YURTTA OLUP BİTENLER Gülek konuşmasını, böyle devam ettirdi ve gene' kaypak cümlelerle, "Parti Meclisinin de ıskatı" için ta- raftarları tarafından verilen taktirin kabulü lüzumuna bağlad "Genel Sekreterin ıskatı teklifi kabul edilir- se, tabii Genel Sekreteri düşüren Parti Meclisinin durumu da sual mevzuudur Onun durumunu da dü- şünmek lâzımdır." dedi. Salonda buz gibi bir hava esme- ye başladı. İşten haberdar Güleko- filler avuçlarını patlatırcasnına alkış tutuyorlardı diğerleri hayret- ten dudaklarını ısırıyorlardı Bunlar- dan biri de herhalde Paşa idi. Daha bş gün evvel aynı şhsın teklifi aynen kabulü için çalışacağına söz verdıgını hatırlıyor olmalıydı. Hakıkaten ilk Tüzük Komisyo nu raporunu inceliyen Parti Mechsı toplantısında taraflar, İnönünün hu- zurunda bir "Gentleman's agree- Suphi Baykam sozunu tutar. Ustelık Inonunun de Ama Gülek, Kurultaydaki ne güvenerek, 1954 olduğu gibi Genel Başkanı yeneceginı -iktidarın önü mütehassısları da böyle lış bir hesap yapmışlardır- sandı v sırtını yerde buldu. Hakıkaten Guıek dışlerını gösteren oO meş hur tebessü- ntüyle yerine oturur! ken Paşa, ku- laklıklarını çıkardı, i Başkandan söz tedı tere alkış tutan Gülekofiller nefes- lerini kestiler; ötekiler arasında bir kaynaşma oldu ve Genel Başkan, A- lemdar Sinemasının tavanını çınla- tan, Kurultayı açış konuşmasından dahı şiddetli bir alkış tufanı içinde kürsüye çıktı. Delegeleri büyük kısmı ayakta idi. Yılan hikayesıne dair .Paşanın söyliyeceği sözü bekli- Bülent Ecevit Gençlere itibar çok ment"e varmışlardı. Hiç biri tüzük tâdili aleyhinde — konuşmayacaktı. Gerçi hafızası nisyan ile malül olmı- yan bazı delegeler, Gulekın 1954 te etmediğini hatırlıyorlardı. O zaman da bahis konusu tüzük tâdili idi Eski Genel İdare rulu, Gene Sekreterin murakabesını sağlamak için Kurultaya — Gene Sekreterin Parti Meclisinden seçılmesını ıstıyen bir teklif getirmişti. Mesele K yona gelmış, taraflar tıpkı bugunku urunda lama bir uzerınd an 1 maya varmışlardı Gülek bu lunan formulu desteklemeyi kabul etm Fakat teklif umumi heyete gelınce üstadın kendini verdiği sozle baglı saymadı— ğı görülmüştü. Bu tecrübeye Tra g— men, Üstadın bu sefer verdiği söz kolayca unutamıyacağı sanılıyordu. İyimserler "Canım, ayni şey iki de- fa üstüste olmaz ya. Artık bu sefer 12 yorlardı ve inanıyorlardı ki, bu söz son söz olacaktır. Paşa, açık açık, . Tüzük Komis- yonunda söylediklerini tekrar etti. Daha sonra sözü, Parti Meclisinin ıskatı teklifine getirerek dedi ki: l teklif, bütün ihtimalleri' bir yana bırakıp, sadece bir kişinin ma- sum, 40 kişilik Parti Meclisinin ga- raz sahibi olduğu faraziyesine da- yanmaktadır. Böyle zayıf bir ihti- mali bayrak yaparak, tesis etmek üzere olduğumuz murakabeyi daha başlangıçta ifşad etmek — yanlıştır. Böyle duşunenlerın samimiyetlerin- den şüphe ederim." Bu cümle, Kurultaya ışık tutan cümle oldu. Genel Başkan şiddetli tezahürat arasında yerine otururken, mutavassıt formül reye konuldu Ve ittifakla kabul olundu. En aşırı Gu— lekofiller bile bu "son söz" ün nası karşısında, teklifi reddedecek kuvveti kendilerinde bulamamışlar- dı 1954 ile 1958 arasındaki —farkı göremiyen Gülek ve karargahı ağır bir mağlübiyete uğramıştı." — Gülek, Genel Başkanın yanında yüzü kıp— kırmızı, hareket etmeden oturuyor ötekiler ne yapacaklarını şaşırm biribirlerinin yüzü bakıyı lardı Genel Sekreter tek oyun bılen peh— lıvanlar gibi kendi oyunuyla — tuşa . Halbukı İnönünün müdafaa ettiği teklifi o da benimseseydi, o- İ olduğunu - açıklasaydı, kere mu- bir ic- racı gibi tavassıt teklifi lehinde kullanma irn- kânını kazanacak, faaliyetini — ten- kid edenlere karşı "İsterseniz beni ıskat edin." blöfü ile -hiçbir Parti Meclisi bu hakkı kullanmaya kolay- ca cesaret edemiyecektir- durumu- nu bir kat daha kuvvetlendirebile- oekti. Ama bunu görebilmek için, herşeyden önce Gülek olmamak la- zımdı. meselesindeki Mechsı seçımle— tüzük Partı Gülekin maglubıyetı kaabiliyetini sıfıra doğru indirmıtşti. Gerçi Genel Sekreter seçımınde alteyhte oyların paganda yapılmıştı. Parti Meclisi seçimlerinde yapılıyor- du Seçim gecesi erşembe gecesi, reyler sandıkla- E ra atıldıktan ve sandıklar emin lerde Bayındır Sokağındaki i Merkezine götürüldükten' sonra, hâ- diseler oldukça enteresan — safhalar arzetti. Genel Merkeze gelindiğinde saat 24 tü. Parti Meclisi seçimine ait sandık, toplantı salonundaki ye- şil çuhalı masanın en başına konul- muştu.. Etrafı, adaylardan ve dele- gelerden kalın bir insan duvarıyla i. Duvarı teşkil edenler a- ilhassa — Kâmil Kırıkoğlu ve arkadaşları -Orhan Öztrak, Hi- za. Tekeli, Kemal Sanıbırahımoglu Esat Mahmut Karakurt göze çarpı- yordu. Bunların yüzünde bariz bir heyecanın alâmetleri okunuyor; bu arada Kırıkoglu dudaklarını, Öztrak parmağını ısırıyordu. Tabii bunların karşısında ıslahat- çılar da tertibat alm ihmal etme- mişlerdi. Islahatçıların tecrübeli 'sef çim organizatörü Turgut Göle, mü- cadeleci Ferit Melen, Gülekle ihtilâ- fi Adanadan başlıyan Kemal Satır. Kemali Bayazıt, Vedat Dicleli, Os- man Alişiroğlu ve aday olmadıkla- rı halde müşterek dâvaları İçin pir aşkına çalışan Mehmet Kartallar, Ahmet Üstünler, hep, orada idiler. Bunların yanında bir de İstanbullu gençler ekibi vardı; tasnif komisyo- nunun başına cin gibi — dikilmişler, not etmek için kâğıtlarını - kalem- lerini hazırlamışlardı. AKİS, 24 OCAK 1959