10 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

YURTTA OLUP BİTENLER numaralı telefonu çaldı mı uzunca boylu, tepesi yarı açık, ince yapılı bir adam ahizeyi kaldırırdı Hattın bür ucundaki ses "alo" derdi "Ka— muran Görgün beyefendi ile mi gö- rüşüyorum?" Adam sert ve — asabi bir sesle cevap Verırdı . E. T. T. Umum Muduru : —- Efendim, ben filânca gazete- den"muhabir falanca. Sizden İtalya- dan sipariş edilen troleybusler hak- kında izahat rica edecekt "— Sizin troleybüsler hakkında 192" asgari malümatınız var mı "e Efendim..." ” kın şimdi efendimi. O- lunca benımle konuşabilirsiniz!" gün başkaca hiç bir şey söy- lemeden çat diye telefonu muhabirin Suratına kapatırdı dilerini toparlamaları, şaşırmaları kadar seri oldu. Görgünün mevcudi- yeti ile zuhur edeceği aşikâr gergin havanın yumuşatılması işi demek ki Aziz Basmacının omuzlarına yük- letilmişti. Yaylım ateşi am |aperitiflerin — alındığı sırada ortaya çıkan Görgünü gazeteci* ler. "O0000!" nidaları ile karşıladı- lar. Bu arada bir nükte yapmak is- teyen Tarhan "Paratoner olarak kul- lanmak için Kâmuran beyi davet et- tim" dedi. Sonra, hazırlanmış olan uzun ziyafet masasının başına otu- ruldu. Tarhan, bir zamanlar yazıla- rına tekzipler yollamak için günler harcadıgı Cumhuriyetin Erol Dallı- sını sağına, Hürriyetin — otomobilli habırı emektar Hasan Bedreddin vermeyince Basmacı şaşırdı. Hattâ bir ara "yahu, bunlar Kâmuran beyi turşuya çevirdiler" diye feryad etti. Bu arada bir abir i. E. T. T. Umum Müdürüne kendisi ile görüş- mek istedikleri zaman huzura ka- bul edilebilmek için hangi eserleri incelemek lazım geldiğini sordu. Bir başkası ise "zaten Türkiyede iki ta- ne hükümet içinde hükümet var. Bi- rincisi Fener Patrikhanesi, ikincisi de İ. E. T. T." dedi. Neticede, a- sabiyetinin olçusu tahammülünün fevkine çıkan Görgün muhabirlere, "Siz benim İ E. T. T mum Mü- dürlüğü yapamıyacağıma mı kanaat getirdiniz?" diye sordu. — Aldığı ce- vap hiç de umduğu gibi çıkmadı. Basın mensupları hep bir ağızdan istisnasız "evet" diye — bağırdılar. Görgün, kızgın, bir kere daha sustu bu Kâmuran Görgün, geçen haftanın içinde bir akşam, hiç de is- temediği bir zamanda gazetecilerin tuzağına düştü ve geçirdiği sıkıntı- lı dakikalar boyunca buram buram ter döktü. Basın mensuplarına şi- rin görünmek için geç kalmış bir kampanyaya iş olan Vali ve Belediye Mümtaz Tar- han, İstanbul gazetelerinin Vilâyet- Belediye muhabirlerine bir akşam yemeği veriyordu. Muhabirler, Tar— hanın arkasından Görgünün de 'Li- man Lokantasının geniş salonuna girdiğini görünce son derece keyiflen- diler. Nasıl keyiflenmesinler ki. has- -etini yıllardır çektikleri an nihayet gelmişti. Ama — doğrusu Kâmuran Görgünün hemen ardında da İstan- bul Radyosu soz yayınları müşaviri komedyen Aziz Basmacıyı farkedin- ce bir an için şaşırdılar. Ancak, ken- 14 İstanbulda ekmek kuyruğu Kopmadı, kopamadı gitti Ülgeni de soluna alarak oturdu. Muhabirlerden de kalabalık bir Vi- lâyet ve Belediye memurları kadro- su Zziyafette hazır bulunduğu halde, masanın etrafında hâlâ boş yerler vardı. Oturulur oturulmaz Görgüne yaylım ateş başladı. — Alkoller cesa- retleri biledikçe ateş büsbütün şid- detlendi. Muhalifi muvafıkı, taraflısı tarafsızı herkes Görgüne e hücum edi- yor, Umum Müdür ise kime cevap vereceğini şaşırıyordu. — Nihayet ça- reyi susmakta buldu ve sükütun al- tın olduğunu bir kere daha isbat etti. Münakaşaların çok kızıştıgı bir sırada Umum Müdür arkadaşı Komedyen Azız araya girmek istedi. Şerefe kaldırdı, kaale alınmadı; hikâye an- latayım dedi, dinleyen olmadı. Tar- hanın müdahaleleri de sadra şifa ve bundan sonrada hiç konuşmadı. Saat 20.30 da başlıyan akşam zi- yafetinin mönüsü kalkan tava, kuzu fırında, mevsim salatası, zeytinyağlı enginar, dondurma ve —meyvadan müteşekkildi. Yemekler envai içki- lerle yendikten ve bol şarap içmek- ten çehresi daha fazla kızaran Tar- hanın hissi konuşması kahve niyeti- ne dinlenildikten sonra dağılındı. Bu arada Tarhan, kısa bir gazetecilik dersi verip, sonuç olarak ta muha- birleri itidale davet etti. Liman Lo- kantasının merdivenlerini aheste a- heste inen Vilâyet ve Belediye mu- habirlerinin çehrelerinde, içini boşal- tarak huzura kavuşmuş insanların ifadeleri okunuyordu. Hepsi m nundu. Taktıkları Vali", mişti. yeni isimle "Zamcı kendilerine iyi bir fırsat ver- AKİS, 10 MAYIS 1958