TİYATRO Şehir Tiyatrosu “"Saygılı Yosma" Bir güzeli harcadılar İki Sartre Dram Tıyatrosunda oynanan Ano- uilh'un "Hayal — Köşkü" tutma- mıştı Bazı geceler seyirci sayısı sa- lonun yarısından da as oluyordu. Bu durumda İdare heyetinin toplanma— sı ve bir nal çaresi düşünmesi lâ- zımdı. Filhakika Tenessee Williams'- "B ın "Bana Dokundun" adındaki piye- sinin sahneye konma işi Meinicke'ye verilmiş, o da rol tevziatım yapmış ve provalara başlamıştı. Ama isler çok yavaş gıdıyordu Halbuki gişe hasılatı da günı güne düşmeye başlamıştı. Otekı pıyes hazırlanınca- ya kadar röpriz yapmaktan, evvelce oynanmış ve tutulmuş bir piyesi sah- neye koymaktan başka çare yoktu. Fakat birden, idare heyeti üyelerin- den birinin zihninde ani bir şimşek çaktı; bulmuştu: Sezon başında Ye- ni Tiyatro'da oynanmak için hazırla- nan Sartre'ın "Gizli Oturum"u vardı ya... Onun yanına bir piyes daha ilâ- ve ederler ve böylelikle onbeş gün ve- ya üç hafta, yeni yeni piyes hazır- lanıncaya kadar seyirciyi oyalıyabi- lecek bir program ortaya çıkmış 0- lurdu. İdare heyetinin bu sayın üyesi için, bir Tiyatronun repertuarını tan- zim etmek, evlerine habersiz gelen misafire, yiyecekleri yemeğin yanına bir başka yemek ilâve etmek, kadar basitti!.. Şimdi iş, yanına ilâve ede- cek piyese kalıyordu. Bir ikincisi, en uygun, çareyi buldu: "Gizli Oturum" madem ki Sartre'ıinde, bunun yanına müellifin başka bir eserını, meselâ, meselâ "Saygılı Yosma"yı koyamaz- 30 lar mıydı? Artık idare heyetının işi tamam- lanmıştı. Gayret san'atkarlarla reji- söre düşüyordu. Birden durakladılar. Şehir Tıyatrosunda bir piyesin oy- nanması için önce Edebi Heyetten geçmesi lâzımdı. Halbuki "Saygılı Yosma"yı Edebi Heyet henüz oku- . Okunması için sıraya gir- mesi, kendinden evvel okunacak pi- yeslerden sonra ele alınması İâ- zımdı... Lâzımdı ama şimdi bunları duşunmenm sırası mıydı? Madem ki İdare heyeti karar — vermişti. Edebi ilk provaların başladığı sıralarda pi- yes, edebi heyet tarafından okun- muş, işin formalitesi tamamlanmış- Ü. Jean Paul Sartre'ın piyesleri ©o derece Sor ve yüklü eserlerdir ki dün- yanın bellibaşlı tiyatroları - bunla- rı sahneye koyacakları zaman uzun uzun düşünürler, kadrolarını gözden geçirirler, ondan sonra bir karara varırlar bu karar da ekseriya oy- anamaması seklinde tecelli eder. Halbukı bizim Şehir Tiyatrosu müel- lifin piyeslerini, gelecek oyun hazır» lanıncaya kadar program dolduracak bir ara Diyesi olarak, sahneye koyu- yordu. Tenessee — Williams'ın "Bana dokundun"unun provaları tamamla- nıncaya kadar, yani iki üç haftalık ömrü olan bir ara piyesi!... Oysa ki Dunyanın belli başlı tıyatroları Sart- re'ın piyeslerinin hazırlanabilmesi i- çin bu zamanın iki üç mislini sarfe- derler Bızımkiler kaç günde hazırlandı- lar biliyor musunuz?.. On gün içinde! Üstelik- Şehir Tiyatrosunda şimdi- ye kadar büyük rol almamış genç- ler "Saygılı Yosma"nın baş rollerine konulmuştu. Bu da İdare heyetinin, dolayısıyle Tiyatronun kıdemlilerinin bir idi... Basında son zaman- larda Gençlerı oynatmıyorsunuz. Gençlere fırsat ve imkan vermiyor- sunuz" diye yazılar çıkmıştı ya... On- lar da gençleri oynatmakla vazifele- rini yapmışlardı. Ama gençler mu- vaffak olamamış, onlara idi.. eçen sezon başında Muhsın Er- tugrulun Kuçuk Sahne'de rejisörlü- ğünü yaptığı "Hamlet" trajedisinde, bir müptediyi Hamlet rolüne çıkara- rak kızcağızın — san'at hayatına ne büyük bir darbe indirdiği, bu yüzden bu aktristin başka bir piyeste oyna- mağa cesareti kalmadığından Tiyat- royu tamamen bıraktığı hepimizin malumudur. Bu sene, Şehir Tiyatro- su aynı usüle baş vüurmuüştür. Mual- la Kaynak'ı iki senedenberi ufak rol- lerde seyreder ve beğeniriz, ona "Saygılı Yosma" piyesine adını ve- ren Lizzie rolünü vermişler. Bu Mü- him rolü oynatmak için kadro'da baş ka bir aktrist bulamadılar mı yoksa ? Saltuk Kaplangi'yi şimdiye kadar al- dığı rollerde takdir etmiş ve istik- baline güvenle bakmıştık. Bu piyeste Senatörün oğlu rolündeki acemi oyu- nu ve acaip kıyafetile, bütün ümit- lerimizi bir anda kırdı. Metin, Tolon, Arslan ve bilhassa Toron ufak rol— silin yegane başarılı — oyuncuları 1dı Meinecke'nin rejisi fena buna m kabil dekorları güzel i "Gizli Oturum"a gelınce Sezon başında hasırlandığına göre rollerin su gibi ezberlenmiş olması lâzımdı. Halbuki durum aksine idi. Piyes bo- yunca suflörün sesini san atkarınkın— den fazla işittik. Bu piyesin de yegâ- ne başarılı tarafı Gaye Baykal'ın çiz- iği cehennem dekoru idi. Hamit kınlı'nın ilk rejisini bu piyeste değil de, herhangi bir eserde olmasını is- terdık Karşımızda sahneye iyi kon- ş bir piyes gördü ama Sartre'ı degıl' San'atkarlara gelince, Gar- cin rolünde Muhip Arcıman, bir ke- lime ile kötü idi. Ines de Şükrüye Atav zaman zama ükemmel bir oyun çıkardı, fakat bırçok yerler- de takındığı — dramatik tavırlar bu güzel oyununu golgelıyordu Gülistan Güzey, temsilin en başarılı oyuncusu idi. Estelle rolünde tam manası ile Dişi'yi temsil ediyordu. Kemal Ergü- venç ufak rolüne lâzım gelen önemi vermesini bildi. bütünü ile izli Oturum" beğenilmedi. Dünya- nın belli başlı tiyatrolarında, mese- lâ geçen yıl Viyana'da Volkstheater'- de Sartre'ın "Kirli Eller"i büyük tar- tışmalara vesile olurken bizde, aynı müellifin iki eseri "Gizli Oturum" ve "Saygılı Yosma" ara piyesi olarak katlediliyordu. Küçük Tiyatro Son durak Adapte veya telif bir kaç tane uzun piyesimi ve bazı senaryo deneme- lerimi daima sanatta tek rehber bil- di irim Ertuğrul Muhsine götürdüm, Muvaffak İhsan Garan Fedakar müellif AKİS, 17 MART 1956