KİTAPLAR ALEMİNDE TANZİMATTAN SONRA EDE- BİLATIR ÇEL ÇOİCE DO Güzin DINO — nk Üniversitesi, Dil ve Tarıf Coğrafya Fakültesi Yayınları No. 94, Ankara 1954, 5 s., 2 li 'ra) Dıl ve Tarih . Coğrafya — Fakül Fransız Dili ve Edebıyatı Doçentı Güzin Dino, bu kitapta edebiyat tari- himizin en önemli meselelerinden bi- rini alarak inceliyor. Tanzimat yıl— lan, Avrupa Edebiyatı ile karşı karsı- ya geldiğimiz yıllar Edebiyatçılarımı- zın, Avrupa edebiyatının değerlerini edebiyatımızın da değerleri haline ge- tirmek istedikleri yıllar. Yalnız, o za- manlar bizim için Avrupa edebiyatı demek, Fransız Edebiyatı demek olu yordu hemen hemen. İşte Güzin Di- nun eseri, yazarlarımızın Fransız edebıyatının karşısındakı durumlarını inceliyor. O yıllarda Fransız edebiyatı, bir ger- cekçılık kavgası içindedir. Roman, önce ki çağlarla karşılaştırılamıyacak ölçü- de büyük bir gelişme dönemindedir. Yazarlarımızın dıkkatını bu ki şey çe- kiyor: Gerçekçilik ile roman. Dino, kitabında, gerçekçilik yo- lunda ilerlemek isteyen yazarlarımızın incelemeğe başlamadan önce gerçekçi- sonra edebi ik derken, meslek halıne giren, Stendhal, Balzac, Haubert, Zola gibi yazarların ese rle— rinde kendini gösteren cereyanı kast" ettiğini söylüyor, bu çığırın özellikle- Tini sayıyor Bundan sonra Namık Ke- male geçiyı ultur degışımlerınde çogu rüldüğü gibi, derinl anlaşılmadan kökleri, gelışımı araştı— rılmadan alınan şeylerın ölü, birer ka- lıp haline gelivermesi, gerçekçilik an- layışının alınmasında da görülüyor. Namık Kemal, Güzin Dino'nun yan- yana getırdıgı metınlerden de anlaşıl- dığına göre, XVI., XVII. yüzyılların tabiat, hakikat gıbı kavramlarını, XIX. yüzyılın tabiat, gerçeklik kav- ramlariyle karıştırıyor bir şeyler isti- yorsa da istediğini yapamıyordu. On- ca "akla uygunluk" önemidir. Ger- çeğe, hele bir takım kısıntılar yapma- an bakmak istemez. debıyat— la iyisini, edebıyat dışı bır takım şüncelerle, birbirine karıştırır. Ahmet Mithat, gerçekçi roman yaz- mak ster ama, onu kendi görüşleri, düşünceleriyle, Avrupadakine benzer yanı kalmayan bir hale sokar. Pek çok eser çevırır fakat dar düşün- celerle bunları kırpar, kısaltır; yaz- dıklarında da gerç kçilik adına Fla- ubert'in gerçekçiliğine taban tabana ları düşen şeyler yapar. Onda da, yalnızca kalıbı benımsemış olmanın so- nucu görülür. hmet Mıthat ta bir "fikir opportu 1meı örmekte- dir. Gerçekçilik bakımından Ahmet Mithat'ın Beşir Fuat'le tartışması da önemli bir olaydır. zaman AKİS. 12 HAZİRAN 1954 Ahmet Mithat'ın eserlerinin "vulga- risation" değeri üzerinde duran G. Dino, Murat Beye geçerek, bu yaza- rın, "edebiyat.1 a lakıy ile "edebi- yat-ı gayra ahlakıye ölçüleri içinde ıkışan gö şlerını inceliyor. Mene- enlizade Tahir nceleri, Ser- vet i Fünun'un yazıları uzerınde du ran yazar bir yandan, düşüncelerdeki karışıklığı, bir yandan da edebıyt sanat dışı bir takım ölçülerin, çağın toplumsal sıyasal özelliklerine — bağlı kaldığını belirtiyor Halit Ziya'nın, gerçekçılıgı özlediği- ni de gosterdıkten sonra, er- çekçilik - yolunda olçulu açık tutarlı duşuncelerle 1lerleyen Beşir Fuat'ı e- le alıyor. r Fuat, gerçekçılgı ta- rihi gelışmesı ıçınde düşündüğü gibi, çağın bilimine de sıkı baglarla bağlı görüyor. Zola'yı anlamış olan Beşir Fuat'ın düşünceleri, birbirine bağla- narak bir bütün meydana getırmekte— dır Beşir Fuat'ın yalnız kalışı üze- rinde da duran yazar, kıtabı so- unda, düşünce hayatım Kemal in hakıkat Beşir Fuat ın bılım adına savunduğu düşüncelerin büyük bir değer kazandığını söyledikten son- ra, romancılar arasında yenilikleri be- nimsemiş kimseleri, kitabının ikinci bölümünde inceleyeceğini bildiriyor. Kitap, bir bilim eseri