DÜNYADA OLUP BİTENLER. Bin Yusuf'un Rabat'ta karşılanışı İstiklalin nilikler yapmayı yüklenmesi gerek- mişti. Bin Yusuf, Fas'ın mutlak bir krallıktan meşruti bir rejime geçe- bilmesi için gerekli tedbirleri alacak ve bu arada, ilk iş olarak, Fasa Fran- saya sıkı işbirliği bağlariyle bağlı ba- ğımsız bir devlet statüsü verebilmek için Fransız hükümetiyle görüşme- lerde bulunacak bir Fas hükümeti ku- rulacaktı. Fasın bağımsızlığı, diğer devletlerin görüş ve oyları ne olursa olsun, bu iki hükümet arasında ya- pılacak başbaşa görüşmelerden son- ra verilecekt yannamenin yayınlanması, ger- çekten, Fas milliyetçileri için büyük bir başarı sayılabilirdi. Ancak bu ba- şarıyı kazanmak sanıldığı kadar ko- lay olmamıştı. 30 Mart 1912 tarihli Fez anlaşması ile Fransanın hima- yesi altına giren Fas, zamanla Fran- sa tarafından bir sömürme — sebebi şeklinde yorumlanan bu hımayeyı sil- kip atabilmek için çok uğraşmıştı.. AKİS okuyucuları Fas milliyetçileri ile Fransızlar arasında geçen çeşitli kanlı hadiseleri, Fas meselesinin ge- çirdiği karışık safhaları bu sütunlar- da takip etmiş bulunuyorlar. Kısaca tekrarlamak gerekirse denilebilir ki Fas meselesi başlıca üç safha içinde gelişmiştir. Bunlardan birincisi, İkin- i Cihan savaşının sona ermesinden sonra her Kuzey Afrika memleketin- de olduğu gibi Fasta da cereyan e- den bağımsızlık isteme yollu hadise- lerdir. Fransızlar, Faslıların bağım- sızlık ideallerini canlandıran Fas Sul- tanı Muhammed bin Yusufu tahttan uzaklaştırarak bu hadiselerin önüne geçebileceklerini sanmışlardı. Bu yan- lış düşünce yüzünden Fas Sultanı bin Yusufun 1953 — Ağustosunda Mada- gaskara sürülerek yerine Muhammed bin Arafanın geçirilmesi üzerine Fas bağımsızlık hareketinin — ilk safhası 22 sembolü kapanmış ve 1955 Ağustosunda yapı- lacak — Aix-les-Bains — görüşmelerine kadar devam eden ikinci safhası açıl- mıştır. Bu ikinci safha Fransız - Fas çekişmesinin en kanlı ve en tüyler ür- pertici safhasıdır. 1953 Ağustosundan 1955 Ağusto- suna kadar süren bu iki sene içinde Faslı milliyetçiler bagımsızlıklarıyle beraber eski Sultanlarım da isteme- ye başlamışlar ve bu yolda Fransız- lar için olduğu kadar kendileri için de öldürücü bir mücadeleye gırışmış— lerdir. Fransızlar ancak o zaman he- saplarının yanlış çıktığını anlıyabıl— mişlerdir. Faslıların nazarında giriş- tikleri bağımsızlık hareketinin sem- bolü n Bin suf, Madagaskara sürüldükten sonra tam bir milli kah- raman olup çkmış ve Fransa, 1955 Ağustosunda, Bin Yusufu Madagas- kardan Fransaya getirtmek zorunu hissetmiştir. Bu dönüş, Fransız-Fas çekişmesinin üçüncü — safhasını aç- mıştır. Fransızlar, başlangıçta, Fransa'ya getirtilen Bin sufun Fas tahtına iadesini düşünmüyorlardı. Gerçi onun , . yerine oturtulan Bin Arafa Fas tah- tından alınacaktı. Ancak Bin Arafa- dan boşalan taht Bin Yusuf a değil, Aix-les-Bains görüşmelerinde - bu görüşmeler