Beril Bir başka harika çocuk Meto makda da teenni ile hareket etmeliyiz ve bilhassa bu kabılıyetlı çocuklarım izın sağlam bir zık mi görmel- erini mumkun kıl a çocuk" yerıne "hakiki müz- isyen yetıştırsek daha iyi olmaz mı? Sanat Eski Türk eserlerinden seyyar sergıler yapl ak rler ve müzeler genel mü- d rlugu tarafından geçen sene riste yapılan Türk Sanat Eserleri Ser- gisinin Avrupada uyandırdıgı alâka hatırlardadır Bu sergiyi maalesef biz mleketimizde — göremedik. Sergımn rçnklı olarak alınmış nihayet — İstanbul Arkeoloji konferans salonunda gösterildi. 16 mi- limetrelik bir film olmasına rağmen oldukça güzel olan film pek mahdut bır seyirci zümresi tarafından görül- B n teksir edilerek bilhassa mekteplerde gösterilmesi çok faydalı olacaktır Memnuniyetle öğrendiğimize göre, Müzeler Genel Müdürlüğü Türk sanat eserlerinden mürekkep sergiler terti- bini ve memleketin muhtelif şehırle rinde bu eserlerin teşhirini düşünme tedir. Eylülde büyük bir festival yapılıyor .stanbul Gazeteciler Cemiyeti ile lkuruluşunun onuncu yıldönümü munasebetıyle reşitti, senaryo, musıkı, koyan — Yapı v k oyunları fes— f' lmi Müzesi tivali tertip ediyorlar. AKİS. 10 TEMMUZ 1954 Eylül ayında — İstanbul açık hava tıyatrosunda yapılacak festıvale 22 vi- lâyetim a kadar vilâ- yetlerde yenı bır de ışıklık olmazsa tabit — seçilecek mahalli ekipler işti- rak edecektir. İstanbul, musabakalara, çengi, çifte telli ve köçekç oyunlarile iştirak edi- yor. Ya Ankara? Ankara festivale iş- tirak etmiyor, o, müşahit olarak kala- cak, çünkü po lıtıka oyunları festivale dahil değildir. yapılmasına intiza- larını ülhane parkının açık hav, salaşlarında seyrediyor. Fakat, Eylul Festivaline yüzden fazla oyuncunun elliye yakın çalgıcı ıle ıştırak edecek- lerini düşünü ehemmiyeti kendiliğinden ç Bu festivalin servatuvar arşivlerinde saklanacaktır. Edebiyat Cihadı mukaddes Saır Asaf Halet Çelebi, Adı değmez 5 bir mecmuada, yeni şiir ve uydur— ma dil aleyhine bır kampanyı a buyurun bir cihâd, hattâ cıhadı mu- kaddes diyecektik — açmış bulunuyor İstanbul şiyesiyle yazdığı bir mat mede, alet Çeleb şöyle dıyor Annemin — dili — babamın dili — İstanbulumun — Istanbulumun dili — Istanbulumun — efendisi — hanımefen- disi — sokaklarımın bekçısı — yoğurt- cCusu, balı çısı — can dilimi konuşa nım benim — ninnilerimi bu dıl soyleğı — Masallarımı bu dil — SANAT DÜNYASINDA bu dille duydum — türkülerimi — bu dılle konuştum, rüyalarımda — bu dille öyletme derünunda nel var" bu dılle konuttum rüyalarında — bu dille sayıklarım ölürken — ben — eski bir İstanbul — çocuğu — rahat bırak beni eşek arım — rahat bırak beni bay Kı- vırgıç — bayan ividi — evim — so- kaklarım — sana yasak — Sen benım degılsm — ruyalarımm har; öcüm bütün nemlerını kı— vançlarmı koy çuvalına — başka yara- maz çocukları git korkutmağa — baş- a kapıya. — Tam bir İstanbullu ağzıyla bu manzume, Fakat kul hatadan salim olamaz der- ler, meselâ, şair, saırlerını bu dılle 0— kudugunu soyluyor abil. O hale simi'nin şu mısraını da okumuş olsa gerektır Zerk-ü tezvirin zemanı geçti e€ ahit uyan' Asaf Halet Çelebi, Adıdeğmez mec muada yeni şiir ve şairlere hücumla- rını "Aforizma" yor. " da galiba malümatı noksan. Yoksa bir kelimeden fazla olan makalesine bu adı vermezdi. Aforizma, bizim bildi- ğimiz, ben on kelimeyle yapılır. Bu- nun için eski İstanbullular ona "Ke- lâm.ı Kibar" derlerdi. Asaf Halet Çe- lebi ise, esas 1t1bar1yle haklı olduğu 1ddaların1 bu mevzua "kazurattan ki- naye Skataloji" adını verdiğini söyle- yerek kendini suçlu çıkartıyor. Bunu da "skata" sını çomaklıyor dememek için söylüyoruz, ve gelecek makaleleri 1çın bır başlık tavsiye edi- yoruz: Sakato yazıl- Necla Ateş Türk Lokumu 31