YURTTA OLUP BİTENLER Hükümet Nüvit Yetkin Okuyan sözcü Bütçe Onumuzdekı haftanın başında pa- zartes günü saat 15 te Bütçe nutkunu okumak uzere hükümet söz- cüsü Büyük Millet Meclisinin kürsü- süne çıktığında gözler mikrofonun bulunup bulunmadığını araştıracaktır. Hususi mikrofon, dev- let radyosunun mikrofonudur. Şim- diye kadar Maliye Bakanının konuş- ması, Meclisten naklen verilir; Ba- kandan sonra muhalefet sözcüsü aynı kürsüye çıkınca kontakt kesilirdi. Geçen sene Başbakan Adnan Mende- C.H.P. Grubu Başkan Vekili Nü- Vıt Yetkıne bunun' bir daha tekerrür etmiyeceğini resmen vaad etmişti. A- ma o, Menderes I1I. idi. Bu sene me- suliyet mevkiinde ise Mender es IV. o- turuyordu. Ancak nutkun radyoyla yayınlanmaması ıçın başka bir sebep vardı: Nedim Ökmen konuşacaktı Nedim Ökmen isminin "vatan sathı" nda pek fazla duyulmasından endişe edenlerin mevcudiyeti biliniyordu. üstelik, Maliye Bakanının konuşma- sının 1950 den bu yanaki icraatın methiyesi ve ilk üç Menderes hükü- metinin takip ettiği iktisadi, mali si- yasetin kayıtsız, şartsız tasvibi ol- mıyacagı ortaya çıkmıştı. Hakikaten Maliye Bakanlığında cereyan eden Çalışmalar Bütçeyi takdim nutkunun daha ziyade istikbale muzaf olacağı- nı ve Nedim Ökmen'in sadece 1956 bütçesini ele alarak girişilecek ısla- hatın üzerinde duracağını göstermek- tedir. Nutkun esasım Mr. Randall'ın "Türk hükümetinin ıslahat progra- mı" adını verdiği ve evvelâ Nedim 4 hususi bir. Ökmenin Bütçe Komisyonunda yaptı- ğı, müteakiben Adnan Menderesin tescil ettiği konuşmada ifade edilen prensipler teşkil edecekti. Bu pren- siplerin doğru teşhisler olduğuna hiç kimse itiraz etmemişti. Merak uyan- dıran, onların nasıl tatbik edileceği idi. Nedim Ökmen, mevcut imkânlara ve rakamlara dayanarak bunu anlat- maya çalışac Bunun yanında denk olduğu ıddıa edilen bütçenin bilhassa varidat kısmı tahminleri ü- zerinde de hassasiyetle duracağı an- Hayal Görenler Başbakan Adnan Menderes Meclis kürsüsünden — Metin Toker hakkında bir takım ro- kambolesk hikâyeler anlatmış bulunuyor. Muşarunıleyhe bakı- lırsa Associated Press ajansını Metin Toker idare etmektedir ve Amerikanın Türkiyeye niçin yardım yapmıyacağını başyaza- rımız ajansın Londradaki büro- suna Ankaradan telgrafla bil- dirmiş, A.P. de bunu dünyaya yaymıştır. 1 — Metin Tokerin Associa- ted Press ile bir alâkası mev- cut değildir. — Metin Teker hayatında bu ajansın Londradaki bürosu- na veya merkezine bir telgraf çekmemiştir. 3 — Dünyanın en büyük a- jansını Metin Tokerin idare et- tiğini söylemek — başyazarımıza layıkı olmadığı bir teveccüh göstermektir ama, maalesef bu- nun doğru olmadıgını itiraf et- mek mecburıyet Böyle garip lunan zat bir Başbakan oldu- ğuna göre kendisini tahkik im- kânlarından mahrum telâkki et- mek imkânsızdır. Geriye bir ih- timal kalıyor: Adnan Menderes,. geçenlerde D.P. li bir doktor milletvekilinin Zafer'de bahis mevzuu ettiği hallüsinasyon (mevcut olmayan şeyleri görüp duymak) dan mustariptir. r öyleyse, Cenabı Hak kendisine acil şifalar ihsan ey- esin laşılıyordu. Her halde takdim nutku, eçen senelerin aksine, siyasi olmak- tan ziyade teknik bir mahiyet taşı- yacakta. Bu yüzdendir ki muhalefet sözcülerinin yapacakları tenkidleri Başbakan Adnan Menderes bizzat karşılamak niyetindeydi. Böylece Ne- dim Ökmene söyletemediği bazı hu- susları kürsüden bizzat müdafaa e- decekti. Zaten muhalefetin hücumla- rından büyük bir kısmının şahsına müteveccih olacağını Başbakan da pek âlâ biliyordu. Hür. P. nin sözcüsü Selahattin — Tokerin iltihakiyle mil- letvekili adedi 31 e et Partisi Meclisin 1 muhalefet partisi vaziyetine girdi- ğinden ilk sözü bu parti adına Ekrem Alican alacaktır. Ekrem Alican aşa- ği yukarı bir buçuk saat kadar süre- cek bir bütçe tenkidi konuşması ha- zırlamıştır. Hürriyet Partisi sözcüsü içinde bulundugumuz sıkıntılı durum karsısında meşhur "ıslahat progra- mı" nı prensipleri itibariyle muvafık bulmaktadır. Ancak tatbikatı bakı- mından iki itirazı vardır: evvelâ Ad- nan Menderesin Hükümet başında bu- lunması Hürriyet Partisine itimat telkin etmemektedir. bu prensipleri koşan bir zat, bambaşka prensiplerle milletin karşı- sına çıkabilmektedir. Halbuki iktisad- da muvaffakiyetin bir şartı da, insa- nın kendi söylediğine bizzat inanma- sıdır. Adnan Menderes ise şu son al- ti yıl içinde tenakuzlardan tenakuz- lara düşmüş, iskemlesinden ayrılma- ak için her boyadan boyanmıştır. Sımdı tatbik edeceğini vaad ettiği tedbirler muhaliflerinin seneler sene- si söylediklerinden ibarettir Ekrem Alican vaadlerin yalnız Adnan Menderesin şahsı dolayısiyle değil, maddi imkânsızlıklar yüzünden de tatbik edilemiyeceği kanaatinde- dir. Meselâ İktisadi Devlet Teşekkül- lerinin Merkez Bankasına müracaat- ları nasıl önlenecektir? Bunların ih- tiyacı olan bir milyara yakın para ne- reden bulunacaktır? Sonra, diğer tedbirlerin * de alınması bazı huzur- suzlukların doğmasına vesile olacak- tır. Zira yeni tedbirler, bütün sistem- de değişiklik yapıldığı takdirde bir mana ifade edebilir. Üç milyarın üs- tünde bir bütçeyle ortaya çıkıp bu Ekrem Alican Yazan sözcü AKİS, 18 ŞUBAT 1956