BASIN lei milliyenin muzaffer olmasından sonra firar eden bir Ermeniye aid olan Matosyan matbaası, gene bir takdir komisyonunun fiat biçmesin- den sonra 3.500 liraya alındı. Mat- baa çok hurda idi. İşler hale getire- bılmek için, hayli emek ve para sar- fedi Gerıye bir tek müşkül kalıyordu. Cumhuriyetin ilânından sonra, Ba- bıâlide matbaacılık yapan Sudi Bey adlı bir zat, açıkgözlülük ederek Cumhuriyet isminin imtiyazını al- mıştı. Yunus Nadi, Cumhuriyet is- mi için müracaat edince, Emniyet Müdürlüğünden kendisine vaziyeti bildirdiler. Bunun üzerine Yunus Nadi, Sudi Beye de bin lira ödiyerek, Cumhurıyet isminin imtiyazını satın aldı. Bu arada Sabur Sami Cumhu- riyet binasının tefrişi ile meşgul olu- yordu. Hattâ endisinden 5 bın lira sarfetmişti. Yunus Nadi bu- a, son meteliğine kadar ödedi. dört yıl Pevvelki 6 Mayıs gecesi, işte böyle hazırlanmıştı. Mücadele yılları Başlayan, mücadele yıllan oldu. Yunus Nadi ve arkadaşları kolları Sıvadılar. İnkılâplarımızın aydınlı- ğını İstanbula yaymak lâzımdı. Ba- bıâlinin hemen bütün gazeteleri An- kara hükümetine karşı vaziyet al- mıştı. Mücadelei Milliyenin aleyhin- de bulunmuş Sabah ve İkdam gibi- leri ne yapacaklarını — şaşırmış kal- mışlardı. Cumhuriyetin omuzlarına büyük bir yük düşüyordu: — Ankara ile İstanbul arasındaki gerginliği giderme Gazetenın tutunması kolay olma- . İlk iki sene Zziyan etti. Yunus Nadi, sağa sola 60 bin lira borçlan- Ancak üçüncü sene bilanço ba- - getirilebildi. Cumhuriyetin muvafıktı. Fakat — Yunus u hiç bir zaman P. nin organı haline sokmadı. Halk Partisindendi. Gazetesi değil. Buna mukabi Cumhurıyet Atatür- kün şahsen naşiri efkârlığını yaptı. Kendısı İlk makineler pek iptidaiydi. Gazete ancak 10 bin basılabiliyordu. Tiraj, bilhassa harf inkılâbıyla be- raber artmaya başladı. Bugünkü ro- tatif ve diğer modern âletler 1929'da getirildi. Fakat sonradan, esaslı bir ilâve yapmak imkânı bulunmadı. Buna mukabil, ta ilk günlerden itibaren Cumhuriyetin, — çalışanlar bakımından büyük talihi oldu. Bun- la, Yunus Nadinin gazetesine ver- dıgı ruh en büyük rolü oynadı. Yu- nus Nadi hakikaten büyük bir gaze- teciydi. Atatürk onun hakkında şöy- le demiştir: "—Yunus Nadi Bey mükemmel bir gazetecidir. Kalemine o kadar hakimdir ki gezerken, yerken, içer- her anında yazar, hem de çok güzel yazar. Sırasıyla Kemal Salih Sel, Abi- din Daver, Feridun Osman, Cevat 18 Fehmi Başkut yazı işleri müdürlüğü yaptılar. Bu uzun seneler içinde sadece dört kişinin yazı he- yetının başında birbirine nöbet dev- mesi — gazetenin kuruluşundakı saglamlıgın hem sebe hem neti- cesidir. Cevat Fehmi Başkut Umu- mi Neşriyat Müdürlüğüne gelince yazı heyetinin başına evvelâ Ali san Göğüş, onu takiben de Ömer Sa- mi Coşar geçtiler. Cumhuriyet itibarını her gün bi- raz daha arttırdı. Yunu man bir polemist idi. İlk