YURTTA OLUP BİTENLER yolun fazla uzun sürdüğü — hallerde, kestırmeden gidilebilir. Bu bakımdan den geçırılmek kaydiyle partıden ih- racına tevessül olunabilir. Fakat se- çimlerden bu kadar sonra ve üs telık iki şahsa rey vermedi diye bir takım kimseleri rey ve söz hakkından mah- rum etmek tehlikeli bir temayül ola- rak gözüküyordu. İşte Ankara Mebusu Dağistan Bı nerbay il kongresının ilk günü meseleyi, hem de sözünü esırgemek— sizin ortaya atıverince Gar gazinosu karıştı Kongreyi — galiba Başvekil mına, yahut ona nakletmek üzere — Devlet Vekılı Dr. Mükerrem Sarol da takıp ediyordu. Bu, karışıklığın yum- ruğa 1nkılab1n1 onleye edi ve dele- geler anide birbirlerine girdiler. Ken- ken lerını bizzat Adliye Vekili Osman Şevki Çiçekdağ onlemeye çalıştı. Kavga yatıştı ama, kongreye devam imkânı da bulu d O gece Ankara Palasın kapısı ö- nünde kırmızı renkte 002 ve 004 plâka sayılı otomobiller duruyordu. Bunlar- dan ilki Başvekâlete, ıkincisi Adliye vakte Vekâletine aittir. Arabalar geç kadar orada kaldı. Ertesi gün işler daha sakin geçti. Fu- ad Köprülünün "artık" lı ve "siyasi ah lâk" lı nutku akisler uyandırdı, yeni i- dare heyetine de daha ziyade Ben- derloğlu . Çiçekdağ grupunun adam- ları seçi ildi Ama mücadele devam ediyor. Hem, memlekete partiye yakışır dinamizm içinde... Bu- duşunulen hararetli geçeceği anlaşılıyor. Mamafih Demokrat Parti kongresi- nin asıl hayasını başka bir toplantı verecektir: Temmuz sonundaki C. H. P. kurultayı! C. H. P. de kör döğüşü qı mhuriyet Halk Partisi içinde bir üddettir faaliyette bulunan — ve kendisine "Islahat Komitesi" diye isim takılan komisyonun Başkanı Faik Ah- met Barutçu'nun Halkçı" gazetesınde bir beyanatı çıkınca, Nihad Erimin iyi vaziyette olmadıgı anlaşıldı 1954 arasında P.'nin içinde Ni- had Erim bir kutubu teşkil ettiyse, Fa- ik Ahmet Barutçu öteki kutubu eşkil etmıştır Üstelik — aralarındaki ayrılık selâ Nihad Erim ile Kasım Gülek arasında olduğu gibi şahsi de değildir, tamamiyle fikridir. Faik Ahmet Barutçu'nun kanaatle- rine dolayısiyle zihniyetine — Halkçı gazetesinde pek sık ve pek te- halükle yer verılmedıgı bılındıgı için bu sefer eski Meclis Grupu Reis Vekilinin sozlerının büyük baş- lıklarla neşri ancak Nihad Erimin menfaati göz önünde tutulunca bir mâna ifade edebilirdi. Hakikaten Faik Ahmed — Barut n bu beyanatı bir tekziptir ve iki şey tekzıp edilmektedir: 1 — Partinin kendi kendini feshi- dinamik ruh getıren bır nin bahıs / mevzuu oldugu Ankara D. P. İl İdare Kurulu Akıntıların ortasında bir yaprak 2 — Komisyonda Ulus gazetesinin görüşüldüğü. Halbuki pekâlâ bilinmektedir ki bu iki mesele halen Cumhuriyet Hal Partisinin karşı karsıya - bulunduğu en mühim iki meseledir. Faik Ahmet Barutçu'nun riyaset ettiği komisyon, "seçimlerin neticesiyle bugünkü şartlar karşısında parti teş- kilât ve çalışmalarına verılmesı gere- ken yen stikamet alınması lü- zumlu tedbırler hakkında son Parti Meclisinde belirtilen arzuya uygun o- larak kurultaya — sunulacak teklifleri hazırlamakta" dır. Bu tekliflerden Ce- mil Sait Barlasa ait olanı ise, Cumhu- dolayısıyle kendi kendini feshetmesi ve yerine is- mi başka programı başka, tüzüğü baş- ka yeni bir teşekkülün kurulmasıdır. Cemil Said Barlas bunu hiçbir vakit saklamamıştır. mayül şudur: Cumhuriyet Halk Partisi ağır bir borcun altındadır. E- ger, iktidar tarafından elinden i var, nesi yok alınması neticesi düşü- rüldüğü fakrü zaruret dolayısiyle bu borcu ödeyemez ve kendi kendini fes- hederse bu iki bakımdan faydalı olur: mi efkâr önünde Demokrat Partıye bir leke daha surulur hem de seçimlerde 1 çok görülmüş ola ve milletin bir kısmında hakıkaten acı lıatıralar Köye gidiyoruz, — karşı taraf koyluye bizim, bir vakitler - ambarla- rından zorla b uğday almış, öküzünü satıp mektebe yatırmış Halk Partililer olduğumuzu söylüyo Şehire gidiyoruz, karşı taraf gene bizim bir vakitler — basmayı, şekeri gazı ortadan kaldıran, Varlık vergısını toplayan Halk Partılıler olduğumuzu ilen sürüyor. Bu şaibelerden parti olarak sıyrıl- maya imkân yok. Halbuki şahıs ola- rak kurtulmak mümkün. O devrin mesul şahsiyetlerini, hem de en nüfuz- lularını Aadeta bizden çok Demokrat Parti saflarında görüyoruz. Bizim, kendisinden en ziyade şikâyet edilen bir Ticaret Vekilimiz şimdi onların ka- binesinde Sağlık Vekilliği vazifesini görüyor ve Halk Partisine karşı yapı- lan ithamlara onu da muhatap tutmak hiç kimsenin hatırına gelmiyor. O halde? O halde yapılacak, Halk Partisinin ömrünü nihayete erdirmek, aynı ve kitle ile yeni bir parti kurup deği- şik metodlarla — muhalefet yapmak, o yoldan iktidara gelmek! Faık Ahmet Barutçu bunun bahıs vzuu olduğunu ne kadar derse etsın boyle bir c reyan ve cereyanın mevcudiyetine en güzel AKİS. 10 TEMMUZ 1954