Fas ileri gelenleri ile Fa- ure kabinesinin beş bakanı arasında cereyan etmiştir. Kararlaştırıldığı gi- bi bir niyabet meclisine teslim edile- cekti. Fakat,. görüşmeleri takip eden gunlerde Merakeş Paşası El Glavi u paşa da geçtiğimiz aylar içinde vefat etmiştir - tarafından verilen bir demeç durumu tamamen değiştir- miştir. İlk zamanlar açıkça Muham- med Bin Yusufa karşı cephe almış o- lan ve Sultanın uzaklaştırılması sı- rasında olduğu kadar ondan sonra cereyan eden hadiseler sırasında da Fransızlarla Bin Arafayı tutan El Glavi, bu beyanatında, Muhammed bin Yusufun Fas tahtına iade edil- mesi gerektıgını ileri sürüyordu. "Halkın sesi" ne uyarak konuştuğu- nu söyliyen Glavi'nin bu Jesti Bin Yu- suf taraftarlarının durumunu kuvvet- lendirmiş ve o sıralarda esasen ken- di iç meselelerinin derdine düşmüş bulunan Fransa'yı bu olup-bitti kar- şısında ses çıkaramaz bir hale koy- muştu. İşte 6 Ekim 1955 te Paris banliyölerinden birinde, Celle Saint- loud'da yayınlanan beyanname bu olup-bittiyi resmiyete döküyordu. Celle Saint-Cloud beyannamesinin yayınlanmasından sonra Fasa dönen Bin Yusufun ilk işi bir Fas hüküme- ti kurmak olmuştur. Bu Fas hüku-, meti, geçen ayın ortalarından itiba- ren, Fransız hükümeti ile - temasa geçmiş ve Fasın bağımsızlığı konu- sunda görüşmeler yapmağa başla- Bu başbaşa görüşmelerin ilk geride bıraktığımız haftalar içinde sona ermiş bulunuyor. Yayın- lanan yeni bir beyannameden anla- şıldıgına göre Fas, bundan böyle, ba- ğımsız bir de vlettir. Bundan sonra Fransa ile Fas arasında yapılacak görüşmeler, birbirine altüst münase- betiyle baglı iki devlet arasında de- ğil, eşit ve bağımsız iki devlet ara- sında yapılan görüşmeler olacaktır. Fas milliyetçilerinin yllar boyunca gördükleri rüya nihayet — gerçekleş- miştir. Ancak Faslılarla, Fas meselesinin dördüncü bir safhası diyebileceğimiz Bin Yusufun Fasa dönmesinden bu yeni . beyannamenin yayınlandığı üne kadar uzanan yeni bir devre i- çinde böyle bir sonuca ulaşmaları da gene sanıldığı kadar kolay olmamış- tır. Fransızlar, görüşmelerin başla- rında, Fasın bağımsızlığım tanıma- dan önce, iki devlet arasında kurul- ması duşunulen sıkı işbirliği bağla- rını tesbit etmek ve bağımsızlık me- selesini ancak ondan sonra ele almak istiyorlardı. Faslılar ise önce bağım- sızlıklarının tanınmasını istemişler, Fransa ile Fas arasında kurulması duşunulen sıkı işbirliği bağlarının an- u bağımsızlığın tanınmasından sonra bahis konusu edilebileceğini i- leri sürmüşlerdir. Mollet hükümeti, Faslıların bu taleplerini reddederek esasen Cezayir meselesi ile başı dert- te olduğu bir devirde Faslılarla yapı- lan görüşmeleri de çıkmaza sokmak istememiştir. Görüşmelerin bundan sonraki safhasında Fas, hükümet BANKA Üç Aylık Meslek Dergisi T. Bankacılar Cemiyeti 1 anı Ameli Bankacılık Bılgılerı Yayını Başlıyo Abone olunuz (P. K. 11 Ankara) AKİS, 17 MART 1956