olarak, gerek anlattıkları gerekse yazılışı bakımın- dan öne Dino, metinleri söyleti- yor. Seçtıgı konunun dışında bir şeyle ılgılenmedıgı için incelediği kişileri o bakımdan ele almakta( bunların, gozonunde bulundurdukları o yılların Avrupa gerçekçliği karşısındaki — du- rumlarını belirtmektedir. UNE HİSTOİRE DE LİTTERA- TURE FRANÇAİSE Bir Fransız Edebiyatı Tarihi — Kleber HAEDENS (N. R 1954 — 420 s. 790 frank) leber Haedens, yurdumuzda da K "Paradoxe sur le roman" adlı ki- tabiyle tanınmıştır. Sanat konusunda, edebiyat konusunda durmadan kam yoran, edebiyat meselelerinin ne oldu- ğunu bilen, edebiyatı seven bu yazarın yeni kıtabı kişisel duşunceler görüş- leriyle, gerçekten ilgi ile okunacak bir kitaptır. Fransız Edebiyatının tarıhını degıl bir tarihini yazıyor; kendince Bu tarih, kişilikleri, yılların pasından, tozundan sıyırıp, temızleyıp, onları ya sayan birer kimse olarak e alıyor. Eski kesin yargıların karşısına gene kesın olan kendi yargılarını koyuyor, üşünceler"den kaçınması, bir ta- kım yazarlar üstüne yazdıklarının ek. sik olması sonucunu doğuruyorsa da kitabın — başlıca üstünlüğü, yazarları dediğim gibi bir çerçeveye girmiş, sı- nıflandırılmış bir halde degıl yaşayan, İyi yanlan olduğu gibi, kötü yanları da olan kımseler gorerek ıncelemesı Dıl üslübu bu görüşü daha iyi belir- en açık, seçik, güçlü bir dil, bir üs- lup Felsefe terımlerı kullanmadan, an- latacağını ağırlaştırmadan anlatıyor. THE LİBERAL İMAGİNA- TİON — Lionel TRİLLİNG ( Doubleday Anchor Books A 13, 953 — 287 s.. 75 Amerıkanın en unlu tenkidçilerinden olan Lionel Trilling'in, kimi Parti- san Review, kimi de başka dergilerde yayınlanmış olan denemelerini bir araya getiren bu kitap, 1953 yılı so- nunda, Anchor Kitapları arasında Çık- mıştır. Meselelerine, "Liberal" bir gözle bakan Trilinğ'in bu denemeleri metin ıncelemesınden "edebiyatta dü- şüncenin na kadar bir çok ko nuyu ele alıyor. Bu denemelerde, ikan edebiyatının bir takım kışı— likleri ıncelendıgı gibi (Sh Twood An- derson, James, Twain Scott Fitzge- rald) edebıyatının bugunku meselele- rinden de söz açılıyor (Amerikada ger- çeklik, Freud ile Edebiyat, Dergılerın gördüğü iş, Sanat ile Nevroz, Geçmi: duygusu, Tacitus'un bugünkü durumu, Davranışlarla ahlâkın karşısında ro- man ile Tesadüf, Edebiyatta düşün- anlamı). Ayrıca — Kipling Kinsey raporu üzerine de denemeler var. Trilling, düşünmeyi kendisine iş edinmiş bir yazar. Kapılıp ileri geri lâkırdı edenlerden değil. Denemeleri, yeni Amerikan eleştirme çığırının ne olduğunu pek güze larak gösterebili- yor. Bir felsefe kafası fakat bu kafa, soyut duşuncelerle degl somut Ör- neklerle ugraşıyor Değer yargıları her zaman gözönüne seriliyor ama, dene- melerin hiç birinde değer yargısı, bi- çimin, derınlıgıne eleştirimin dışında verilmem oman uzerine düşünceleri, edebiyat- Rta düşünce için söylediklerinin bir tartışma kapısı olarak duruyor Iling, soy bir deneme yazarı Roman üzerine düşünceleri- nin çokluğu, bugün romanın edebiyat için nasıl bir mesele haline gelmiş ol- duğunu çok iyi gösteriyor. Ama bu dü- şüncelerinin kimine katılınır, kimi de kabul edilmez, ayrı bir şey bu. Kitabın bir eksiği var yalnız: Bu denemelerin, dergiler, Amerikan der- gileri için, Amerikada basılan kitap- lar için yazıldığını gözönünde tutsak bile, görüşlerin daha çok Amerika ede- bıyatının çerçevesi içinde kalışı bir eksiklik. Yabancılardan, daha çok A- merika dolayısıyle söz açılmış, — doğ- rudan doğruya elenen yabancılar da gene İngilizce yazan İngiliz yazar- . Trilling, denemelerinde, Avrupa edebiyatına daha geniş bir yer verme- liydi sanırım. U eserin noksanlığını getiriyor. çoğu, önümüzde. Tri meydana