—ü aa — —e #o O T-A K c LA l KURU SEVDA (Mahmut Makal'ın köy notlurı. Varlık Yayınları Cep — Kitapları Se- risi 168. Ekin Basımevsvi, — İstanbul - 1957. 8O saşyfa, 100 kuruş) 1 950 yılında nededilen bir kitap Tür- kiyede ilk efa — inanılmıyacak bir gürültü kop:ırı)ordu Kıtabın a- ı “Bizim Köy” 18-20 yaşların- da bir köy dehkanlısı tarafından ya- zılmıştı. Aydın geçini yük bir şaşkınlı.& ve kızgınlık deydiler. Öyle beş yıllık bir geçmışı olan demokrasi tecrübeleri, hatta 27 yıl sonra vukua gelen iktidar değışıkhğı bile, bu çe- şit aydınlar muhitinde, “Bizim Köy” adlı kitabın doğurduğu şaşkınlık, yıl- ginlik ve hayreti uyanduramamıyş'ı. Kömaseler, ama kimseler, 18 yaşında bir köy delikanlısının çıkın da böyl>- sine bir kıtap yazacağına inanamıyor- d Şaşkınlık ve inanamamazlık kısa bir zanıanda kitabın yazarına ve kitabı yayınlayan yayınevine karşı bir düşmanlık hissine döndü. Bu kitap yüzünden bir takım insanların rahatı"kaçmıştı. Günün birinde “Bi- zim Köy” adlı kitabın yazarı, şındaki köy kitap ise toplattırılmak tehlikesiyle karşı karşıya idi. Bugin öyle meseleler karşısında birer mer- mer heykelden farksız bir halde ses- siz duran bir takım genç ve gerçek aydınlar. üniversite hocaları, avukat- Jar ve bilbassa yazarlar, şairler, hi- kâyeciler, romancılar şahlandılar. Tevkifevindeki hücresinde — çilesiri dolduran 18 yaşındaki köy öğretme- nine günün modası olan solculuk ig- nadını yupıştıranlar, — karşılarında şahlanmış bir gercek aydıniar kitle- ai görünce sindiler. Bel!ki de tarihi- mizde ilk defadır Yi bir Vali, bir koy öğretmeninin haklı dâvası — karşısın- da makamından: aşağı tepetaklak yü- varlanıyordu. Efkâri undimiye asır- lardan beri belki ilk defa “efendimiz” köylünün ne olduğunu bir köy çocu- ğunun ağzından dinliyordu. Ne vardı Mahmut Makal'ın “Bizim Köy"ünde bu kadar hüyük şama'a koparacak ? İşte bütün mesele hura- daydı. Mahmut Makal, 18 yaşınd>2 «i getiriyordu. Gerci daha önce de köy- Jerimizin durumuna ait bazı şeyler ynzıhıı'unıs değildi. Yazılmıştı Şiııılı - siz. Ama bunlar ya iktisadi. ya ictik mal araıtırmalar ya da küye gşöyle Anadolu rşey görme- yetişmiş ve tarafından İ Mahmut Makal Köy çocuğu nin 1 No.lu dAva*xıydı Etrafı, ağalav- la, hacılarla, hocalarla, yob. larla irin bağlamış, bır yara gıbı yüz- yıllardır. kanayan dâvası ilk defa bu kitapta neşterlenmişti. Türk köyünü kalkındırma dâvası, kalkın- ma dâvamızın temel direği idi. Bu dâvanın halli için, önce köyü tanıma- ya ihtiyacımız vardı. İşte “Bizim Köy” bu yolda atılmış ilk adımdı. “Bzim Köy” de karşılaştığımız bir baş ka alâka çekici nokta da Köy Enstitü- lerinin kuruluşundan sonra girişilen o- kutma seferberliğinin seyri ve neti- celeri üzerinde bızi düşünmeye sey- kedecek müşahedelerle dolu olmaaıv- dı. Her biri, birer taassup yuvası o- lan köylere bilginin ışığını getirme- ge çalısan ateşli genclerin aşılmaz güçlükler karşısında yapayalnız bı- rakılmalarından doğan hilsranlarını bu kitap dile getirimektevdi. İlk de- fadır ki basın da kendisinden beklen- miyen bir canlılıkla bu kitap hak- kında, bu