YURTTA OLUP BİTENLER um Müdürlüklerin üst kademelerin- de vazife gören bâzı şahıslar da teb- dili mekân eylemişlerdir. Fakat Ak- çalın asıl vazifesi B.M.M. de sözlü so- rulara cevap vermek olacaktır.. B. M.M. nin bir zamanlar bakanları kor— kutan Üyesi Başbakan adına Muhale- fetin çetin sorularına cevap verecek- ti Halen 53 yaşında olan İzzet Ak- çal, Rizenin Çataldere köyünün en ka- labalık ve en eski ailesi olan Ahmed- ogullarındandır Ailesinin sırasında aile Anado u devanı eden İzzet Akçal, 1927 yılında dalet Bakanlığı Hukuk İşleri MU- dürlüğü tetkik masasında m t Bakanı olduğu sı- ralarda, bâzı fikir ayrılıkları yüzün- den Akçalla aralarında uzun münaka- şaların çıkmasına mâni olmamıştır. 1930 yılında Fakültedi lan İzzet Akçalın Şem'i Ergin Sabırla koruk helva olur en mezun o- kazal teşkilâttaki . ya takdirlerini bildirmiştir. Muvaf- tur. Ondan sonra sırasıyla Hekimhan, ? fakiyeti Üzerine Erzincan Vali ve- Diyarbakır, Söke, ğan ve Kes- — Killiği vazifesi de kendısme veri- kinde hâkim veya savcı olarak hiz-. İen çalışkan Savcı, o zamanın Ada- met görmüştür. let Bakanı Fethi Okyar ve İçişle- * ri, Bakanı Faik Öztrak tarafından da tebrik edilmiş, kendisine ka- zai vazifeden —avrılarak idari teş- kilâta geçmesi, vali olması teklif edilmiştir. 50 lira asli maaşla çalışan Erzincan savcısı için, valilik, makam otomobili ve vali konağından başka bir anda 90 lira asli maaşa terfi demek olduğu halde Akçal câzip teklife ha- yır demiştir. Akçalın valiliği kabul et- memesinin gsebebi, meşjleğine karşı duyduğu bağlılık ve bilhassa infaz sisteminin ıslahı hakkındaki fikirleri- dir. Erzincan felâketi sırasında mah- kümların en dürüst insanlardan daha büyük bir doğruluk ve feragatla ça- lıstıklarını görmek, genç Savcıya ışık- h bir ideal yolu açmıştır: İnfaz sistemini ıslah etmek ve cezaevleri- ni insanlık öğreten birer okul haline getirmek... Akçal uzun müddet bu uğurda calışmayı kendine zevk bil- miştir. Nitekim, Erzincan felâketin- den sonra, dinlenmesi için tâyin edil- diği Üsküdar Savcılığında, kendi is- teği üzerine Akçala tevdi edılen İm- ralı cezaevinin organizasyonu işinde büyük bir şevk ve istekle calışmıştır İzzet Akçalın memuriyet hayatın- dan bugüne kalan en kıymetli iki ha- tıradan biri Erzincan felâketinde mahkümların davranışı, diğeri de za- manın Başbakanı Dr. Refik Sayda- mın gönderdiği telgraftır. Bu telgraf- taki kelimeleri, bugün bile aynen Büyük deprem felâketi sırasında Erzincan savcısı bulunan İzzet Akçal, © cidden müşkül ve ağır şartlar altın- da parlak bir vazife imtihanı vermiş ve igmini duyurmuştur. Bizzat kendisi de felâkete uğrayan, evi yıkılan, çoluk çocuğu açıkta kalan Akçal, şartların katiller, eş— kıyalar ve azılı hırsızlar bulunan v cezaevinin de yıkılmasıyla serbest kn- lan mahkümları teşkilâtlandırmış ve &.ket.zedclenn imdadına evi ınşaatında şantiye binası olarak ku e her