DÜNYADA OLUP BİTENLER İngiltere Sir Winston parlâmentoya küskün o ir Winston Churchill k üzere Vaşingtona hareket ederken parla- mento ile hem de kendi partısının 33 "âsi" me busiyle. Başvekil Vaşingtondan dönüp geldi. Ingılız harici siyasetinde şimdi her i- ki partinin de iştirakiyle sağlanan a- henk devam ediyor, fakat Sir Winston parlâmento ile hâlâ Sebep: Mebusların maaşları meselesı İşçi mebuslarla bir takım muhafa- zakârlar aylardanberi zam diye tuttur- dular. Senelik mebus maaşının 1000 ingiliz lirasından 1500 e çıkarılması- m istiyorlar. Bütün partilerin iştira- kiyle — kurulan bir komısyon hayat pahalılıgı karşısında bu zajt Za- ruri olduğunu kabul etti. Adet bu gi- bi hallerde serbest oya başvurmaktır. Bazı mebusların muayyen bir mesele uzerınde parti dısıplınıne bağlı — ol- maksızın rey vermeleri gerekir. Baş— vekil bu rey meselesini uzun zama geciktirdi, fakat neticede parlamento, maaşlara zam lehinde reyini açıkça belirtti. Buna rağmen Başvekil, bu kararı mevkii tatbike koymak niye. tinde olmadığını, mali durumu bozuk olan mebuslara başka yollardan me- selâ "mesleki raflar” d an yardım yapılabılecegını, işin bu - heden incelenmesi gerektiğini söylü— Kugu kuşu ve Sir John işçileri Başvekilin bu inadı yalnız değil — muhafazakârlardan bir kıs- mını da çileden çıkarmış bulunuyor. Denebilir ki Sir Winston, muhafaza- kârların başına geçtıgınden beri — hiç bir zaman, partisinin bu derece acık bir ısyanına Sabit olmamıştır. siz ki, "tori" ler, uzun bir icabı zevahiri az çok muhafaza edi- yorlar ve bir kısmı da hakikaten zamma aleyhtar. Fakat içlerinde Sir John — Mellon gibileri de var. Sir John, — Başvekilinin inadı karşısında bayrakları açtı. Bundan böyle muha- fazakârlar safında kalamıyacağını müstakil — olarak — vazife göreceğini ilan ediverdi. O sırada Sir Winston'un sayfiye e- vinin bahçesini süsleyen kuğu kuşla- rından biri kaybolmuştu. Bu kuşun hangi şartlar altında kaybolduğu, ne suretle — araştırıldığı hakkında bütün dünya matbuatının haftalarca meşgul olduga kalırlardadır. Kuşun — kaybı Winston'u öylesine üzmüş ve meşgul etmiş ki Başvekilin ayrıca Sir John- un kaybına bakacak vakit olmamış. AKİS, 10 TEMMUZ 1954 Durdurmak ir Winston Churchill'in beraberin adamlarıyle yaptığı fikir teatisi so- nunda yayınlanan iki tebliğden an- laşılan şey şudur İngiltere ile Ame- rika — aralarındaki görüş ayrılığını bir niza haline getirmemeğe, dosta duşmana karşı Öört bas etmeğe gay- . Prensipler aynıdır, çin seçilecek yollar ayrı kalıyor. İngiltere ile Amerika, Güney - Doğu Asyada bir savunma paktı meydana getirmek hususunda muta. bık kalmışlardır fakat bu paktın a- lacağı şekil üzerinde görüş birliği yoktur. Zira, iki büyük müttefik bu bolgedekı tarafsız ve taraflı memle- ketler muvacehesinde takip edilecek sıyaset bahsinde bir prensip ayrılı- ği yüzünden birbirlerinden uzak kal- mışlardır. — Asyada tarafsız denen memleketler bahsinde İngiltere'nin Amerika'ya nazaran farklı bazı rabı- ta ve alâkaları vardın Common Taraflı denen memleketler bah- sinde ise — aşta Komünist Çin geliyor — burada ayrılık