kitabıin iştk tüuttüğü hakı- katler hakkında müsbet ve menfi fi- kirlerle dolu yazılar neeredıyomıı Eğer o giinden bugilne köy ve enstitilleri dâvalarında avnı hasan- siyet devam ettirilebilseyli, mühtemneldir ki bu dâvaların ha:li vyolunda enikonu ileri adımlar atmış olurduk. Fakat nevliyelim ki herşe- ye rağmen biz “Şarklı” bir cemiyt- tik. Dolavısı ile de neşterlenmiş pır yarayı kısa zamanda gene kaca-ka- rı ilâcları ile tedavi etmefe kalkıştı- ğımızdan ımeşhür taviz polıtıkası_yla yeni baştan eski haline sokmakta gecikmedik. Mahmut Makal adı u- nutulmağa yüz tuttu. İdari baskılar, husuümetler, çekememezlikler bünye- c0 biraz gayıf olan bu köy delikaniı- sını iyiden ttı. unutturulması için zaten elden gelen yapılıyordu. 1952 yılında Mahmut Makal “Kö- yümden” adıyla ikinci yayınladı. İlk kitap tadı damağında kalanlar gerçi bu ki- tabı da kapıştılar. Ama bu kitabın tesiri ilki gıbi olmadı. Zira bu kitap yayınlanıncaya kadar köy dâvası çoktan dejenere edilmiş, âdeta siye- si bir ticaret metaı haline getirilm:3- ti. 1954 yılında Makal'ın üçüncü kita- bi çıktı. Bunun adiı. “Memleketin Sa- hipleri” idi. Doğrusunu söylemek ge rekirse Makal ilk kitabından bu ya- na daha köklü, daha olgun eserler veriyordu. Ama kjtapların doğurd'!. ğu akis bir türlü ilk kitabındakine yaklaşamıyordu. Üçüncü kitaptan bu yana aradan Üç uzun yıl dana geçti. Artık Mahmut Makal nadiren hatırlanıyordu. Hatırlan'tığı zaman da bir atımlık barutunu tü- ketmiş bir adam olarak yad ediliyor- du. Ama böyle düşünenler yanılıyor- lardı. Üç yıl sonra Makal karşımıza yeni bir kitapla, dördüncü kıtabıyla çıkıyordu. Kitabın adı “Kuru Sevda” idi. adı pek Mahmut Makal “Kuru Sevda”da “Bizim Köy"”de, “Köyümden” Göe, “Memleketin Sahipleri"nde söyled.x- lerinden pek farklı şeyler söylemi- yordu Belki gene aynı şeyleri SÖy- lüyordu. Ama daha ustaca söylüyor- du. Daha derli toplu, daha can alcı gyoktalarında durarak söylüyordu. “Kuru Sevda"nın arka kapağı no- tunda kitaptaki yazıların yavaş ya- vaş. kuru notlar olm hikâye ve roman bildiriliyor. Kitaptaki 14 parça yazı için 14 hikâye — diyebilmek, t bir roman içinden me zor. Üstelik Makalın ya?ı- larını ille hikâye ve roman çeşitlo- rinden bhirine sokmak icin uğra mıak da yersiz bir gayret. den notları hikâye ve ları içinde olmasa bile zevkle ve bıl hassa ibretle okunacak notlar. Bu not- ların edebi cephesi ige hiç de bir roman dan veya herhangi iyi bir hikâyeden aşağı değil. Makalın gayet sağlamı ve iyi bir ifade tarzı var. Eğer Ma- kal'a dilinden dolayı mutlaka takı!- “vak icap ederse olsa mahalli tâbirleri kullanışındaki — müsriftliği ileri sürülebilir. Her şeye - yani Ma- kalın bir köy çocuğu olmasına, köy enstitüsünden — yetişmesine, ve uzun zaman köyde öğretmenlik yapmış ol- , masına - rağmen Mahmut Makalın okuyucularının” coğunluğu şehirliler- dir. ahalli hususiyetlerle — dolu hir dil, eserin okunmasını, anlaşılmasını kolaylaştırmak şöyle dursun, zorlaş- tırıyor. Mahmut Makalın “Kuru Sevda'sı anda gere, bir eser olarak okuyuculara ıavsıyg edilebilir. ABİS, (1 MA Y'lSı"l;m