Kemal Atatürk Sembol adam! olduğu şey, milletin hakiki ve müş- terek temayülüdür." (Mümtaz Fa- ik Fenik). Serbest fırkanın Atatürk'e ve in- kılâplara karşı gerici bir harekat ol- duğunu ileri sürdüler. Ve o büyük adamı bu yoldaki azminden geri çe- virmeye muvaffak oldular... (Advi- ye Feni Zafer — Filhakika bu memlekette yakın zamanlara kadar ve omuhte- lif o sebeplerle Atatürk'e (o hoşnutluk beslemiyenler de, adetleri (okabarık bir yekün teşkil edecek kadar çok- tu. Esasen böyle olmasaydı, satıh- tan mütalâa edildiği takdirde yadır- ganacak derecede bir gariplik çer- çeveleyen "Atatürk Kanunu"na zum kalır mıydı? (Fatin Fuad) Bugün bunca arkadaşımız, basın hür olmadığı için hapishanelerdedir. (..) Biz Mustafa Kemalciyiz: yani hürriyetçi, demokrat ve haksever. (Mahmut Çavuşoğlu) Maraşal Fevzi Çakmak, T. B. M. M. başkanı Abdulhalik Renda ve Başbakan Celâl Bayar (Atatürk'ün cenaze töreninde (Resim altı) Ümmetçiler Tercüman — Ey milleti Allah birdir. Şanı büyüktür. Allahın selâmeti, a- tifeti ve hayrı üzerimize olsun. Pey- gamberimiz Efendimiz (Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından o insanlara dini hakikatleri tebliğe, memur ve Resul olmuştur. Koyduğu esas ka- nunlar cümlemizce malümdur oki, Kur'an-ı oOAzimüşşandaki âyetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. Ekmel dindir. AKİS/16 Çünkü dinimiz akla, mantığa, kikata tamamen uyuyor. Eğer akla, mantığa, hakikate uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi ve tabii kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekir- di. Çünkü bütün ilâhi kanunları ya- pan Cenab-ı Hak'dır. (Atatürkün 1923'de Balıkesir Camiindeki o hut- besi) Romantik Devrimciler Cumhuriyet — Atatürklün Türk Gençliği için hazırlamış olduğu o bü- yük hitabe, ne Şekspir'in Sezar için Antoniuse söylettiği edebi nutuk ör- neği, ne de bin senelik geleceğin ya- lancı ve kandırıcı cezbesi ile gençli- gi maceraya sürükliyen. bir talakat örneğidir. (Mustafa Ok) Galiba bütün bir milleti, yetim, şaşkın, çaresiz bırakarak ansızın gi- dişine pek kızdık ki, hiç anıma hiç bir dediğini yapmadık. Yapacağımız da yok. (Cevat Fehmi Başkut) Egzantrik Devrimciler Milliyet — Kuzum Allahaşkınıza neremiz Atatürk'çü bizim? Dünyada kimseyi . kandıramadığımıza (göre kendi - kendimizi mi kandırıyoruz? Bugün Atatürkçü devletler var, fa- kat maalesef biz onların en arkasın- da bile değiliz. (Çetin Alton) Patalojik çevreler Dünya — Mustafa Kemal Türkleri dünyaya, Atatürk dünyayı Türklere tanıttı. (Mustafa Ok) Şimdi devrimler üzerinde o rötuş yapmaktan bahsediliyor. Hayır, O- nun Size bıraktığı emanet ne bölüne- bilir, ne da rötuşa ihtiyacı var. Bu bir bütündür, gelişen milli (o varlığı- mızın ortaya Çıkardığı sosyal (o ve ekonomik yeni problemlere bir (o çö- züm bulmak için O'nu genişletmek ancak sizin hakkınızdır, sizin o va- zifenizdir. Güneşe akşamlamış bir kuşağın O'nu bölmeye, O'nda rötuş yapmağa hakkı yoktur. (Avni Do- gan) Opportünistler Yeni Sabah — Atatürkü sevmek onun eserlerini yaşatmaktır. o (Ord.. Prof. Sadi Irmak) İşin Doğrusu Özür — Her şeyin doğrusu ile yan- lışı birbirine o kadar karıştı ki A- tam, seni bugün 9'u 5 geçe anarken aslında 8'i 5 geçe aniyoruz. (Ter- cüman) EĞİTİM Ankara Koleji Yorgan ve kavgası akara Hukuk Fakültesinin öğretim A üyelerinden otuzyedi o yaşındaki Doçent Ali Bozer, bir kaç haftadır, başına dert olmuş bir durumu halle- decek formülü bütün kanunlarda ara- maktadır. Orta boylu, toplu doçentin gayretleri şimdilik bir netice vermişe benzememektedir. Ali Bozer bu hafta "Vallahi, ne olacağını ben de bilmi- yorum. Kanunda meseleyi düzenleyen her hangi bir madde yok. Galiba en sonda İçişleri Bakanlığına (o başvur- mak sorunda kalacağız" dedi. Hukuk doçentini üzen ve karakap- lı kitaplarda yeri bulunmayan du- rum, başkentin beşbin ailesinin çocu- gunu okutan ve 2599 öğretmeniyle Tür- kiyenin en büyük okulu olan meşhur Ankara Kolejini omemleketin diğer bazı eğitim müesseseleriyle birlikte idare eden Türk Eğitim Derneğinin durumudur. Bir feza gemisi gibi ka- nunların dahi çerçevesini yarıp boşlu- ğa fırlayan bu Derneğin durumunu tarif için "hazin" b pek hafif kalmaktadır. Çok kimi "Skandal" kelimesini rahatlıkla kullanmaliadız ve bunda bir insafsızlık görmemek- edir. Türk Eğitim Demeği aslında Mil- li Eğitimde bir reform yapmak ama- 1928 yılında, cıyla Atatürk tarafın- İhsan Kabadayı Gürültüyü kopardı