timize gelirken, dost Pakistan, istiklâl tarihinin en muhataralı hâdisesini ya- şamaktadır Müslüman memleketin her tarafın- da bayram namazında milyonlarca mü- min el açıp Pakistanın birliğine etmişlerdir. Bizim de bu duaya âmin dememizden — tabiit bir şey "Allah Pakıstanın birliğini korusun Lakın hangi birliği? kabulü için ne istediğimizi iyice bil- meliyiz. Pakistanda teessüs etmiş bir birlik var mıdır? Bir birlik faktörü, millet denen — müessesenin parçalarını birbirine rapteden bir harç, bir müş- Dualarımızın terek ölçü mevcut mudur? Mevcut: Müslümanlı akistan, 1947 de yeni ve müstakil bir müslüman devlet olarak ortaya çıkarken, yirminci asrin ortasında dev- let tecrubelerımn gırışılebılecek mektedir. Öyle bir devlet ki, dil, kültür, ve hayat tar- zında aralarında esaslı hiç bir ıştırak ve rabıta mevcut olmıyan ve bu - tayı yalnız islâmiyette bulan çeşıtlı camialardan müteşekkil. Yine öyle bir devlet bir parçası diger parça- sından 1200 kilometre uzakta ve ara- da şimdilik pek de dost sayılamıyan diğer bir memleketin, Hindin toprak- ları uzanmakta İtiraf etmek gerekir ki, bu zaman- nı kısacası — bir iman kuvveti gösterisidir. Birbirlerini anlamıyan müslümanlar akistanın bugünkü durumundan el- pbette ki Pakistan ıdarecılerı mesul o kadar mahalli görüş, metalibe var. Umumiyetle Pencap'da, ordu dili konuşulur. Sind- de oturanların yine bu bölgenin adını taşıyan bir dilleri var. Pakistanın Ef- ganistanla olan hududu boyunca bir olduğu — gibi diller: de ayrı ili. Nihayet Doğu Pakistan diye adlan- dırılan Doğu Bengalın ayrı dili de yine bölgenin adını taşıyor. Pakistan Kurucu Meclısı 948 de Ordu dilinin resmı dil olarak kabulu nevver, zümre bu kararı protesto et- Şımdıkı mumi nüfusunun yüzde 56 sini teş- kil eden Doğu Pakistan halkı ara- sında merkezi hükümete, karşı yönel- tilen tenkidler, son seçimlerde ihtilâ- fin tam — mânasiyle ortaya çıkmasına yol açtı. durum AKİS. 12 HAZİRAN 1954 Bilindiği Pakıstanın müstakil bir devlet gıbı tisi merkezi hükümete hâkimdir. Di- er eyaletlerde de bu parti, iktidarda- dır. Doğu Pakistana — gelince, burada geçen mart ilk defa olarak yapılan se- çimlerde merkezi hükümetin — bütün gayretlerine rağmen "Müslüman Birli- ği" büyük bir hezimete uğradı. Müs- lüman birliginin karşısına beş partinin teşkil ettiği bir kovalisyon halinde çı- kan "Birleşik Cephe" adlı muhalefet, seçimleri hiçbir. şüpheye mahal ver- meyecek bir çoğunlukla kazandı. Eya- let hükümeti el değiştirdi ve «Birleşik Cephe Lideri" Fazlul Hak Başvekil oldu. Ne istiyorlardı? D oğu al hayat seviyesinin çok düşük olduğu kalabalık bir memle- Han Doğulu Zafirullah Batıya — yaklaşan ğu Pakistana ikinci derecede bır eyalet muamelesi yaptığına dair umu bir intiba hâkimdir. Bengal dılının resmi lisan olarak kabul edilmesin", isteyen bir cereyan ve yine "Birleşik Cephe" nin bazı partileri arasında hükümetin dış politikasını tenkid eden diğer bir cereyan vardır. Fazlul Hak Başvekil olunca, Doğu Pakistanın merkezi hükümetten ayrı olarak bir "Hariciye Vekâleti" — ihdas ettiğine dair . Akabinde tekzip edildi. işlerin pek yolunda gitmediğini anlat— maya kâfi gelmişti. Nitekim çok geç- meden Dacca'da jüt endüstrisi merke- zinde bir karışıklık çıktı. Yüzlerce kişi birden öldü. Karaşi: "Komünist parmağı.. haykırıyordu. Bunda bir hakıkat hıs— sesi vardı. Fakat nüfusun yüzde 56 si- ni temsil eden bir hükümetin mev- cudiyetini ve metalibelerini bilmemez- DÜNYADA OLUP BİTENLER lik gibi bir gaflet de vardı. Fazlul Hak, Karaşide yeni anayasa- yi hazırlamakla meşgul bulunan Ku- rucu Mecliste ve Pakistanın mukad— deratına hâkim bulunan merkezi hü- kümette bu yüzde 56 nısbetınde yer ve rey sahibi olmak istiyordu Bu talep esas ıtıbarıyle haklı bir taleptir. Faz!ul Hak Karaı 'e Başvekili — Fazlul Celbedılerek kendi- Mehmet Ali ile Fazlul Hak arasında bir hafta de- vam eden bu görüşmelerde, kistan devlet adamına, Kutuc sın anayasayı hazırlamış olduğu ve gitmek vaidinde ve diğer açıklanmıyan vaidlerde — bulunuldu, fakat görüşme- lerde netice alınamadı. Fazlul Hak Doğu Pakistana —dönerken — Başvekil Mehmet Ali söylediği bir nutukta du- rumu açıkladı: ul Hak, nihat gayesinin Doğu Pakistanı istiklâle kavuşturmak oldu- ğunu söylemiştir." Başvekil Mehmet Ali ilâve ediyor- "Fazlul Hak'ın Pakistanın birliğine ihanet ettiğini tarih yazacaktır," i. Bu nutukla bera- ber, Doğu Pakistan hükümetinin iş başından uzaklaştırıldığı ve bütün sa- lâhiyetlerin merkezden gönderilen bir valiye tevdi edildiği bildirildi. Fazlul Hak evinde göz altı edildi. Merkezi hükümet, meseleyi — zora baş vurmak surelıyle hallediyordu. imdi Doğu Pakıstanda yine yer yer Şarışıklıklar vuku — bulmakta ve tevkifat yapılmaktadır. Zora dayanan bu hal tarzı, müessir olacak mıdır? Olsa da olmasa da, bu mevcut hukuki meseleye tesir etmiyecektir. Doğu Pa- seçımlerle yarattığı bu de malümdur: Ayrdı Balkanlar Bir İttifaka doğru areşal Tito'nun Yunanistanda 2 ha- Mziranda başladığı görüşmeler 5 ha- ziranda bir tebliğin — yayınlanmasiyle son buldu Tito'nun Hariç ye Vekili Koca Po- poviç ile birlikte geçen nisan ayında Ankarayı Ziyareti sırasında Yugoslav Devlet Reisinin Atinayı ziyaret edece” ği bilinmekte idi. Bu temas, iki mem- leketi ilgilendiren meselelerin umumi surette gözden geçirilmesinden başka, bilhassa Türkiye, Yunanistan ve Yu- goslavya arasındaki Üçlü Balkan Pak- tını bir ittifaka kalbetmek hususunda- ki çalışmalarla ilgili bulunuyordu. Nitekim neşredilen tebliğde de en lendiği 13