DÜNYADA OLUP BİTENLER. kimse Süveyş kanalından geçmemez- lik etmemektedir. Millileştirme me- selesi dışında, İngilterenin — elindeki petrol şeyhliklerine, Krallar — Fede- rasyonuna karşı giciştiği mücadelede daha cüretkâr davranması için Rus- cesaretlendırecektır A- de Birleşmiş Milletlerin çizdiği dutlara çekilmesi hususunda bir kampanyaya başlıyacak kadar ileri gidecekler midir? Sadece İsrail de- ğil, Nuri Said ve Batılılar endişe i- çinde bu suale bir cevap aramakta- Böyle bir teşebbüsün Rusya- yı Arapların lideri haline getirece- ğinden şüphe yoktu Kruçefin ve Nâsırın, tehlikelerini görerek. Orta Doguyu altüst edebilecek kudretteki bu Sputnik'i fırlatmaktan — şimdilik çekineceklerini ümit etmek lazım- dır. Reis hâlen Rusya içinde Presidi- um üyesi Muhiddinof'un refakatin- de uzun bir seyahate çıkmıştır. Or- ta Asyadaki müslüman memleketle- rini Zziyaret edecektir. Kırk — küsur milyon müslüman Türkü, 1920-1926 yılları arasında zorla Sovyetler Bir- liğine bağlıyan zâlim bir emperya- lizm nümunesi, müslüman lerinin hürriyetı için ü peryalizm düşmanı Reise, bir diğer- gâmlık nümunesi olarak sunulacak- tır. Orta Asyadaki bu kâğıt üzerin- deki Cumhuriyetlerin, kendi işlerini kendilerinin idare ettikleri, - camile- rin açık bulunduğu, halkın — saadet 1ç1nde yaşadığı Nasıra gösterilecek- Mamafih Rusl ar, Başka ın dik- katını işin bu "pür uzlu cephesin- den çok, Orta Asyanın sanayileşme- sine çekmeye çalışacaklardır. Taş- kent ve havalisinin. 200 ılyonluk Rusyanın pamuk ihtiyacının büyük kısmını karşılıyacak — muazzam bır pamuk tarlası ve tekstil i haline gelmesine, pamuk — memleke- ti Mısırın hissiz kalamayacağını dü- şünmektedirler. Seyahatin akisleri eçen haftaki Batı — gazeteleri, Nâsırın seyahatinin tefsirleriyle doludur Yalnız bu tefsirler bir iki Önc kadar, Batıda — Nâsır hakkında yapılan tefsırlerclen fark— lıdır. Sanki bütün ciddi — gazeteler elbirliği etmiş gibi bir — zamanların muhteris diktatörleriyle iyi geçinmeyi tavsiye etmektedir. New York Herald Tribüne'a göre Nasır devlet adamı kalıtelerıne sahip bir adamdır. The Ob server "yeni bir Hitler değil, yeni bir Garibaldi" olan Nasırla bütün güç- lüklere rağmen i geçinmenin Za- ruri olduğunu bıldırmekte artık miyopluktan kurtulup, silâh kuvve- tiyle iş görülmiyeceğini — anlamanın geldiğini söylemektedir. Le Zirve Konferansında — Orta Doğunun tarafsız hale — getirilmesi- ni düşünecek kadar ileri gıtmekte— i onomist, Batının "Arap mıllıyetçılıgını muvakkat ve can sı- ıcı bir hâdise" saymaktan — vazge- çerek, Nâsıra karşı olan siyasetini Dag Hammerskjoeld Haşlandı değiştirmesini lüzumlu bulmakta- dır. New Chronicle "ya Rusyayı A- denden Türk hududuna kadar olan sahada — entrikalarını yürütmekte serbest bırakmak, ya Nâsırla yeni- den iş gormeye başlamak gibi. Batıyı üçüncü şıkkı olmıyan bir ter- cihe davet etmektedir Maamafih, bu "yeniden doğuş" un en enteresan misalini, Mr. Dulles'ın her sabah saat yedıde okuduğu The New ork Times vermektedir. Gazetenin Başmuharriri Sulzberger, "Nâsırla olan munasebetlerımızm değerlendi' rilmesinde dikkat edilmesi bazı kıstasların tefsiri" başlıklı ya- zısında, Amerikanın Orta Doğu si- yasetini AKİS'in aylardır kullandığı kelimelerle tenkit etmektedir. Sulz- berger de, AKİS gibi, Amerıkanın Orta Doğudaki hatasının maziy: temsil