24 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

24 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Petrol Kokusu iplomasi stajını Güney Amerikada yapan Büyükelçi Fletcher War- ren'in ve Melih Esenbelin imzalarını taşıyan bir anlaşma, — geçen hafta B. dıkıne sunuldu. Anlaşma, Turkiyede — yatırı yapan bir Amerıkalıyı istimlak müsadere halinde -eğer yatırım hkeme- projesi Türk Hükümeti tarafından tasvip edilmişse- Türk Ma onun kararlarına boyun eğmek — külfetinden lerine başvurmak veya - kurtarmaktadır. di hükümetine başvurmakta ve Malı müsadere veya istimlâk onun bıçtığı ıstımlak hedelını peşinen edilen Amerikalı, ken- hükümet tazminat miktarı üzerinde anlaşamazlarsa, tarafların seçe- ceği bir hakem tazminat miktarında son sözü söyleyecektir ki malı ıstımlak edilirse, Mr. es'in Ahmet ahkemelerınde aramasına lüzum kal- hkemeleı Mr. Jone a ka Hükümeti canı isterse müşarinüleyhe Derek Herr Hans gibi hakkını Türk mamıştır. Türk m; kıymet biçse bile, Am bin lira ödeyeci on da lm benim böyle tatlı bir imtiyazdan nra da Ti ka yüzbin liramı dıyebılecektır' Yarın elbette mahrum kalmak istemiyecektir. Nereye gi- Efendi veya es'in malına faraza elli bin lıra yüz- Hükümetine dönüp, ver baka— Herr Hans da diyoruz? Amerikalı dostlar neden Türk hâkiminin kararından kaçmak ıstıyorlar" Bu sualleri sorarken izzeti nefsi kırılmış bir inşanın öfke- sini duymamağa imkân yoktur. Üstelik Amerikalı birşey ifade etmese bile, anlaşmanın karşılıklı olmasını, yani dostlar, fiılıyatta Amı kada yatırım yapan Türklere ayni hakların tanınmasını akıllarına bı- le getirmemektedirler. Amerikalı gitmeyecek, sermayedar ama Amerikada yatırım yapan âkiminin önüne n bir Türk -eğer mevcutsa- ihtilâfını Amerikan hakiminin karşısında halledecektir. Meselenin bir de komik tarafı vardır: Anlaşma müsadere için de garanti tanıdığına göre, meselâ dinamit kaçakçılıgı yapan Mr. Jones yakayı ele verse, müsadere edilen dinamitler için muşarınuleyhe Ame- )demek rikan Hükümeti vasıtasıyla tazminat ödem gerekecektir! ütün bunlar, B. M. M. de Trabzon milletvekili Sabri Dilek tara- Büt fından anlatıldı. şebbüs etmedi. ve demode goruşlerdır , hissi ve dem Ama bu delilleri kimse ciddi te- Sadece "Bu işlerde biz de çok hassasız, bunlar hissi gibi sudan izahlarla e olmayan goruşler nele olarak sürütmeye mesele geçıştırıldı rdir E ebi sermayeyi çekmek ve bunun için de haspanın her türlü kap- risine katlanmak... Eh, haydi realıst olalım. Ama biz, ecnebi hususi sermayeyi celp ıçın dunyanın en mert kanununu çıka ttık Ne elde ettik? Hemen hemen hiç birşey. Mam fih pe aklara gitmeyelim. Bahis konusu anlaşma, Anayas ya aykırı olmasına rağmen iki yıldan beri -yanı daha B. M. tasdik etmeden de- yürürlükteydi. Tür k hâ- kiminin başı üstünden verıl bu gar e getirdi? Hemi mnhıçbş . Ya hemen hemi zan esprisini kolayca unutmasına imkân olmayan bu diği fiyat? Ya bir mânâsız imtiyaz için. Amerikanın dost uyandırdığı kırgınlık ve isyan? işin içinden çıkın, Gelin de içi çI büyük petrol şirketleri muktedirdir. tı bıze n eti e- şey için bu memleketın, Lo- memleketin öde- ruhlarda ihtimal bu bilmeceyi çözmeye sadece Zıraprol kkuu gelen bir memlekette, muhtemel bir millileştirme hareket her pahasına olursa olsan ö telik vermezler de. mümkün olduğu kadar çatık kaşlı davranmaya sürüklerken, kendi gru- buna da o derecede şirin görünmeye mecbur ediyordu. ÜUstelik c gün Mec- liste Amerika ile Turkıye arasında sız olup bitmesini arzu ediyordu. İş, Meclisin geçen haftanın sonunda günkü toplantısında Hüküme- tin arzusuna uygun bir şekilde hal- Toluverecekti ama, kürsüye Sabri dilek (Trabzon . D. P.) çıkmamış ol- saydı... 8 nlemek için hissi ve demode goruşlere sadece onlar me- M eclısın Cuma günkü toplantısın- sıralar her zamankinden tenha ıdı Bilhassa C. H. P. mılletve- killerine ayrılan sıralar -her halde Parti Meclisi seçimlerine gösterilen büyük alâka vüztinden- âdeta boştu. Sözlü sorular görüşülmüş, kanun tek- lıilerıne geçılmıştı ve bu arada sıra işitilince — sigarasını atan içeri koştu. Trabzon milletvekili an- laşmayı ve teklifi iyice tetkik etmiş- ti. Kapitülasyonların ıstırabım yıl- larca çekmış bir milletin evlâdı ola- rak işi hassasiyetle ele almakta fay- da görmüştü. Kürsüde duydugu en- dışelerı serbestçe ve vuzuhla anlatı ordu. Anlaşmanın ği olarak, yakın tarihinde bir kurtuluş harbi yapan milletimizin hislerini zedeleyici buluyordu. Bundan başka Türkiyedeki Amerikalıların kendile- rine tanıdığımız bazı imtiyazları iyi, kullanmadıklarım müşahede etmenin yem imtiyazlar verilirken daha da ihtiyatlı davranmayı — gerektirdiği noktasına dikkati çekiyordu. Trab- zon milletvekili esbabı mucibeyi de kifayetli bulmuyorı nlaşmanın tasdikinin yabancı sermayenın mem- Kanunu — Amerika sermayesinin Türkiyeye gelmesıne kâfi gelmiyor muydu? "Türkiyeye yapacakları ya- tırımları böyle bir anlaşmanın akdi- ne talik eyleyen Amerikalı müteşeb- bisler var ise, bu durum karşısında onların Türkiyeden bir şeyler kopar- mağa gayret eden gayri ciddi bir bezirgan düşünceli ticaret erbabı ol- duklarım ifade ile pek ileri gitmiş" sayılmamalıydık. Anlaşmanın en fazla hassasiyet uyandıran tarafı, bir Amerikalının malının istimlâk veya müsaderesi karşısında Türk kaza mercilerinin kararının hiç bir hüküm ifade etme- meğiydi. Zira, anlaşma hükümlerine göre, mülkü istimlâk edilen Ameri- Fethi Çelikbaş Bir - hayran!.. AKİS, 24 OCAK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: