles di. Gerçi daha evvelki Yönetim Ku- 'ullarında teşkilâtla temas etmenin fazlaca bir yükü yoktu, Ayda vılda bir kere yapılan seyahatlar da na sılsa aradan çıkıyor ve Genel Mer kezdeki idarecilerin vasıta (imasrafı; olsa olsa evlerinden partiye, parti» den Meclise gidip gelmekten ibaret kalıyordu. İ Merkez Yönetim Kurulunun, .Ge“ nel Sekreter Yardımcıları seçildikten sonra vardığı ilk karar, on kişilik he, yetten hiç değilse beşinin hep Başkent dışı gezilerde bulunması kararı oldu. İllerden ilçelere, ilçelerden bucaklara" “bucak teşkilâtı kaldırılmıştır» Mer- | ke Yönetim Kurulu üyelerinin vzan-. ması ve teşkilâttaki C. H. P, lilerin Merkezde görevli bulunanlarla bu ka darcık olsun temasının sağlanması! bu'kararın mucip sebebini teşkil eti ti, Meclisin tatil olduğu sırala'da bu xeziler daha arttırılacaktır, Doğrusu istenirse Yönetim ural u üyeleri için bu faaliyet oldukça masraflı olacaktır. Ama meseie ko”! auşulurken, eskiler yeniler; (o şunu! 'zah ettiler: “Şayet Yönetim Ku'ulu! iyeleri masraf almağa kalkarsa, bir ek milletvekilini Ama Yönetim Kurulu üyeleri mese“ leyi böyle ortaya koyarlarsa bu, di” “erleri için bir gerekçe olacaktır.” Yönetim Kurulu Üyeleri yurdt nuhtelif bölgelere ayırdılar, İlk de" “Uma Ege bölgesine (yapılacaktır, Tütün piyasasının rahatlattığı Egeli| vatandaşla temasın büyük faydaları; olacaktır. Oraya Satır gidecektir. Müftügil, Paksüt, Oral ve Baitacıoğ” lu da yakında geziye çıkacaklardır. AKİS/N