ÇALIŞMA çim haddi arttırılmalıdır, işçilere u- mumi zamlar nisbetinde zam yapıl- malıdır, sendikalara grev hakkı ta- nınmalıdır" diyordu; D.P. sıraların- dan ise devamlı itirazlar hiç eksik ol- muyordu. Söz sırası Çalışma Baka- nına gelmişti. İnönü'ye hücum Çalışma Bakanı Mümtaz Tarkan bütçesini bir yana bıraktı ve ko- nuşmasında kırk yıllık hasretmiş gi- bi kendisini politikaya verdi. İnönü İstanbul Sendikalar Birliğine niye miş, orada işi neymiş, bu türlü polıtık hareketleriyle işçilerin başını belâya sokacakmış, şimdi Sendikalar Birliği politikaya karıştı diye savcı- lık tahkikat açsa iyi mi olurmuş?.. Mümtaz Tarhan konuşmasını yer yer yeni vaadlerle süslemekten de geri durmuyordu. Bunlar arasında ücret- H, hafta tatilinde ödenen ücretlerin tam yevmiyeye çıkaı'ılacagı, ücretli i- zin tasarısının hazırlandığı, fikir ve ziraat işçilerinin teminat altına alın- ması için yapılan hazırlıklar vardı. rev mevzuun- da söyliyecekleri çok merak ediliyor- du. D iktidarı altı yıldan beri bu mesele ile hiç ilgilenmemiş, ne zaman grevden lâf açılacak olsa, konııyu do- ğiştirivermek yolunu tutmuştu. Ça- lşma Bakanı hayret edılecek şey- muhalefete grev mevzuunda samimi- yet tavsiye ederek sözlerine başlamış- tı. Ona göre vaktiyle grevın aleyhın- de olanların bugün grevi müdafaa meleri doğru bir hareket değildi. Ya vaktiyle grevi müdafaa ve iktidara geçtikleri zaman işçiye bu hakkı ta- nıyacaklarını söyliyenlerin bugünkü hallerine ne demek lazımdı ? Bakan bunu nasıl izah edecekti? Mümtaz Tarhan bunu izah şöyle dursun D. P. nin grev hakkını fiilen tanımağa ni- yeti olmadıgını bir daha açıklamak- tan çekinm . P. programında yer verdiği bu hakkı gerçekleştirme- ğe kararlı imiş, ancak bu hakkın ta- nınmasından evvel işçilerin diğer za- ruri hakları sağlanmalıymış, bunlar tanınmadan önce grev hakkı verilir- se, inkişaf halinde olan sanayiimiz zarar görürmüş. Sonra sendikacıları- mızın maddi bakımdan kuvvetli ol- maması da grevin kabul edilmesini önleyen bir başka mahzurmuş. taz Tarhan'ın izahatına göre, bütün bu eksikler ve mahzurlar ortadan kalktıktan sonra hükümet işçiye grev akkı tanımakta tereddüt etmiyecek- ti! İnönü'nün İzmir'de söyledikleri C. H. P. Genel Başkanı Çalışma Vekiline cevap verdi ve sözlerine son günlerde sigorta primlerine ya- pılan zamlar dolayısiyle teşekkür e- derek başladı. Bu yumuşatıcı kelime— ler D.P. sıralarında memnuniyet u yandırdı. İnönü İstanbul Sendikalar Birliğim ziyaretini bu sakin hava 1- çinde anlattı. Birlikte, iktidar ve mu- halefet partilerine mensup sendika- cıların meselelerini çok iyi bildikle- rini ve tam bir işbirliği içinde çalış- tıklarım müşahede etmişti. Siyasi 16 Kapaktaki Politikacı Mümtaz Tarhan Biraz topluca vücuduna rağmen sportmen bir görünüşe sahip o0- lan bir Ankara milletvekilinin is- mi 1954 Mayısından sonra bilhas- sa hükümetin kurulmasına tekad- düm eden günlerde veya münhal bir bakanlığa tayin yapılacağı sı- ralarda daha sık işitilmeye baş- lanmıştı Mümtaz Tarhan isminde- ki mılletvekılmın bakanlıgı, hiç te itirazla karşılanmamakla raber, bir türlü tahakkuk etmıyor- du. Nihayet 9 Aralık 1955 te Men- deresin teşkilinde en fazla güçlük çektiği dördüncü kabinesi açıklan- dığı zaman Mümtaz Tarhanın Ça- lışma Bakanlığına getirildiği öğre- nildi Mümtaz Tarhan bundan 49 önce İstanbulda doğmuştu. Tahsili- ni de orada yaptı. