kısmı çekip gitmişler, kalan küskün- ler de hınçlarını "Yaşa Kasım" diye bağırmakla alacaklarını odüşünmeye başlamışlardır. “Menderesin Partisi" haftalar içinde orada burada Kasını Güleği dinleyenlerden biri Söyle dedi: "— Adam C. H. P yi Menderesin D. P. i si yapmak istiyor!" Gerçekten de Genel Merkezin karşısındaki Dörtlerin -Erim, Gü- lek, Doğan, Göle- en faali olan eski Genel Sekreter eski ocak ve bucak başkanlarına karşı onların dilini ko- nuşmakta ve onlar da yeniden eski tezgâhı o kuracağını bildiren Güleği bağırlarına (obasmaktadır. o Güleğin vaad ettiği sistemde devlet yeniden partinin hâkimiyeti altına geçecek, insan partisi iktidara geçti mi şöyle bir ferahlayıp bunun tadını çıkara- caktır. Eski Genel Sekreter bunu söylerken ortada en iyi niyetli C. H. lileri bile üzen bazı hadiseler ol- duğundan, bu sözler tesir yaratmak- tadır. Bu çeşit hadiselerden biri, ge- çenlerde Boluda cereyan etti. Bo- luda bir tesisin açılışında bulunmak üzere Y. T. P. senatörlerinden Rah- mi Arıkan Boluya gitti. Boru mu, senatör bu! Bolu Orman Başmüdü- ründen bir otomobil istedi. o Başmü- dür, devrin o devir olmadığını söyle- yerek reddetti. Vay, sen misin red- deden? Hışımlı senatör bunu pres- tij meselesi yaptı, soluğu Y. T. P. li Tarım Bakanı Mehmet İzmende aldı ve uygunsuz Başmüdürün yerini giştirtti. Bu, Borudaki C. H. P. liler arasında küçük çapta bir, kıyamet koparmakta gecikmedi. "Partizanlık yapılmasın"ı anlıyorlardı, ama "Sen yapma, o yapsın'ı (o anlamıyorlardı. C.H. P. milletvekillerinin bütün gay- retleri para etmedi ve Başmüdür git- ti. Bu hadiseler, Kasım Güleğin kuvvetini (oteşkil etmektedir. o Zira her kalıba girmekte en az Menderes kadar mahir -zaten o ekol poliltika- cısıdır ve C. H. P. maazallah onun eline düştü mü C. H. P. nin akibeti D.P.nin, Güleğin akibeti de Men- deresin akıbetinden kıl kadar farklı olmayacaktır, zira memleketin bu çe- şit politikacılığa karşı tepkisi kendi- ni belli etmiştir- eski Genel Sekre- ter bir yandan hayali menfaatler da- ğıtırken bir yandanda C. H. P. teş- kilatının bu çeşit haklı dertlerini is- tismar etmektedir. Öteki taraf bakımdan, Kurultayda Kasım Gülekçiler tarafından seçtirilmiş yüksek sayıda delegenin bulunması hiç kimseyi şaşırtmamalıdır. o Ancak bu, onların hâkimiyet sağlayacakla- rının delilini teşkil oetmemektedir. Zira Kurultaya gelişteki havayla Kurultaydaki hava hiçbir zaman aynı olmamaktadır ve bunda İsmet İnönü başlıca rolü oynamaktadır. İnönü, partisini politika esnafının eline ter- ketmeğe hiç niyetli görünmemekte- dir ve ağırlığını, idare ettiği partinin yüksek kademeleri seçilirken (ortaya koymakta zerrece tereddüt (o göster- meyecektir. oBu "ağırlığı okoyuş", ta- Zira başka yoldan yapmakta fayda yoktur. gerekirse bir takım spektaküler Fakat Kurultayda güçlük, hiç Kulağa Küpe... Gazelci! Heri AKİS <Türkiyede ihtilâl olmaz. Zira bir ihtilâli ancak Ordu * C.A.P. dunun tek başına, ne bir parfti- min tek başına ihtilale kalkışma sı da, kalkıştığında başarı ka- zanması da ihtimali vardır. Tür C.H.P. kılacak hiç Bilâkis, - iyiyi inancı gittikçe yayı- iktidarda memleke- fin bu sağlam kuvveti bulundu- Şuna, göre, ihtilâli kim kime karşı yapacak? İhtilâl o çocuk oyuncağı değildir.” diye yazmış 1 ya.. Buna, gecikmiş bir ses gel- di. Kimden bilir misiniz? Anak ronik Talât Aydemir o beyden. Üstadın — buyurduğu: "— Türk Milletinin Ordusu C.H.P. nin aleti olamaz." Dam üstünde Biz diye konuşma heveslilerine Or- du meşhur gazino pankartını göstermişti, canım: "Dışardan gazel oOokumak yasaktır!" YURTTAOLUPBİTENLER Gülekofil olmayan kuvvetli grupların birbirleriyle sandalya için vuruşmaya kalkmaları sonucu doğacak ve İnö- nünün handikapını teşkil edecektir. Çok kimse şimdi ideal ve idealistlik etiketi altında, Parti Meclisi üyeliği savaşı yapmaktadır. C. H. P. içinde makin ölçüyü aşan, kırankırana bir mücadele cereyan etmektedir. Par- ti Meclisinin gençleştirilmesinin o ve dinamizm kazanmasının o ekseriyet tarafından istenmesi, herkese aranı- lan "genç"in kendisi olduğu hususun- da kati'iman vermiştir. Bu yüzden Genel Merkezciler safında klikler te - şekkül etmiştir. (Bir başka temayül de "Cihan Palasçılar" adı altında bi- linen ve ekseriyetini | İstanbullularla Trakyalıların teşkil ettiği (o "Ortacı- lar"ın temayülüdür. Bunlar, Kurul- tayda uçların çıkaracakları listeler koydukları isimler arasında Öztrak, Sancar, Zamangil, oğlu, Sarper gibi isimler başta mektedir. Genel Merkezcilerden ço- gunun -Satır, Feyzioğlu, Paksüt, Ök- tem, Baykam, Yurdoğlu, Baban gi- bi.- Parti Meclisine gireceklerinde şüphe yoktur. Muhalif Dörtler de, arada bazılarının başına kaza gel- mezse, Parti Meclisinin kapılarını kendilerine açacak oyu delegelerden alabileceklerdir. . Geri kalan üyele- rin yeni isimler olması beklenmekte- dir. Hiç ihtimali bulunmayan husus, Dörtlerden birinin veya onların bir adayının C. H. P, Genel Sekreteri ol- masıdır. Kurultay, işte böyle bir hava için- de geri bırakıldı. A. Urganın iki ucu a günü AP Meclis Grupunun top- landığı salonda cereyan eden o- laylardan ne Topaloğlunun AP Grup Başkanlığı için aldığı oy miktarı, ne müfrit milletvekillerinin hırçınlaşma- ları, ne Irkçı Ekalliyetin listesinde Cihat Bilgehanla dört yeni transfe- rin yer alması, ne de Gruptaki küçük kavgalar politika çevrelerini fazla ilgilendirdi. e Sadece bir olay, bütün gözleri AP Grupuna çevirmeğe yet- ti. O gün AP içinde mutedil millet- vekili olarak adlandırılan 55'e (o ya- kın politikacının tam kadro halinde AKİS/13 E.