eden adamlarla iş görmek ol— duğunu yazmaktadır. Amerıka "Be- cerıksız Kral Suud" ön — plâna sürmüştür. Tabii ki, Faysal fîilen Suudun yerini alınca, Araplar bunu Amerikanın mağlübiyeti olarak ka- bul etmişlerdir. New York daha sonra memleketinin Nuri idle olan sıkı münasebetlerine takıl- maktadır. Batı dostu Nuri Said, mem leketini otoriter bir şekilde idare et- mektedir. Fakat o ihtiyarlamıştır ve İrakın siyasi hayatı gittikçe ar- tan bir hızla istikrarsızlığa doğru gitmektedir. Nuri çekilince, - onun yerini Amerikan düşmanı kimseler alabilir. Bu kimseler sadece Nuri düşmanı oldukları ve biz Nuriyi des- teklediğimiz; için Amerikanın aley- hine döneceklerdir. Bu — teşhisin doğruluğunu kabul etmemek imkân- sızdır. Meselâ Türkiye de, — Arap dünyasında pek sevilmiyorsa, bunun başlıca sebeplerinden biri Nuri Said ile olan yakınlıktır Sulzberger "Arapların kendi a- ralarındaki soğuk — harbe bizim de iyice karışmamıza hiç bir lüzum yok- tur" diyerek Amerikadan — başkala- rını da ilgilendirecek — yerinde bir müşâhadede daha ulunmaktadır. Yani İrak, Ürdün, Mısır, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan — arasında olup biten hâdiselerde taraf tutmak, Sulzberger'e göre yanlış bir yoldur Bu tenkitlerden sonra Dulles'ın her sabah okuduğu gazetenin başyazarı Nâsıra hakikaten — tarafsız kalma şansının verilmesini tavsiye etmek- tedir. Hâlen yapılacak iş, Nasırın onsekiz günlük seyahatinden eskis gibi tarafsız dönüp donmıyecegını beklemekten ibarettir. W Doğu Batı Beyaz ayılar irve konuşmalarının etrafında, a ve Amerika arasında giri- şilen propaganda yarışmasında Dul" les, nihayet geçen hafta bir manş ka- zanmıştır. Rusların kutuptaki tehlike mevzuunda Güvenlik Konseyinde at- tıkları topu Dulles mahirane bir ra- ket darbesiyle hasma iade — etmesini bilmiştir. Hakikaten Amerika Dışiş- leri Bakanı, Ruslar Güvenlik Konse- yindeki, Amerikanın Rusyaya doğru hidrojen bombası taşıyan — bombar- dıman uçakları gondermesı şikâyeti- ni geri alır almaz, Eisenhower'in kutupların teftışı planıyla Konseyde taarruza geçmiştir. Ruslar müdafa- adadır. Bir zamanlar - Eisenhower Planıyla "kutuplarda teftış edilecek sadece beyaz ayılar var" diye alay edenler şimdi, "Amerikanın maksa dının Rus arazisinde askeri malümat toplamak" olduğunu söylemektedir- ler. Ama Güvenlik Konseyinin geri kalan on üyesi, aynı şekilde düşün- memektedir. Bunların Onu da, ku- tuplarda bir teftiş sıstemı kurulması- nı münasip karşılamıştır. — Polonya Çekoslovakyanın da bu fikre ka- tıldığı söylenmektedir. Dünya Evi- nin tarafsız Genel Sekreteri Mr. H. bile. plânın Jlehinde — konuşmaktan kendim alamamış ve delegesi Sobolev tarafından sert bir — şekilde tehkit edilmiştir. Sobolev'e göre Mr. H. nın tutumu, "Genel Sekreterin otoritesini kuvvetlendırmıyecek bi- lâkis azaltacaktır." Büyük bir ilgi uyandıran Amerikan Plânı, Rusya- nın 83 üncü defa vetosunu kullanma— sı Üzerine, tabii ki suya düştü. Amerikanın psıkolopk bir zafer ka— zandığı muhakkaktı u arada, sefirler kademesinde Moskova'da başlıyan — müzakereler, Rusların sertleşme alâmetleri termelerine rağmen devam —etmek- tedir. Rus Dışişleri Bakanı Gromyko, Uç Batılı sefiri bir arada kabul et- mek için, Polonya ve Çekoslovakya- da müzakerelere katılmasını şart koşmuştur. Polonya ve Çekoslo- AKİS, 10 MAYIS 1958