nasılsa yıkılmadan kalan bir bırakayı revir hâline geti- ren Akçal, enkaz altından çıkarılabi- len yaralıları burada to, k bir çorba içmelerini temin etmiştir. Ortaya çıkan fevkalâde hâli idrak e- den ve mahkümlarla askeri birlikler dahil, istifade edılebilecdı her vasıtayı emri altına alan genç Savcı bu sâyede birçok havatın kurtarılmasını sağladı- 8 gibi. bu gibi ahvalde vukuu muhte- “mel yağma ve soygunculukları da ön- lemiş, devlet nizamının devamını te- “min etmiştir. İzzet Akcalın bu muvaf- fakiyeti Ankaranın gözünden kaçma- mış, ö-devrin — ay- üqr bir telgraf çekerek genç Savcı- toekrarlıyacak kadar, iftiharla hafı- zasında saklamıştır. 1950 seçimleri yaklaştığı sırada Bursa Savcısı olan İzzet Akçal, siya- sete karşı alâka duymuş ve D. P. nin _R'ıze adaylığını kabul etmiştir. O ta- rıhlenn Adalı im g olma- sı, Bakanla Savcıyı iki rakip aday o- larak karşı karşıya getirmiştir. Fu- Sirmen, Bursa Savcısının seçim faaliyeti ve propagandası için talep et- tiği 1 aylık izni memnuniyetle ver- Bakanı Fuat Sirmeni 1950 seçimlerin- de kolaylıkla mağlüp etmiştir. Hiç gördüğü muamele, İzzet Akçalın ob- jJektif muhakemesinde mukayese e- dilmiş ve bir hükme bağlanmıştır. Parlamento hayatı 1 950 secımlermden sonra Meclise gi- ren İzzet Akçal, örnek bir memur ve çalışkan bır savcı olarak kazandığı şöhreti B, M. M. de de devam ettirme- ye gayret et.miştıt On yıla yaklaşan teşrit hayatında, Meclisin hemen hiç- bir celsesini kaçırmamış, komisyon çalışmalanna muntazaman katılmış- tır. Hemi müspet neticeye baglannn 25 kanun teklifinin sahibi- dir. Ceza hükümlerini Türk Ceza Kanunu tadilâtı da bunlar arasındadır. Faal milletvekili Akçal Üç yıl Maliye, iki yıl Bütçe Encümeni başkanlığını yapmıştır. Rize milletvekili B. M. M. nde çe- tin mücadeleler vermiştir. İnfaz sis- teminde yapılgn değişikliği müteakip hapis müddetlerinin kısalması önlen dikten sonra, devrin Adalet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağın, bir tâmimle bunu mâkabline teşmil etmesi Üze- rine, Akcalın bir tefsir tâlebi istiye- rek giriştiği mücadele —meşhurdur. Akçal, yerli yabancı bütün hukuk â- limlerini sefer! ederek, eski infaz sistemine göre, bır kaç günü kalmış adamın cezasının, yeni sistemi tatbik ederek 5-6 yıla cıkarılmasının adale- te sığmıyacağını ispata çalışmıştır Akçal, sözcülüğünü Şem'i Erginin yaptığı Adalet Encümeninin “tefsire bir ekseriyetle Umumi! Heyette reddeıtırmeye muvaf- fak olmuştur Çıcekdağın çırpın. na rağm 1954 Martının ilk gu- nu Akçalın tezl 94'e karşı 59 ile kı— bul olunmuştur. Yalnız nisabın cut olmayışı Çiçekdağı mağlübıyetten kurtarmış, ertesi gün 137'ye karşı 99 reyle Akçalın tefsir talebi reddolun- muştur. Halbuki tefsir taleplerinin ilk konusulan celsede neticeye bağlan- ması lâzımdı. Bu yapılmamış ve bu Yyüzden günü.doldu zanneden mahpus- lar demir parmaklık gerjsinde kalmış / ARİS, (8 EYLÜL 1959 B