24 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

24 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

R A D Y O Programlar Bir kol çengi Brçok evde yeni bir salon eğlen- i büyük rağbet ormekte it- gide yayılrsrıu ktağ g gda 10 45e, İstanbulda 11 15e yaklaştı an, unutmayalım" kaygusu zıhınlerde belirmekte evlerine dönmi- ye hazırlanan misafirlere ev sahip- leri, henüz ikramlarının tamamlan- mamış olduğunu — hatırlatmaktadır- lar. Eğlence, görünüşte pek basit- tir: Radyonun haber bültenini din- lemek. Bu eğlence haber bülteni va- sitaşiyle yurt dünya olayları hakkında geniş teferruatlı edinmenin verdiği — zevkten ve bu zevkin verebileceği bir çeşit eğlen- miş olma duygusundan bambaşka birşeydir. En basit en aşikâr mâ- nasiyle eğlenme, bir vodvil tiyatro- sunun bir halk komiğinin seyırcıle— rini eğlendirmesi gibi birşeyı Nitekim, ajans saati gehp de spiker ' 'haber bültenimizi okuyoruz" deyince herkes, o sırada — konuşul- makta Olan mevzii ne.kadar tatlı olursa olsun, susup kulak kesilir. Herkes, beklenen şeyin ne olduğunu çok iyi bilmektedir: Muhalefet par- tilerinden istifalar, Vatan Cephesi- ne katılanlar.. Spıker, önceden iti- nayla provâ ettırılmış ses oyunla- rıyla, bilhassa belirtilmesi gereken kelımelere -sahte olmamasına çalış- tığı, fakat sahteliğini gizliyemediği tesirli ifadeler vermiye — çalışarak muhalefet partilerinden istifa eden- lerin yolladığı telgraüarı okumıya başlayınca, hep bir halar da başlar. Bır güldürücü fıl— ara ve İs- bülteni dinleyicileri de, kendilerini kana kana gülmiye zaten hazırlamışlar piker bir telgraftaki "Halkı miz refah içinde bulunduğu için C. H.P. den ayrılıp Demokrat Partiye kayboldugumuzu saygılarımızla ar- zederiz” cümlesini mi okuyor? Her- kes kasıklarını tuta tuta gulmekte dir. Telgrafın imzaları kahkahalar arasında güme gitmesin, yulsun diye bir an süküt mıiı miştir? Spiker "HACı Gül, önal ve onsekiz arkadaşı" rince makaralar yeniden koyuluver- mekte, gülmekten gözlerinden yaş boşanan bile olmaktadır. Bir istifa, bu sefer radyodan... emi okrat Parti radyolarının ha- er bültenlerini dinliyenlerin kah- kahalarmda dış görünüşteki bütün keyfe rağmen, bir sinir buhranı kah- kahası rengi görmemek imkânsız- dır. Zaten onbeş yirmi dakika bo- nca dizginlerini koyuvermişçesı- ne gülenleri az sonra bir arpacı kumrusu düşüncesi almaktadır. De- mokrat Parti radyolarının memleke- tin durumunun birsembolü olduğu- 30 nu anlamak için bir şair hassasiye- tine lüzum yoktur. İstifa telgrafla- rına mukabele olmak üzere gönderi- len telgraflarda aranan şahsın mev- cut olmadığının, yahut ölmüş oldu- ğunun anlaşılması, D. P. Üyelerinin sırf istifa lıstesını kabartmak ve radyolarda isimlerinin — okunmasını sağlamak için muhalefet partilerine kaydolup birkaç gün sonra istifa e- derek yeniden eski partilerine kay- dolmaları, radyo müdürlerinin istifa telgraflarında olsun. P. yle ve Ge- nel Başkanıyla ilgili haberlerde ol- sun, bunları okuyacak spikerleri "memleket hizmetindeki sayısız e- serlerinize hayranını", yahut "sizin yapmış oldugunuz ışlerı unutmiıya- cağız" veya "“milletin selâmeti 1ç1n yılmadan çâlıştığinizı görerek..." gi- bi can alıcı cümleleri en tesırlı bir ifadeyle okumaları için önceden ça- lıştırdıklarının bilinmesi gerçi mü- kemmel birer mizah konusudur, Fa- kat mizahın tesiri geçtikten sonra bütün bunlar, üstünde