komünizmi milletlerarası plânda — mütalâadaki farktan doğuyor. Bu iki veçheli aynlıgı topyekün ifade eden tâbir, Eden'in Vaşing- ton'a hareketınden evvel ileri sür- dugu Lokarno tipinde bir ademi te- cavüz paktı tasarısında görülmekte- dir. Bugünkü Fransız Hükümetinin, mülün, her iki tarafça da şayanı ka- bul bir hal tarzı olduğu belirtiliyor, fakat, Fransanın, bulunacak hal tar- ZI uze ınde fazla tıtızlık gösterme- n çoğu, zevahiri kurtarıp işin ıçınden sıyrılmak niyetiyle ışe başla— ş olduğu se in me de- gıldır Fransa u veya bu olçude Hindicinide kalsa bile, bu bolgenın bâtılılar için artık savunulacak ve ya savunma için kullanılabılecek bir bölge olmaktan çıkması muhak- kak gibidir.. Buna göre kurulacak savunma sıstemının Foster Dulles'in dedıgı gıbı "Hindicini olmadan da Gün Doğu Asya'yı müdafaa e- debılecek" bır sistem olması gereki- yor. Öyle anlaşılıyor ki, pek ehemmi- yetsiz farklarla iki devlet de bu hu- susu kabul etmiş bulunmaktadır. Üzerinde — mutabakata vardamı- yan nokta, bu pakta hangi memle- ketlerın gireceği — meselesidir. İngil- Sürüp çıkarmak Mücahid Topalak tere, her şeyden evvel tarafsız Asya- lıların, bu arada bilhassa Hindista- nın pakta girmesine taraftardır. Fa- kat Hindistan, günkü siyasetiyle, komünist Çıne yönelmiş, herha komünist Çinin yabancı kalacağı bir tertibe giremez. Lokarno fikr bu — noktada | başlıyor Oyle bır garanti, sıstemı ki, tecavuz nereden gelirse gelsin ve yeye yönelirse yönelsin, dıger akıdlerın hepsi yardıma koşa- caktır. krin, Lokarno — tasarısının kom t Çinle de müzakereyi ge- rektırdıgı aşikâr. Komünist Çinle Amerikalıların nazarınd tanımaktır. Rejimi t jimi tasvip etmek mânasına geliyor. Öte yandan İngilizler, bir hükü- meti tanımanın o hükümet şeklini ve ideolojisini tasvip etmek olmadığım ileri sürüyorlar Aslında bu ıhtılafın başka yer- lerde de kökü . Bu, Amerikan dış siyasetinin harp “sonundan beri bir türlü tercih yapamadığı iki - sis- temin ve iki görüşün de mucadelesı— ir: Durdurmak veya sürüp çıka ak. Sovyet bloku harptenberi, türlü metodlarla — birçok bolgelere sızmış, buralarda haksız yere bazı mevziler ve avantajlar ele geçırmıştır Bu yer- erin bu durumların komünist- ler elınde kalmasına müsaade edile- cek midir? Amerikalı demokratların on zamana kadar takip ettikleri fi- kır şu idi: Komünizmi her şeyden evvel bugünkü — hudutlarında dur- durmak. Cumhuriyetçüere atfedilen — fikir ise, komünizmi girmiş olduğu yer- lerden sürüp çıkarmak esasında top- lanmaktadır. Bugün, Amerikan dış siyasetini mutereddıt bırakan müca- dele de budur. Bir Lokarno fikri bugünkü duru- mu idame etmek isteyenlerin fikri- dir. Bu fîkır komünist Çin'in tanın- masını ve komünist memleketlerle müzakereyi mustelzımdır Elde kala- nı muhafaza Lokarno f'ıkrırıı reddedenler — bu 3a bulundurdugu mevzileri ve avantaj- ları da reddedenlerdir. Mücadele budur. Menfaatlerin mücadelesidir. Hattâ bir milli siyaset üzerinde cereyan eden milli bir mü- caddedir. Bu ne kadar uzun sürerse, komünist blok muvacehesindeki te- reddüt ve atalet de o derece tehlike- li bir hal alacaktır.