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra me- muriyet hayatına girdi. Kısa za- manda memuriyet, hayatında ula- şılabilecek en yüksek mevkileri eh- İiyetle işgal etti. İlk memuriyeti Maliye Kanunlar müdürlüğü oldu. Sonra İstanbul irat ve Servet mü- dürlüğünde bolundu. Buradan İz- mir Defterdarlığına tayin edildi. Sonra Tapu ve Kadastro Genel Mü- dürlüğüne getirildi. 1954 yılının mayıs ayında D. P. listesinden An- kara milletvekili seçilmezden önce Sayıştay Başkanı olan Mümtaz Tarhan memuriyet hayatında ka- İnşaat işçileri Sanayi hamlemiz dururmuş ! buğuna çekilip kalmamış, bilhassa ilmi ve kültürel sahada faydalı ça- tılmalarda bulunmuştur. Beş yıl- dan beri Türk Eğitim Derneğinin Genel Başkanı olan Mümtaz Tar- han, Maarif Kolejinde yurt bılgısı dersleri vermektedir. İstanbul Üni- versitesi İdari İlimler Enstitüsü ile Siyasal Bilgiler Fakültesi Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü a- zası olarak ilmi çalışmalara katı- lan Çalışma Bakanı edebi sahada da bir hayli kalem tecrübesine sa- hiptir. Bilhassa kaside tarzında temayüz ederek, "Milli Şef " in ö- vülmesinin adet olduğu devirde o işi bir parmak daha ileriye götüre- rek İnönünün doğduğu — eve bile kasideler kaleme almıştır. Basıl- MIŞ | eserlerı arasında yer alan bun- lar "zamanın modası"nı gayet iyi aksettiren örnekler olarak sık sık muharriri ile birlikte bahis mev- zuu edilmeye değecek kıymette- Çalışma Bakanlığının ilk ayla- rında mensup olduğu programında açıkça ifade edılen bir hususun zıddını mensup olduğu hükümetin politikası olarak mü- dafaa etmek o hususu gerçekleş— tirmemek için bin dereden - tirmek gibi bir talıhsızlıkle kar- şılaşan Mümtaz Tarhanı önümüz- deki günlerde daha mühim imti- hanlar beklemektedir. partiler mensuplarının da gerek Mec- liste, gerek içtimai hayatlarında on- lar gibi geçinebilmelerim arzulamış- tı. İnönü, "ben orada biç bir politika yapmadım" diyordu. Çalışma Baka- nına göre, oraya gitmesi politika ise, bir parti lideri olarak nereye gitse, kiminle konuşsa politika olacaktı, bundan kurtulmanın imkânı yoktu. İnönü orada politika yapmamış, Türk İşçisinin enternasyonal konfe- derasyona katılması, grev hakkı, se- nelik ücretli izin mevzuları üzerinde umumi olarak fikirlerim soylemış ve bu gibi sosyal meselelerin siyasi par- tilerin müşterek çalışmaları ile hal- ledılecegı prensibini ortaya koymuş- Türkiye, işçi davalarında siyasi partıler arasında fikir ayrılıkları çı- kabilecek devreye henüz gelmemişti. İnönü sakin hava içinde C.H.P. nin 1950 den evvelki tutumunu da i- zahtan geri kalmadı. Partisi o sa- man grev hakkının hemen tanınma- sına taraftar değildi ve bunu açıkça ifade etmişti 1950 de 4 veya 5 Mayıs seçim pro- pagandasının an hararetli günleri... Parti liderleri, siyaset adamları her gittikleri yarde rey toplamak için vaadlerde bulunuyorlar. İnönü İzmir- de "biz grev hakkını hemen vereme- AKİS, 17 MART 1956