kara kara dü- şünülecek birer acı istihza olarak kalıyorlar. Radyoların durumu karşısında "adam sen de!" deyip geçmiyenler, işi cıddıye alanlar, çeşitli tepkiler gösteriyorlar. Bunların arasında, ba- sına aksedecek ve günün mevzuu ha- line gelecek kadar manalı olanlar, radyo dinlemek veya dinlememekle ilgili olarak kurulan derneklerdir. Radyo dinletmemek için kurulan bir derneğin aleyhine takibata geçilme- sinden sonra, Tradyonun haber ya- yınlarını sırf ibret almak için din- letmek maksadiyle kurulan bir baş— ka derneğin bu teçebbüsündeki "jest" değeri, en azından D. P. radyoları- Erdem Buri Artık kendini aldatmıyacak nın uyandırdıgı tepkiyi yayıma ba- kımı yabana atılacak gibisin- den degıldır Maamafih, ister "jest" zaviyesinden, ister ahlâki değerlere bağlılık zaviyesinden görülsün, ge- çen h: adyo mensuplarından bi- rinin yaptığı hareket, hiç değilse radyo dinlemeyle ilgili dernekler ku- ranlarmki kadar, bir önem taşımak- ta, aynı zamanda radyolarının bütün mensupları ıçın ornek olmak- tadır. Yıllardır İstanbul radyosuyla iş- bırhgı yapmış olan bu radyo kurul- duğundan, beri "Caz Dünyası" prog- ramlarını hazırlayan, bir müddet "Onbeş Günde Bır" yayınlarının tak- dimciliğini yapan, bir yıldan beri de büyük rağbet gören "21 Puan Bilgi Yarışı" programını takdim, eden ve bu programla adını bırleştırmış olan Erdem Buri geçen hafta İstanbul Radyosundan ayrıldığını,; bugünkü durumda bu radyoyla -ve öbür iki radyoyla- hiçbir alâkası plmıyacağı- nı bildirmiştir. Erdem Buri, ayrılma sebebini şöyle anlatıyor: "Devlet radyosu deyince, tarafsız, bağımsız yayın yapan bir Tradyo anlaşılıyor Oysa Türkiye radyolarının bugünkü tutumu, Devlet radyoculuğunun ilke- lerine aykırı... Böyle olunca da, na- sıl olursa olsun, yayımlara katılmak, radyoların şimdiki tutumuna da bir reşit katılmak — oluyor. Ayrılmakla hiç değilse kendimi aldatmamış olu- yorum". .ve bir kayıp rdem Burinin ayrılmasıyla İstan- E bul radyosu en degerh elemanla- rından birini kaybetmiş olmaktadır. Caz Dünyası programı geçen hafta yayınlanmamış, "21 Puan Bilgi Ya- rışanın takdimi, Burinin çekilmesi üzerine, alelacele Şehir Tiyatrosu aktörlerinden Zihni Küçümene veril- imiş, ilk yayında yeni takdimci Kü- çümen bu isin ustası haline gelen Buriyi bir hayli aratmıştır,. Erdem Burinin yaptığı program- ların siyasetle hiçbir ilgisi olmadığı gibi, kendisi de bir partizan değil, en küçük teferruatta bile memleke- tin menfaatlerine ve ahlâki prensip- lere saygı, gösterilmesini istiyen bir münevverdir. Ahlâki prensiplere say- gı gösterilmesi bahsinde hissettiği ihtiyaç İstanbul radyosunun yılbaşı gecesi programı için hazırladığı me- tinden "1959'un hepimiz için uğurlu ve iyi olacağına adeta bir sezgimiz var. Bir umut, bir inanç diyelim is- terseniz. Evet eğerli dinleyiciler, bu inancımızın gerçekleşmesını içten istiyoruz, candan istiyoruz" sözleri- nin program şefi tarafından kesil* mesiyle kuvvetlenmiş, kendini aldat- mama fikri zihninde daha sağlam bir yer edinmiştir. Radyolarımızın siyasi yayınlarını -hele; yaptıkları İşe inanmadıkları halde- hazırlıyan- lar ve tatbik edenler arasında henüz böyle "idealist” bir harekete girişe- nin çıkmamış olması. Erdem Buri- nin ayda 600-700 lirayı tepıp rTadyo- dan ayrılmakla Verdıgı örneği daha da değerlendirmekte!: AKİS, 24 OCAK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: