8 Eylül 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

! | -f D î L ! yen had İKTİSADİ VE MALİ İstatistik1 Sakal düşecek S anayi Bakanlığı, 19537 deki görül- memiş sanayi sayımına bir nazi- re hazıriarken, kününen sayım işle- İstatistık Kasım p ede- erleı1 sayımı yapılacaktır. Bu sa- yede 1950'den beri kaç arpa boyu yol gittiğimiz oldukça tatminkâr bir şe- Kilde ortava çıkacaktır. Filhakika nÜfus sayımı, sadece nüfus miktarını gösterimekle kalmayıp okuma yazma, mesken durumu, sehırlcşme aıleler.ıı yaşama seviyesi, nüfusun mesleki da- Kılişi v.s. hakkında kıymetli malomat getirecektir. Ziraat sayımı, ziraatin muhtelif vönlerden durumunu belir- tecek ve köylünün görülmemiş kal- kınmadan ne dereceye kadar fayda- landığını gözler Milletlerarası metodlara dayanılarak yapılacak olan bu sayım, Türk zira- atinin diğer memleketlerle mukaye- sesi imkânını da verecektir. Sanayi ımı, ziraat dışında kınma iddiaları hakkında geniş ve sıhhatlı bilgi edinmek mümkün ola- caktır. Şimdiden söylenebilir ki, İsu.tis— tik Umum Müdürlüğünün sanayi ve hususf sayımın 1957'de yapılan ve Samet Ağaoğlunun ismiyle yâdedilen görülmemiş kalkınma farklı olmasına imkân yoktur. Zira 1959 Ataman sayımını da, 1957 sayı- mımı yürüten, istatistikten başka sa- hatarda ihtisas sahibi kimseler yapa- Filhakika 1 Şubat 1930 tarihli ve 1554 sayılı ka- n maddesine göre, “Dev- let ishtıstıklerlmn bu kanunla muay- ve sartlar dahilinde cemi, rtip ve murakabesi — Başvekâlete batlı İstatistik Umum Müdürlüğüne mevdüdur”. Kanun maddesi hicbir tereddüde yer hmkmıyacak kadar sarihtir. A- fı e anayi Bakanlığı, statintlk Umum Müdurlüğünün te- rinden atlıyarak, görülmemiş kalkmma Üslübuna uyguün sayınılar ektedir. Yap: Kanun hükümlerine aylun bir sa- Oyımın neticelerine kimsenin inanmı- sm: İıs.ıkh—dır Hele bizzat Sebatl 16 L be .. Atamanın, Ağaoğlu sayımı hakkında “biraz mübalâğalı” hükmünü verdi- &ini bilenler icin, Ataman sayınu eğ- İendirici olacaktır. Nüfus artışı "eçen haftanın ortasında, sayımlar dolayısiyle İstatistik Umum Mü- dürlüğünün muvaffak Umum Müdü- rü Şefik İnan, nüfus artışı hakkında alâka cekici izahat verdi. Bu izahata güre, nüfusun en hızlı arttığı memle- ket Türkıyedir. Nüfus her yıl binde 30 artmaktadır. Nüfus artışının çok hızlı gittiği düşüncesiyle, çocuk al- manın Sserbest bırakıldığı Ja- ponyada dahi yıllık nüfus artış nis- beti ancak binde 16'dır. Bu yüzden 1950'de 20 milyon 947 bin olan Tür- kiye nüfusu 1955'de 24 milyon bıni bulmuştur. 1960'da 27 milyon 619 bine erişeceği tahmin olunmaktadır. Yani 5 yıl zarfında nüfus 3,5 milyon kişi çoğalmaktadır Ağaoğlu - Ataman Sayım suyum yok!. Şimdiye kadar resmi nutuklarda nüfus artışı cok sev:ndirici bir hâdi- se olarak açıklanmıştır. *1970'de 40 milyona çıkacağız” sözü — kalkınma nutuklarında müjde olarak kullanıl- mıştır. Eğer yeni ağızların beslep- mesini temin edecek tarzda istihsal artar, herkese iş bulunur ve mesken verilebilirse, hızlı ntifus artışı haki- katen sevindirici bir şeydir. Ne çare kı görülmemiş kalkınma, bu gelişme- te edememiştir: "Topraklar, Baade raporunun belirttiği gibi, ar- tan nüfusu besliyemiyecek haldedir. Köylerde gizli işsiz, yani bir iş yap- makla beraber istihsalin artmasına faydası pek dokunmıyan kimselerin sayısı artmaktadır. Avni ğer şehirlere akın bunun neticesidir. Gecekondular ve işsizlik çoğalmakta- SAHADA dır. Yalıuz A ihtiyacı mektep, Su, otobuı Vv.8. gibi ıhuyıc- ları d &mamaktadır. anayileşme son derece yavaş ııtmv-ktedxr Iş cağına giren 100 ki- Ş$iden ancak 10 arı imalât sana- yiine gitmektedir. Halbuki bu nispet yüzde 30 civarında olmalıydı. Bütün bu sebepler — dolayısiy nüfus artışı sevindirici bir hâdiae ol— maktan çıkmış, düşündürücü bir me- sele haline gelmiştir. Bugim memle- ketimizde, Hindıqtan ve İspanyanın yapmaya çalıştığı g çocuk yap- masını önleyecek metodlm—m yayıl- mMması, ki n serbes t bırakılması eeklmde çarelere m bulunup bu- lunmadığı, üzerinde ciddiyetle durul- ması gere suslardan — bir!dir Fakat dAvamn hakıki hal şekli ikti- sadidir. Zirai istihsali çabucak aritır- maya, sanavileşmeyi hızlandırmaya mecburu unun için de yatırımları ilk misline çıkartmak lâzımdır. Baa- tırımların süratle iki misline sini düşünmekte ve iş mükellefiyeti- ni bir hal caresi olarak ileri aürmek- tedir. Baadeye göre köylerde, yılda 90 Bün calışan kimseler, yılın geri ka- lan zamanlarında sulama tesisleri yapma v.s. gibi ziraatte verimi art- tıracak sahalarda çalışmaya mecbur edilmelidirler. Bu derece radikal çârelere baş- vurmaya henüz lüzüum olmasa b!'le, Türkiyede nüfus artışının ciddi bir mesele teşkil ettifi muhakkaktır. C ştırma rosunun — nüÜ'us a.rtışı ve sehirleşme mevzuunda bu- günlerde yayınlanacak bir etüdü, memleketimizin yarını icin en hava- t? dâvalardan birimni teşkil eden bu Meseleyi aydınlatmaya çalışmak'a- dır. Dış Ticaret Bir yılın bilânçosu (' eçen haftanın ortasında lsı.ıüst'k Umum Müdürlüğünün yayınladığı mmuz ayı ıthalât ve llıra('at Tü- kamlı.rı 1958 Ağustosu başından iti- baren geçen bir yıllık istikrar prog- ramı devresinde, dış ticaretin bir bi- lânçosunu vapmak imkânını verdi. İstatistik Umum Müdur!üğünün yayınladığı yeni rakamlar, tabil ki, Ticaret Bakanı Hayrettin Erkmenin İzmir Fuarının acııııında ve—d!ğı Tü- kamları tekzip etmekted Mesem Ticaret Bakanı, İzmir F*uan nutkunda 1959 yılının ilk 7 ayhk |):ı- racatının 240 milyon dolara ernt Bi söylemiştir. Halbuki İsta mum Müdürlüğü rakamlarına göre, bu devredeki ihracat 201 milyon do- lardır AKİS, & EYLÜL 1259