Onlar ki verir laf ile Dünyaya nizamat... Atatürkü Ultra Sağcılar Yeni İstanbul — Türk bayrağı, O'nun aziz ölüsünü gölgeliyecek o ve şu yurdun yükseklerinde yapılacak türbesini bir Bozkurt bekliyecektir... başka süs istemez. (Arif Nihat As- ya). "Biz motor yapamayız; otomobil kim, biz kim?" diyen; dinimizi, mil- liyetimizi, tarihimizi, örfü âdet ve geleneklerimizi istihza ile karşılayan bir kimse Atatürkçülük iddiasında bulunursa, artık iyice biliyoruz ki, bu kimse ya Moskova'nın uşağıdır; ya da Batı emperyalizminin o veya Siyonizmin gizli ve satılmış bir oa- jJanıdır. (M. Zeki Sofuoğlu). Mili Yol — Ölüm yıldönümünde çıktığı halde başlığımızı siyah oyap- madık. Sebebi Türk geleneğinde yas işareti olarak siyahlaşmak yok- tur. Yabancı geleneğe oUuUymamayı daha doğru bulduk. "Atatürk (o milliyetçiliği" o veya "Atatürkçülük" o tâbirinin o "ırkçılı- k"a zıt birşey gibi gösterilmesi O kadar aykırı ve gerçeklere o kadar zıt bir şekil aldı ki, hakikat saygısı ve insaf duygusu taşıyan hiç kimse bu kadarına tahammül edemez. İnkâr kaldırmayan o hakikatler vardır. Bunlardan biri Atatürkün ırkçı olduğudur. (Derginin o yazısı) Atatürk'ün ırkçılığı benimsediği- ni ispat için onun Büyük Nutkunun sonundaki "Muhtaç olduğun kuvvet damarlarındaki asil kanda mevcut- tur" sözlerine dayanmak mutad ol- muştur. Bu sözlerin açıkça ırkçılığı gösterdiği muhakkak. Ama Atatür- k'ün ırkçılığı yalnız bu sözlere bağlı değildir. - Hadsiz hesapsız o kereler, son derece açık ve ileri giden şekil- lerde, Atatürk ırkçılık yapmıştır. (Niyazi Çetin) Bunun gibi, hem "Atatürkçü- yüm!", hem de "Irkçılığa, kafatas- çılığa düşmanım" sözleri AYNI oA- GIZDAN çıkınca, o ağızın sahibin- den korkunuz! O adamdan başka her söz beklenir. Başka her hareket de. Günün birinde vatanı satmak bile... (Ülkü Bayraktar) böyle Atatürk sağcı değil, aşırı (sağcı idi. (..) Bu da gösteriyor ki, Ata- türk, Türk (milliyetçiliğini "Nüfus cüzdanı milliyetçiliği" olarak lamıyordu. (İlhan E. Danenalehie lu Ültra Solcular Yön — Atatürk, çeşitli konuşma- larında "Halk devrindeyiz, halk hü- kümetiyiz ve halkçılık (o yapacağız" diyor ve halkçılığı, sosyal nizamı e- meğin hukukuna dayandıran sosyal meslek şeklinde tanımlıyordu. Görüldüğü gibi, Kuvayı Milliyeciler kurtuluşu halkçılıkta < görüyorlardı. Halkçılık, kapitalizme, ağa ve eşraf idaresine karşı olması, doğrudan doğruya çalışan sınıfların iktidarı e- le alması demekti. Bugün bu görü- şün adına Sosyalizm diyoruz. o (Do- gan Avcıoğlu) Bugün halkçılık deyiminden, bir taraftan demokrasiyi, diğer (taraf- tan sosyalizmi anlıyoruz. (...) türkün kendi ağzından yukarıda ik tibas ettiğimiz sözler, Onun Türkiye için sınıfsız bir toplum düşündüğü- nü, halk terimi ile de bu topluma yol gösterecek ve öncülük edecek bir siyasi teşekkülü kastettiği (o anlaşıl- maktadır. Burada dikkat edilecek nokta, Atatürkün meselelere gözü üm- yolu ararken sınıf realitesini göz Ö- nünde tutmuş olmasıdır. (Sadun Aren) "Halkçılık, toplum düzenini e- meğine, haklarına dayandırmak is- teyen bir toplumsal öğretidir. Efen- diler, biz bu hakkımızı, bağımsızlı- gımızı korumak için, bizi (omahvet- mek isteyen emperyalizme ve bizi yutmak isteyen kapitalizme (o karşı, milletçe mücadeleyi uygun bulan bir mesleği takip eden insanlarız. (Mustafa Kemal'in sözü Vatan — Bizce Atatürkçülük. Türk toplumunun ileri hareketi içinde sert bir dönüm noktası, kesin ve açık ifadeli bir inkılâp dönemidir. Yâni sosyal muhtevalı bir politik hareket- tir. (..) Biraz aşağıda açıklamağa çalışacağımız gibi, Milli (Kurtuluş andılar! hareketimize ve onun Atatürkçülük diye isimlendirdiğimiz özüne en ya- kın akım sosyalizmdir. o (Erdoğan ) Başar Öncü — Atütürkçü kuşaklar bilinç- li bir çabayla yarım kalmış ir TÜ- yayı bitirmeğe, yeni bir Türkiye yaratmaya, emeği bu toplumun en ice değeri yapmağa (o çalışıyorlar. 1922 de söylenen sözleri 1962 yılının şartlarına göre gerçekleştirmeğe uğ- ge halkları, bağımlı uluslar için ye- ni bir hayat felsefesi, yeni bir devlet anlayışı getirmiş, bir aksiyon örneği olmuştur. Tutsak insanlığa, emper- yalizme ve kapitalizme karşıt, oe- meğe dayanan halkçı bir devlet şek- li teklif ediyorduk. (Mehmet Ali Ag- bar) Liberaller şam — Açık seçik görülüyor ki, Atatürk devrinde, başından sonuna kadar, gerek doktrin ve gerekse ekonomi politikası bakımımdan özel teşebbüsçülük benimsenmiş ve uygu- lanmıştır. Sadece 1933 - sinde nisbi bir devletçilik mış ve 1937 yılında da özel teşeb- Mer Bayar, Başbakanlığa getiril- miştir > mek ki sosyalistliği, gibi bir özel teşebbüsçüdür. Ünal) Atatürk, bırakınız devletçi bile değil, (bal (Vecihi D.P. Borazanları Son Havadis — Nezim varsa on- dan geliyor; hürriyetimiz, istiklâli- miz, Zaferlerimiz ve artık "kayıtsız şartsız milletin olan hakimiyet" O- nun eseridir. (...) O halde kim ne derse desin ,kim ne yaparsa yapsın, milli irade muzaffer olacaktır. (....) sözlerimizi Senin bir ifadenle bitire- lim: “Bizim milletimiz esasen de- mokrattır ee demiştin — ki: "Bir insanın memleketine ve mille- tine nafi bir iş yapabilmesi için, bir an nazarından ayırmamaya mecbur AKİS/15