Prooiorst KAPTAN, Badtan & Pans in Pakta Pointing. pisiytağ, wisning. Harikalarımızın Time'da çıkan resimleri Kültür silâhlarımız Sarıkartal gibi uyanık öğretmenler mevcut oldukça Türkiyede bütun yurda şamil musiki eğitiminin artık iyimser görüşlere imkân — vereceği şüphesizdi. “Harika”lar Paris'te Üzel Sanatlarda olağanüistü ka- biliyet gösteren çocuk let tarafından tahsil dair kanundan faydalanarak Fransıa- ya resim tahsil etmek Üzere giden Ha- san Kaptan ile biri kompozisyon, Öte- ki piyano eğitimi görecek olan Ates Pars ile Verda Erman, dünya bası- nının ilgisini çekmekten geri kalma- dıla Tıme mecmuasının son sayısır.- da “İstidatlı Türkler İçin” başlıtlı yazıda, İdil Biret ve Suna Kanın ba- şarılarının verdiği cesaretle Türkiye Büyük Millet Meclisinin çıkardığı yeni kanundan söz açılıyor, tahsille- rine başlamak üzere halen Paria'te bulunan Erman, Pars ve Kaptan hakkında bılgi veriliyordu. l şredilen “Leg Nouvell>»3 Utteraıres m baş sayfasında yer a- ve ueline Moreau tarafmd:m se tah- yapan yazar intibalarını nak- lediyor, Kaptanın tualleri hakkında malzemelerinin çeşitliliği ve kalınlığıyla ve çoğunda şark ilha- mıyla dikkat çekiyorlar” diyor. Ver- da Ermanın Chopin'inde bu bestekâ- rın zarafetini, duygululugunu. sihiri- ni bulduğunu be r, Grieg'in baş- ka türlu calınabıleceğım düşünemedi- ğini yazıyordu,. AKİS, 11 MAYIS 1957 K Ateş Pars'ın -ve bahası Umur Pars ile annesinin- kaldığı otel ada- sında tabiatiyle piyano bulunmadığı için onun hakkında bir kanaat ifade edemiyen gazeteci, mülâkatını nah- lediyor, çocuğun icine kapah görür- düğünü, ebeveyninin ise giülzel insan- lar oldıığunu birdirmekle yetiniyol- nsızlara has bir sevi"nç- le ”Fransayı Seçtiler” — başlığını ta- şıyordu. Gerek “Time”, gerek Par.s mecmuası, ÜÇ Çocuğun resimlerini de neşretmişlerdi. anun gereğince kurulan — xo- misyonun seçtiği dört gençten Üçü böylece yerlerini bulmuşken dördün- cüsü -kemancı Atilâ Aydıntan- Anka- rada ıqtıkbahm körletmeğe başlamış- tı bile. Sebep: Babasının Fransayı 18- tememesi. Oğlunun bugüne kadar mal yetiştiğini — ileri iya Aydıntan, Fransız sist2- miyle uzlaşamıyacağını düşünerek Atilayı Paris'e yollamaktan sarfına- zar etmiş ve böylece uzun bekleme- lerden sonra gelen nimeti tepmişti. arına bir daha kazandırmayı tercih etmiş olmalıy- dı. Konserler Ses ve tuş Komer dinleyicilerinden Ççoğunun musikiye gösterdikleri alâka ba- rometre ve termometreye sıkı sıkıva bağlı olan Ankarada güÜneşli ve ılık bir hava, Ses ve Tel Birliği'nin kli- çük hususl salonunun bile yarı yarı- MUSİKİ va £ kalması için yeter sebehtir. Geçen hafta Pazar günü böyle bir gündü; düo piyanistler Selçuk ve Kâmuran Gündemirle tenor Cermi! keyif- Myn çıkarmamışlardı. hi ancak bir hafta önceden ken- i) bildirilmişti.. Ankara Mü- Fe=“vahnde verdikleri ilk kon- rdikleri beraberlik, müzı- titiz çalışma Mmahsulü tef- SF de nh;'î,yle Rahmaniof'un İkın- ci Süıtini ve Britten'in “Introductı- on ve Burlesra" sını tekrarladılar. Tenor Cemil Sökmen herşeydan önce seçtiği eserler için tebrik edil- nwhydı Dört tane Debussy şar.usı Jayısiyle üstünde Debussy şarkılarında Cemil Sökmen, genel olarak melodik rizgileri kavram dikkat çekiyordu. Fakat sesini gırllı.( tan ve genizden kurtarması, öne al- ması ve açması, Fransızca telâffuzu- nu düzeltmesi, kelimelerin mâna- sını dinleyiciye kendinden birşeyler katarak vermesi, uslübunu zerafetle beslemesi lâzımdı. Hem sonra böyle küçük konserler, mesleğe yeni atılan bir şarkıcmın platform tecrübesi kazanması için mükemmel bir fırsattı. Cemil Sök- men hiç de bu fırsattan istifade edi- yor gibi değildi. Sahneye ilk çıktı- ğ dinleyiciler Aalkışlarken c, liydi. Parçaların sırasım altüst ettiği için dinleyicilerden pekçoğu Debussy şarkılarından “Mandoline”i “Roman- ce”, “Beau soir”ı -programda yasılı olduğu gibi “Bonsoir” değil- "“Man- doline”, Greçaninof şarkısını Mas- senet aryası ilh. niyetine dinlemiş olabilirlerdi. Refakatte Kâmuran Günd hassas yumuşak, renkli bir piyanlst- Musiki kitaplığınızın beklediği AMERİKA SESLERN İlhan K. MİMAROĞLU İtinalı baskı - Metin dışı fotoğraflar. Flatı 2 Lira Ankara ve İstanbul'un başlıca kitapçılarında bulanur.