si, her iki devletin de askeri taah- hütlerinden vazgeçmeleri istenmek- tedir. Sovyetler, andlaşma imzalanır imzalanmaz oOğ manyanın Var— şova Paktından çekılmesını kabul edeceklerini — de ildirmektedirler. Tabii, andlaşmanın bilhassa bu gibi maddeleri Batı Almanya ve Ba- tılı müttefikler tarafından kabul e- dilebiiecek gibi değildir. Fakat, fe- zaya atılan Lunik füzesinden ve bil- hassa Mikoyanın Amerika seyaha- tinden sonra, Almanya — mevzuunda Sovyetlerle anlaşmaya varmak arzu- rikada bir hayli yayılma- ga başlamıştır İşte, muhalif Alman- lar, hükümetin dikkatini bu nokta üzerine çekmekte ve Adenauer'i u- yanık bulunmağa davet etmektedir- ler. Irak Essaidin serveti emmuz ihtilali sırasında katledi- T len eski Irak Başbakanı — Nuri Said Paşanın dul eşi, geçen hafta içinde adresine gonderılen bir banka hesabı gördüğü zaman pek sevin* i. Naime Bıntı Mustafanın sevgili eşi, sahki bu kara günleri çok önce- den sezmiş gibi, İngiliz bankaların- dan birinde biraz para biriktirmiş, Londranın bazı semtlerinde bir iki bina satın almıştı. Yapılan hesapla- ra göre, bütün bu menkul ve gayri- menkul servetin takriben bir milyon Türk" lirası kadar tuttuğu anlaşıl- maktadır. Nuri Said Paşanın birik- tirdiği paralar, Naime Hanımın hiç olmazsa birkaç yıl sıkıntısız bir ha- yat sürmesini sağlıyacaktır. Eski başbakanın oğlu da ihtilâl karışıldıkları sırasında öldürülmüş- tü. Onun da dul eşi hâlen Londra- dadır ve kayınvaldesiyle birlikte ya- şamaktadır. Esmet Binti Fehmi Ha- nıma bırakılan servetin miktarı he- nüz açıklanmamıştır. İngiltere Süveyşin ettikleri üveyş meselesi, Edenden son S geçen hafta bır başkasının daha başını yedi kocası John P * Bılhassa Birleşmiş Milietlerdeki rıs müzakereleri sırasında gös- terdıgı fevkalâde kabiliyet Ve çahş— kanlıkla tanınan Allan Noble, istifa- sının sıhhi sebeplerden, ileri geldıgı- ni söylemekte ısrar etmektedir. Fa- kat, kendısının Süveyş meselesi hak- kındakı goruşlerını yakınd n bilen- ler, işin içinde iş olduğunu iddia et- mekte müttefiktirler. Dünya Bankası Black tarafından Kahirede idare edilen — görüşmeler tam bir uzlaşma havası içinde sona ermiştir. Mısır, Süveyş harekâtı do- layısıyla Ingıltereden talep etmekte AKİS, 24 OCAK 1959 Nuri Essaid İleriyi görmüş!.. olduğu tazminattan vazgeçm İn giltere de buna karşılık, Ismaılıye— eki hava üssü için istediği para- ları Nasıra bağışlamıştır. Pakat, İn- gilterenin asıl fedakârlığı, Mısır ma- kamları tarafından el konan İngiliz malları mevzuunda olmuştur. İngil- tere, eskiden, bu mallar için tam 350 milyon dolar tazminat istemekteydi: şimdi ise, 77 milyon dolara razı ol- muştur. Bu hafta başında Londrada do- laşan şayialara göre, Allan Noble, maksat ve uzun vadeli faydalar ne olursa olsun. Nasır karşısında kos- koca İngiliz Devletinin bu derece zayıf davranmasını onuruna yedire- memiş ve istifasını verip siyasi ha- yattan çekilmiştir. Michel Debre At da onun, meydan da DÜNYADA OLUP BİTENLER Fransa Çıkmaz ayın son çarşambası F ransanın yeni Başbakanı Michel Debre, geçen hafta sonunda. Mil- let Meclisinden ezici bir ekseriyetle itimat reyi aldı. Lehteki 468 reye karşı, aleyhte sadece ardı. So nayasa degışıklıklerınden ve seçımlerden sonra iyice k yan Fransız Millet Meclisi, artık bü- tün heybetiyle Başbakanın arkasın- kuvvetlendiren heybetinden — bahsetmek pek olmaz ama, yine de muhalifi az bir meclisle çalışmanın zevki başkadır!. Onun içindir ki, Mösyö Debre, kar- şısındakilerin gururlarını okşama için ieabeden kelimeleri kullanmak- tan geri kalmamış ve yeni Anayasa- ya göre. şart koşulmadığı halde Mec- lısten itimat almak istemiştir. Rey- lerin neticesi ise tam istediği gibi- ir. Fransız Millet Meclisi, daha bir- kaç gün toplantı halinde kahp, içtür züğünü tesbit edecektir. Ondan son- ra, Meclisi hayli uzun bir tatil dev- resi beklemektedir. Milletvekilleri 28 Nisana kadar bol bol dinlenip» ken- dilerini bu derece rahat bir.) hayata kavuşturan uzun boylu generale dua edeceklerdir. Minnettarlar toplantısı alais - Bourbonun yarım daire P şeklindeki toplantı salonunda al- fabe sarasına göre oturan, milletve- killeri, Başbakana sadakatlerini ifa- de etmeden önce, yeni Cumhurbaş- kanı Charles de Gaulle'ün mesajını dinlediler. İ Cha elmas tarafından okunan mesaj, tabii Cezayirden de bahset- mekteydi. De Gaullee göre "Ceza- yirin barışa kavuşmasından ve lü- zumlu degışıkhklerı geçırmesınden sonra, eşit seçim ha a dayanarak nıhaı bir siyasi hal çaresı bulmak mkün olacaktır". Bu dolambaçlı sozlerden pek bir şey — anlamıyan mılletvekıllerı mesajın — okunmasın- dan sonra söz alan Başbakanı dik* katle dinlediler. daktılo sayfasıyla, tam 28 sayfa tu- u, de. Gaulle'ün dedıklerını bıraz daha teferruatlı bir — şekilde tekrar etmekteydi. Gerçi i hakkı" sözü hâyli ileri bir adımın i- fadesi sayılmakta ve aşırı sagcıla rın aşırı isteklerinden farklı birta- kım hâl tarzlarına yol açar gibi gö- zükmektedir ama, ne man kullanılacağı hususunda kati bir şey söylemiş değillerdir. Şimdi- lik, Cezayır için az çok self-deternu- nation mânasına gelebilecek olan bu hakkın verilmesi çıkmaz ayın son çarşambasına kalmış gibidir.. ten, mütemadiyen "Fransa ile Ceza- yir arasındaki kopmaz bağlar" bahseden bir Başbakanın bu derece umullü bir harekete — girişebilece- ğinden herkes şüphe etmektedir. 25