yıllar, Cumhuriyet bir mücadele — gazetesi halinde kendisini tanıttı. Yunus Na- dinin yüzde yüz inkılâpçı ve biç bir şeyden yılmıyarak — mücadele eden, atak yapan — başmakaleleri — büyük rağbet gördü. Sonra, havaların du- rulmasıyla beraber gazete de daha ağırbaşlı hal aldı, oturdu. Mücadele gazetesi olmaktan çıkıp, medeni ce- ile kullanan bir hayrülhalef tur. olmuş- Gazetenin ruhundaki değişiklik iki adam arasındaki bu farkın neticesidir. Cumhuriyet Yunus Nadi- nin çizgileri içinde kalıplaşmıştır. Bir entellektüelin hayatı Y unus Nadi, Cumhuriyetin ' kuru- nun müstear c adıdır. Yunus Nadi, Abalızade Hacı Halil efendi- nin oğlu ibrahim beydir. İbrahim bey İstanbulda çıkan bazı mecmua ve gazetelere Yunus Nadi takma a- dıyla yazılar yazıp — hürriyet müca- delesine katılınca Abdulhamıdın iradesiyle — Fethiyeye surgune gön- derildi. Yunus Nadi Nazime hanımla burada evlendi ve Nadir Nadi Abalı- oğlu 1908 yılında Fethiyeye bağlı Kaya köyünde, âdeta denızın içinde denecek bir yerde u. Bir ay sonra da Meşrutiyet 1lan edildi; ve aile İstanbula döndü. 1910 yılında Ö. R. Doğrul — C. F. Başkut —Nadir Nadi — İki sizden, saret sahibi, inançlarına bağlı, ge- rektiği zaman — fikirlerini müdafaa- dan asla çekinmeyen, fakat hâdise- lerin üstünde, tam manasıyla taraf- sız bir mahıyet kazandı. Zaten bu sırada Yunus Nadi evvelâ hastalığı dolayısıyla işin başından — uzaklaş- mış, vefatı üzerine de yerini büyük oğlu Nadir Nadi almıştı. Karakter bakımından Yunus Nadi ile Nadir Nadi arasında fark- lar vardır; Daha doğrusu, iki karak- ter, esas itibariyle temelleri aynı bu- lunduğu halde şahısların formasyon- ları dolayısıyla başka türlü gelişmiş- tir. Yunus Nadi, klâsik bir "self-ma- de man-ken dı kendisini — yapmış adam"dır Nadir Nadi, imkânlarını babasından alan, fakat bunları, mü- cadeleci bir ruhtan ziyade ancak sağlam kulturlerın sağladığı olgun- luk,aklı selım "self-made man cü- reti" değil, medenı insan cesareti" B. Felek iki bizden Yunus Nadi Meclise İzmir mebusu olarak girdi. Nadir Nadi de böylece ilk tahsiline İstanbulda başlamak im- kânı buldu. Sati beyin. Yeni Mektep Çocuk Yuvasında ve bilâhare Gala- tasaray Lisesinde okumaya başladı. Bu sırada Birinci Cihan Harbi geldi çattı. Onu, mütareke ve İstik- lâl Harbi takip etti. Yunus Nadi Bi- rinci Büyük Millet Meclisine ve Mil- li Mücadeleye iştirak etmek için İs- tanbulda kurduğu Yenigün gazetesi- ni Ankaraya götürmek zorunda ka- lınca ailesi de bittabit yeni bir yol- culuğa çıktı. Nadir Nadi Sakarya muharebesinin sonuna kadar Anka- rada kaldı. Bu arada Ankara İisesi- nin, orta kısmına gitti. 1923 yılında İstanbula döndüler. Nadir Nadi Ga- latasaray lisesine tekrar girerek or- ta ve lise tahsilini orada tamamladı. Cumhuriyetin bugünkü başyaza- rı lise sıralarında gazeteciliğe başla- AKİS, 10 MAYIS 1958